intihar

11 4 0
                                    

Gece'ye bir şey olursa özellikle Elif'i yaşatmam. Gece'nin uyanmasını beklerken herkes sessizliğe bürünmüştü. Elif Gece'ye öldürücü bakışlar atarken ayağa kalktım "ulan ne bekliyorsun burada defol git iğrenç yaratık!" Diye haykırdım. Elif "gitmenizi bekliyorum onu öldürmek için!" Dedi. Bittin sen kızım. Bir anda Elif'in saçına yapıştım.  dayak istiyordu bu. "KENDİNE GEL SALAK GECE'YE YAKLAŞTIĞIN ANDA KARŞINDA BENİ BULURSUN!!" Diye haykırdım saçını yolarak. Herkes bizi ayırmaya çalışıyordu. Ben Elif'i döverken Gece'nin sesini duydum ve bir anda Elif'in saçını yıkmayı bıraktım. Gece'ye döndüğümde uyandığını fark ettim. Hızlıca yanına giderek "iyimisin?" Diye sordum endişeli bir ses tonuyla. Gece ayağa kalkmaya çalıştı ancak onu geri oturttum "şimdi kalkamazsın!" Dedim. Gece "İklim iyiyim ben merak etme." Dedi ve bir daha ayağa kalkmaya çalışarak ancak Gece kalktığı anda birden kalbini tuttu ve geri oturdu. "Hee iyi olduğun çok belli oluyor gerçekten." Dedim alaycı bir şekilde. Elif bir anda Gece'ye doğru koştu tam ona vuracakken onu geriye doğru ittim. "ONA YAKLAŞMA DEDİM SANA!!" Diye haykırdım. Onu itmemle yere düşmüştü. Diğerleri de yanımıza geldiler ancak hiçbiri Gece'nin yüzüne bakmaya cesaret edemiyorlardı. "Ne oldu görünüz yemiyor değilmi? Hadi bendende nefret etsenize sadece onu dövdü diye nefret kusuyordunuz ondan bakın bende vurdum hadi NEFRET ETSENİZE SİZDE BENDEN!!" Dedim sinirle. Hepsi kafalarını eğdi. Gerçekten bıktım bunlardan. Sadece gördüklerine inanmakta üstlerine yok he. Sevda "Gece özür dileriz." Dedi. Burak "Ege sen mal mısın oğlum? Sen neden bu kıza çıkma teklifi etmedin?" Dedi çok açık bir şekilde. Gece bana sustur şunu gibi bir bakış atıyordu. Burak'ın koluna yavaşça vurdum Burak bana bakınca gözünü seveyim sus dedim ağız hareketleriyle. Burak "tamam ne dedim ya?" Dedi. Hepimiz Burak'ın söylediği şeye gülmüştük. Asya "Burak'cığım gerçekten çok komiksin." Dedi. Heh bende bir şey eksik diyorsun meğersem Asya'ymış. Yağmur "Burak'cığın ölseydide kurtulsaydık keşke." Dedi onu taklit etmeye çalışarak. Burak "ayıp oluyor ama!" Dedi. Yağmur "tamam şaka yaptım." Dedi gülerek. Asya "salakmı bu kız?" Dedi parmağı ile Yağmur'u göstererek. Sevgi "Yok sen salak olduğun için  onu salak sanıyorsun aslında salak olan sensin." Dedi alaycı bir tavırla. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
(İki gün sonra.)
Aradan iki gün geçmişti ancak bize hiçbir ekip gelmemişti. Bu bizi umutsuzluğa doğru sürüklüyordu. Ne kadar yorgun olursam olayım güçlü durmaya çalışıyordum. Kendim için değil arkadaşlarım için. Burada daha fazla beklersek açlıktan çürüyecektik. Rüzgâr "artık burada bekleyip yardım gelmesini beklemek istemiyorum yeter ben gidiyorum gelmek isteyen?" Dedi ayağa kalkarak. Herkes bıkmıştı beklemekten. Deniz ayağa kalkarak "ben geliyorum." Dedi. Herkes ona hak verdiğini söylemek için ayağa kalkmıştı. En son ben,Burak ve Gece kalmıştık. Bende ayağa kalktım ve "Bende geliyorum ve itiraz istemiyorum sizde geliyorsunuz." Dedim Gece'yle Burak'a bakarak. Onlarda ayağa kalktı. Selim "önce bir plan yapmalıyız." Dedi. Doğru. Hepimiz güvenlik odasında toplandık ve bir masanın etrafını sardık. Kerem "ilk önce gideceğimiz yeri belirlemeliyiz." Dedi. Sevgi "ee şey İklim eğer sende istersen tabi senin evine gidebiliriz." Dedi. Olmaz hazır değilim bir daha onları görmeye. Ancak yapacak bir şey yoktu. "Tamam ol-ur."  