25.psikolog

883 62 47
                                    

Bol bol yorum yaparsanız sevinirim. Yoksa bölüm atmam. Sizin yorumlarınıza göre ben hareket ediyorum. Sizin yorumlarınız beni motive ediyor.

_

Yavaş yavaş gözlerimi açıyordum. Başım çatlıyor, boynum alev almıştı. Ne olmuştu böyle?

Kafamı koyduğum yastıktan kaldırıp etrafıma baktım. Burası da neresiymiş?

Bir oda ama her yer siyahlar için de. Uzadığım yatakta siyahtı. Yattığım yerden hemen kalkıp kapıya ilerledim. Kapı kulpunu çekip kapıdan çıkacakken önümde bir adam durdu. "Kolay gelsin" diyip yanından geçecektim ki kolumdan tuttu.

Adama döndüm kolumu kendime çektim,"hayırdır aslanım?" gelen özgüvenle adama atarlandım.

Allah kahretsin beni şimdi kendimi nasıl koruyacam? Ben dövüşte bilmiyordum. Keşke hocamın dediğini yapıp boks'a gitseydim. Belki az dayak yerdim. Şimdi benim bedenimi ya ikiye ayırırsa? Ya parmaklarımı tek tek koparırsa? Ya tüm böbreklerimi alıp satarlarsa? Ya kafamı koparıp hayvanlara verseler? En kötüsü ya beni tüm yırtıcı hayvanların ortasına bırakıp beni bitirseler? Ben ne yapacam ki?

Aklıma gelen düşünceleri bir kenara atıp adama dönecektim ki adam çok kötü bakıyordu. Boğazımı temizleyip, "yanlış anladın demek istediğim şey, hayır dır dır yapmayacam aslansın demek istedim ama yanlış ifade ettim. Beni hayvanların arasına bırakma olur mu? Parmaklarımı da seviyorum onları da kesmeyin. Kafamı da koparmayın çünkü kafatasız kim yaşar ki? Böbreğime de dokunma. Yani diyorum ki hiç bana dokunma sen. Tamam mı?" dedim gözümü onun gözüne dikip.

Adam da hiç mimik oynatmadan beni izliyordu. Robot mu lan bu? Adama işaret parmağımla dokundum kımıldamıyordu. Robot kesinlikle. "Robot musun?" diye sordum meraklı meraklı.

Adam hiç bir şey demedi, "vayyy türkiye bu kadar mı gelişti robot insan? Neyse gardaş sen benim halimden anlamıyorsun, bende senin kalbinden." diyip kahkaha attım. "Senin kalbin yok diye anlamıyorum." diyip gülümsedim bir süre.

Adam kalım sesiyle konuşunca irkilip geriye adımladım. "Gir odaya." dedi sadece.

Robot değilmiymiş arkadaşlar.

Ama ben kolay lokma olmam bunlara, "ben niye burdayım? İstemediğim sürece burda kalamam ben. Ben özgür bir bireyim. Şimdim çekil önümden atölyeme gidecem." dedim. Haklıydım ama...

Annem ve babam yoktu, Benim evim yoktu. Sadece atölyem vardı; yaatıyorum, kalkıyorum, çalışıyorum. Herşeyim o atölyedeydi.

"Bekle" dedi adam. İki de bir adam diyordum buna ben.

"Adınız ne? Merak ettim." diye sordum. Bari adıyla seslenseydim.

"Benim adım yok." dedi. Sanki bu cümleyi daha önce tekrar böyle caanlanmıştı

Arda az önce ki adamı ilk defa görmüş olacak ki hemen, "adın ne senin?" diye sordu.

Adam ne yapacağını bildiği için, "benim adım yok." dedi direkt.

Gözümü sımsıkı kapattım ve bir şeyler hatırlamaya çalıştım. Ama yok. Sadece bir sürü adam var onu görüyordum. Nefesim düzensiz atmaya başlayınca derin bir nefes aldım.

Adam konuşup yanıma geldi, "çetin bey gelsin öyle gidersiniz." dedi.

Çetin... Elim tekrar boynuma gidip orayı kaşıttım sertçe.

Adam bana anlamsız bakışlarını yollayıp, "neden boynuna dokunuyorsun sen ikide bir?" diye sordu. Bende bilmiyorum.

"Bilmiyorum sadece kaşınıyor." dedim.

The Mafia bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin