Gece ve ben onlara kınıyarak bakıyorduk. Çok saçmaydı bir insan neden yakın arkadaşına değilde sürekli arkasından konuşan birine inanırdık? Asya yüzsüz yüzsüz bize bakıyordu. Elif çok sessizdi galiba yediği dayaklardan ötürü bir daha yemek istemiyordu herhalde. Çok yorulmuştum... her şeyden çok bıkmıştım. Ne kadar bıkmış ve yorgun olsamda Gece,Burak ve Yağmur için güçlü durmaya çalışıyordum. Şuan hepimizin aklında tek bir soru vardı... Ailelerimiz iyilermiydi? Bunu herkesin düşündüğünü çok iyi biliyordum. Hepsinin gözlerine bakınca her şey çok net anlaşılıyordu. Kendimi "duty after school" filmindeki "Rora" karakteri gibi hissediyordum.
Rora'nın karakteri güçlü durmaya çalışan her şeyden önce arkadaşları gelen bir kızdı. Kerem "sizce ailelerimiz ne haldedir?" Diye sordu kafasını kaldırmadan. Herkesin aklında olan tek soruyu biraz önce Kerem sormuştu. Deniz bir anda bağırarak ağlamaya başladı. Bağırdı demek az olurdu bildiğin anırarak ağlamaya başladı. Hayır bütün sessizliği böldün eline ne geçti? Salak bu kız he. Aslında evime gidebilirdim telefrik binerdim zaten geleferik durağından bizim eve kadar çok az bir mesafe vardı. Gerçektende evime gidebilirdim. Oha lan gerçektende evime gidebilirim. Evimde kesin telefon vardır yardım isteyebiliriz. "Bir saniye eğer telefrik ile evime gidebilirsek telefon var. Durak ve benim evimde çok uzak bir mesafe yok!" Dedim heycanlı bir şekilde. Bu fikir herkesin hoşuna gitmiş gibi görünüyordu. Ben ayağa kalktığımda herkeste ayağa kalktı. Yağmur hala dinmemişti bu yüzden biz telefrikteyken birinin burada kalıp bir sorun olursa hemen telefriki durdurması gerekiyordu. "Ama birinin bir sorun çıkar diye burada durması gerekiyor." Dedim. Gece "bence ikili gruplara ayrılalım bir grup burada dursun diğer grup ise İklim ile evine gitsin." Dedi. Mantıklı grupları ayırdıktan sonra benimle birlikte gelecek kişiler Burak,Yağmur, Gece ve Ege'ydi. Diğerleri ise burada bizi bekleyeceklerdi. Yukarı kata çıktık ve hepimiz yanımıza birer keskin bir şey aldıktan sonra kabinlerden birine bindik. Gece telefrikten çok korkardı bu yüzden gözünü kapatmış ve asla açmıyordu.
"Gece tamam sakin ol!" Dedi Yağmur ancak bir işe yaramıyordu. "Sana dedim gelme korkarsın diye ama sen ısrar ettin." Dedim. Gece "ben seni tek hiçbir yere göndermem. Öleceksende tek sen ölme gel beraber olsun." Dedi. Hâlâ gözlerini açmıyordu. Gece'nin elini tuttum. Diğer tarafımda ise Burak vardı. Sadece aşşağı bakıyordu. Yol boyunca hiç konuşmadık. Eve gittiğimde onların yani ailemin cesetlerini görmekten çok korkuyordum. Durağa geldiğimizde Ege "Tamam geldik gözlerini açabilirsin korkmuş ama hala güzel prenses." Dedi gülümseyerek. Bunların arasında kesin bir şeyler dönüyor ve Gece bana anlatmamış. Bittin kızım sen. Gece utanarak gülümsedi. İndikten sonra merdivenlerin olduğu yere doğru ilerledik. Yağmur durmuştu ancak dışarısı çok soğuktu. Şansımızda görünen yaratık yoktu. Koşarak evimin önüne geldik. Ailemi görürüm umuduyla binanın içine girdik. İçeri girdiğimizde kapı kapalıydı. Burak ve Ege biraz kapıyı zorladıklarında kapı açıldı. Evden bir ses geldi. Gerçektende yaşıyorlardı. Hemen içeri girdim. "Anne! Baba! Neredesiniz?" Dedim boğuk bir sesle. Ses abimin odasından geliyordu. Abimin odasına girdiğimde yerde oturan abimi gördüm. Nedense kendi kendine ağızında bir şeyler geveliyordu. "Abi?!" Dedim gözlerim dolmaya başlamıştı. Abim kafasını yukarı kaldırdığında ağlamaktan şişen gözlerini gördüm. Berbat ve bitkin bir kaldeydi. Abim beni görünce ayağa kalktı ve şunları söyledi "Yine halisülasyon görüyorum o gerçek değil." Dedi boğuk bir sesle. Neyi var bunun? "Yok abi gerçekten halisülasyon değil benim." Dedim ve abime sarıldım. Abimde bana sarıldı. Ancak diğerleri neredeydi? Abimden ayrıldıktan sonra "Abi diğerleri nerde?" Diye sordum. Umarım bana iyi bir şey söylerdi buna hazır değildim. Abim kafasını eğdi. Hayır kabul etmiyorum. Gözlerimden yaşlar akarken ben abimin odasından çıktım ve "Anne!Baba neredesiniz anne!" Diyerek bütün odalara bakmaya başladım. Tam ennemin odasına girecekken abim önüme geçti ve odaya girmemi tek kolu ile engelledi. Abim "odaya giremezsin!" Dedi telaşlı bir ses tonuyla. "Neden bırak gireceğim!" Dedim. Abim "çün-çünkü içeride yaratıklar var onları buraya kilitledim." Dedi. Buna inanmamı bekliyordu. "O zaman annem nerede? Babam nerede,ablalarım nerede?!" Diye haykırdım. Gözlerimden yaşlar akıp gidiyordu. Abim "onlar kayıp oldular yoklar." Dedi. Buna inanma ihtimalim %1 'di sadece. "Sana inanmıyorum. Dedim ve abimi ittirerek odaya girdim. Karşımda beş kişinin cesedi vardı. Gece ve Yağmur'da ağlamaya başladı. Bu gerçek olamaz. Onları öylece görünce boşluğa düşmüş gibi hissettim. Başım dolanmaya başlamıştı sonrası zaten karanlık. Bayılmıştım. Bayılmadan önce hatırladığım tek şey Gece'nin ve Yağmur'un hıçkıra hıçkıra ağlamaları ve ailemin cesetleriydi. Kıyamet dedikleri şey demekki buymuş. Kendime geldiğimde abimin yatağında uzanıyordum. Gece ve Yağmur yatakta oturuyorlardı. Abim başımın ucunda duruyordu, Burak ve Ege ise yerde oturuyorlardı. Yağmur uyandığımı fark edince "İklim iyimisin canım?" Diye sordu. Sesi çok telaşlı çıkmıştı. "Abi o-nlar ölmedi!" Dedim abime dönerek. Kendimi o kadar kötü hissediyordumki bu kelimelerle anlatılamazdı. Onların öldüklerine inanmak istemiyordum. Abim tek kelime bile etmeden bana sıkıca sarıldı. Abim bana sarıldığı anda gözlerim doldu ve ağlamaya başladım. Abim "özür dilerim onları koruyamadım kardeşim." Önceden gelip bana bunların olacaklarını söyleseler "ya bi git!" Derdim. Akıl almaz bir durumdu. Biraz geçtikten sonra Burak ve Abim konuşmak için başka bir odaya gittiler. Ne konuşacaklardı çok merak etmiştim. Gece "İklim?" Dedi soru sorarcasına. "Efendim?" Diye sordum. Gece "İklim biliyorum şuan zamanı değil ama burada kalamayız diğerlerinin yanına gitmeliyiz." Dedi. Ah değilmi yaklaşık iki saattir buradaydık bizi merak etmiş olmalılardı. Ayağa kalktım ve Burak'la abimin konuştuğu odaya gittim ancak önemli bir şey konuşuyorlarmış gibiydi çünkü beni fark ettikleri anda sustular. Çok önemsemedim ve "burada kalamayız diğerlerinin yanına gitmeliyiz." Dedim. Burak "tamam siz hazırsanız hadi gidelim." Dedi. Abime dönerek "Abi sende geliyorsun." Dedim. Abim "ee şey İklim neyse tamam yürüyün." Dedi. Kesin benden bir şey saklıyordu abimi iyi tanıyordum. Diğerleri yanımıza geldi ve birlikte kapının olduğu yere gittik. Dışarı çıkmadan evde Gece ben ve Yağmur ellerimize birer makas aldık Burak Ege ve Abim ise bıçak aldılar. Dışarı çıktık ve koşmaya başladık. Arkamı döndüğümde abim koşmuyordu. Sadece bizim girmemizi bekliyordu. Nasıl yani neden? Hayır abimi bırakamam. Geri abimin yanına koşarken Gece, Yağmur ve Burak beni tuttular ve abimin yanına gitmeme izin vermediler. "Bırakın beni abi!" Çırpınıyordum. Ancak yaratıklar bize doğru gelmeye başlamışlardı. Ege "gitmemiz gerek yaratıklar geliyor!" Dedi. Abimi bırakıp gitmek istemiyordum. Ancak diğerlerinide bırakamazdım. Bir seçim yapmam gerekiyordu. Burak "İklim gitmemiz gerekiyor yaratıklar geliyor!" Diye haykırdı. Malesef abimi bıraktım ve durağa doğru koşmaya başladık. Yukarı çıktığımızda kabinlerden birine bindik ve kabinin kapısı tam kapanacakken yaratık kapıya sıkıştı. Burak elindeki bıçak ile yaratığı indirince yaratık aşşağıya düştü. Yol boyunca sadece abimi düşündüm. Neden bizimle gelmedi? Ona çok kızgındım. Oraya giderken böyle olacağını hiç düşünmemiştim. Yağmur "İklim iyimisin?" Diye sordu. O kadar yorgundumki konuşacak halim yoktu. Diğerleri yol boyunca beni konuşturmaya çalışıyorlardı ancak ağızımı bıçak açmıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyamet (Düzenleniyor)
Horrorİklim her zamanki gibi okuluna gider. Tam sınava başlayacakken bir anda deprem olur ve bazıları telaşla birbirlerini ezerek dışarı çıkmaya çalışırken , bazıları ise çök kapan tutun hareketini yaparak kendilerini korumaya çalışıyorlardı. İklim orad...