Dedim zar zor. Bir anda ayağım yine acımaya başladı ancak bu sefer çok açıyordu. Önceki gibi değildi. Ahmet "Bu ne çok kötü bu sefer!" Diye haykırdı. Ayakta duramıyordum. Bir anda yere düştüm. Bu acı öncekilerden çok farklıydı çok acı veriyordu. O acıyı damarlarımda hissediyordum. Herkes etrafımı sardı.herkes aynı soruyu soruyordu "iyimisin?". Halbuki ben onlara söylemiştim "eğer bir daha bana iyimisin derseniz ıh olacaksınız" diye. Beni hiç dinlemiyor bunlar. "TAMAM SUSUN!" Diye haykırdım. Etraf bir anda sessizliğe büründü. "Ben size demedimmi bana iyimiğsiğn? Diye sormayacaksınız he  demedimmi?" Acım dinmiyordu. Aklıma telefon bulduğum çekmecenin içinde ağırı kesici olduğu geldi. Baş parmağım ile telefon bulduğum çekmeceyi işaret ettim ve "orada ağrı kesici var onu verin." Dedim. Gece gösterdiğim çekmeceyi açtı ve içinden ağrı kesiciyi çıkardı. Bana içmem için uzattığında elime aldım ve içtim. Burak "üçü bu haldeyken bir yere gidemeyiz." Dedi. Efe "Olmaz gideriz ağrı kesicileri onlarda içsin sonra gideriz ya." Dedi. Ağrı kesiciyi Efe'ye ve Ahmet'e doğru uzattım. Onlarda içtikten sonra ayağa kalkmaya çalıştım. Zar zor ayağa kalktım. "Hadi tamam bir iyiyiz gidebiliriz." Dedim. Burak "iyi olduğuna gerçekten eminsin değilmi?" Diye sordu. İyiyim anlamında başımı salladım.  Gece'ye tutunarak yukarı kata telefrikin olduğu yere doğru gittik. Telefrikleri çalıştırdık ve ikili gruplara ayrılıp kabinlere bindik. Önde benim olduğum kabin vardı. Evime vardığımızda kabinlerden indik ve durağın çıkışına doğru ilerledik. Hepimizin elinde makas veya bıçak vardı. Koşarak evime doğru ilerledik. Hızlıca binaya girdiğimizde abimi göreceğim için çok heyecanlanmıştım. Ancak evimin önüne geldiğimde kapı açıktı. Hayır... yoksa... abi! Diğerlerini ittirerek eve girdim. Hızlıca abimi aramaya başladım abimi ararken "ABİ NEREDESİN!!" Diye haykırıyordum bir yandanda. Korkuyordum ya abime bir şey olduysa... aklımda sadece negatif düşünceler vardı. Son olarak abimin odasına girdiğimde abimi yatakta yatarken gördüm. Ve yere dökülmüş bir sürü ilaç. Nee abim kendi sonunumu getirmişti? "HAYIR OLAMAZ ABİ KALK KALKSANA GÖZLERİNİ AÇ!!" Diye haykırıyorum. Abimi hırpalıyordum ancak uyanmıyordu. Aklıma Burak'ın ve abimin konuşmaları geldi. Belki Burak her şeyi biliyordu. Burak ve Diğerleri de odaya girdiler. "Burak  sana yalvarıyorum lütfen abimle ne konuştunuz söyle!!??" Diye haykırdım. Ağlamaya başladım. Abimin yanına bir daha döndüm ve abime vurmaya başladım. "ABİ LÜTFEN UYAN NOLUR YALVARIYORUM??!!" Dedim. Burak beni ayırmaya çalışıyordu. Ben ise ısrarla bağırarak abimi uyandırmaya çalışıyordum. Neden,neden o ilaçları içmek zorundaydı? Herkesin gözü dolmuştu. Bir saatin sonunda beni sakinleştirmeyi başarmışlardı ve beni salonda olan en sevdiğim koltuğa oturmuşlardı. Deniz mutfaktan benim için bir bardak su getirmişti. Deniz suyu içmem için bana uzatmıştı ancak benim aklım sadece ailemdeydi. Bu yüzden suyu içmedim. Sadece ağlıyordum. Sağ tarafıma baktığımda tarım kalmış bir pazıl vardı. Onu birlikte yapmaya başlamıştık bittiğinde pazıları birleştirip odama asacaktık. Ancak bitiremeden onlar ölmüştü. Evin içi ceset kokmaya başlamıştı. Benden bir yaş büyük olan ablam o gün hasta olduğu için okula gitmemişti. Belki okula gelseydi birazda olsa yaşayabilirdi belki. Ayağa kalktım ve odama doğru ilerledim. Ayağımın acısı birazda olsa hala olduğu için topallayarak yürüyordum. Odaya girdim. Ailemin cesetlerini incelemeye başladığımda  en büyük ablamın belinde aynı yara izini gördüm ancak yara benimkinden çok büyük ve genişti. Bu yara izi ne anlama geliyordu. Belki yanlış görmüşümdür diye dahada yakınlaştım ve daha detaylı inceledim. Ancak gerçektende o yara izi vardı. Bu ne anlama geliyordu?...
Abim neden intihar etti? Ahh aklımda bir sürü soru vardı. Burak benden ne saklıyordu?

Kıyamet (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin