Diğerlerinin yanına vardığımızda ben hala ailemi düşünüyordum. Geldiğimizde herkes bizi bekliyordu. Kabinden indik ben hala olayı atlatmaya çalışıyordum. Sevda koşarak bana sarıldı. Kendimde değildim hala. Herkes birbirine sarılırken ben aradan çıktım ve aşşağı indim. Aşşağıda hala tamir edilen kabinler vardı onlardan birine girdim. Sessizlik bana iyi geliyordu. Kendimle baş başa kaldım. Kendimi boşluğa düşmüş gibi hissediyordum. Ama neden abim neden benimle gelmedi? Aklıma bir anda Burak ve abimin odada konuştukları geldi. Gerçektende ne konuşmuşlardı? Belki abim neden gelmediğini Burak'a söylemişti. Bunu ona sormalıydım. Ayağa kalktım ve hızlı daımlarla yukarı çıkıp diğerlerinin yanına gittim. Gece "heh bende seni çağırmaya geliyordum iyimisin bu arada?" Dedi yanıma gelerek. Gece'ye iyiyim anlamında başımı salladım ve Burak'ın karşısına geçtim. "Abimle odada ne konuştunuz?!" Diye sordum bir anda. Burak bunu hiç beklemiyor gibiydi. Sebepsizce gözlerim dolmuştu. Burak "üzgünüm İklim ama söyleyemem." Dedi. "Ne demek söyleyemem tek bir şey sordum abimle ne konuştunuz cevap ver!" Dedim yüksek bir sesle. Kendime hakim olamıyordum. Diğerleri ise film izler gibi bize bakıyorlardı. Burak "İklim sakin ol!" Dedi. Burak'a vurmaya ve ittirmeye başladım. "CEVAP VER ABİMLE NE KONUŞTUNUZ LÜTFEN LÜTFEN SÖYLE BİLMEK İSTİYORUM!!??" Diye haykırdım. Ben Burak'a vururken o beni sakinleştirmek için bana sarılmaya çalışıyordu. Kendimi kontrol edemiyordum. Gece Yağmur ve Ege araya girdi Burak diğerlerine ben hallederim. Gibi bir bakış attığında herkes geriye çekildi. Kendimi sakinleştiremiyordum. Yaptığım tek şey ağlamak bağırmak ve Burak'a vurmaktan başka bir şey değildi. En sonunda Burak iki bileğimden tutarak beni kendisine çekti ve bana sıkıca sarıldı. "Bu kadar yeter sakin ol lütfen!" Dedi. Burak'a sarılmak beni o kadar sakinleştirmiştiki kendimi çok güvende hissetmiştim. Herkes bana acıyarak bakıyordu. Burada eski ben olsa bana kim acıyarak baktıysa o gözlerini oyup ellerine vermiş olurdum. Aslında şuanda elimde olsa gözlerini oyup ellerine vermiş olurdum ama şuan ayakta zor duruyordum. Yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu. Bu sefer bayılmamıştım vücudumu çok yorduğum için uyumuştum. Diyeceksinizki ayaktamı uyudun? Evet ben her şekilde uyuyorum. Bu ilk değildi bir keresinde Gece'nin evine gitmiştim o zamanda vücudumu çok yorduğum için buhara yakalandığım yerde uyumuştum. Bunu sadece Gece biliyordu. Ben uyuduğum için yere düşmüşüm herkes bayıldığımı sanmış ama aslında sadece uyuyordum Gece diğerlerine sadece uyuduğunu söyleyince rahatlamışlar. Bunları bana ben uyandıktan sonra Yağmur ve Gece anlatıyordu. Uyandığımda kabinlerden birinde yatıyordum. Ayağa kalkacak halim yoktu. Kafamı kaldırdığımda yanımda oturan Yağmur'u ve Gece'yi gördüm. "N-ne oluyor?" Dedim yeni uyandığım için pek kendimde değildim. Gece "canım iyimisin Yağmur diğerlerinede söyle." Dedi. Yağmur ayağa kalkıp diğerlerinin yanına gitti.Oturmak için doğruldum ve Gece hemen dikleşmem için yardım etti. Yağmur ve diğerleri yanımıza geldiler "İklim iyisin değilmi bir yerin ağırıyormu?" Diye sordu meraklı ve bitkin bir ses tonuyla Sevda. Ben tam konuşacakken Rüzgâr "bir şeye ihtiyacın varmı?" Diye sordu.bunların kafasına bir şey düşmediğinden eminmiyiz? Hayatımda ilk defa bir erkek bana iyimisin bir şeye ihtiyacın varmı? gibi şeyler söylüyordu. Buna hiç alışık değildim. "Lan ölmedim iyiyim ben ve artık "İyimisin?" Diye sormayın gına geldi!" Dedim ayağa kalkmaya çalışarak. Ancak ayağa kalktığım anda başım dolandığı için anında geri oturdum. Gece "sende kendine iyi baksan demeyiz güçlü durmaya çalışan tilki!" Dedi. Bu söylediği herkesi güldürmüştü ancak Burak Gece'nin söylediği şey ilgisi çekmişti. Burak "tilki derken?" Diye sordu. Ona bakarak "lakabım." Diye yanıtladım. Uyumadan öncekileri hatırladım. Ahh Burak'a sürekli vurmuştum. İklim sen bir malsın kızım. "Burak bu arada sana vurduğun için özür dilerim kendimde değildim gerçekten." Dedim. Burak "sorun değil." Dedi. Bu çocuk gerçekten dünyanın en iyi kalpli insanı olabilirdi. Ayağa kalktım artık eski İklim geri dönmüştü güçlü... Kendisi için değil ailesi Gece ve Yağmur için yaşayan İklim geri döndü. Ancak bir kişi daha eklendi o Burak'tı. Artık ailem için yaşayacaktım. Aklıma ilk gördüğüm ailemin cesetleri geldi. Ama güçlü durmalıydım. "Eski İklim geri döndü bundan sonra ağlamayı kendime yasaklıyorum. Hee birde eğer bir daha bana "İyimisin?" Diyen biri olursa ıhh anladınız siz onu." Dedim. Selim "şükürler olsun allahıma eski seni özlemiştim ama o yumruklarını hiç özlemedim onlar geri gelmesin." Dedi. Selim'e doğru yaklaştım ve karnına sert bir yumruk attım. "Onlar hiç gitmedi zaten." Dedim. Selim "acıdı acıdı!" Dedi karnını tutarak. Kerem "şimdi geri geldi." Dedi gülümseyerek. Asya'nın ve Elif'in sesi hiç çıkmıyordu. Kesin bir işlerin peşindelerdi. Elif yanıma geldi ve "İklim geri gelmişsin gitmişsin umrumda değil ama benim gözümde hala saf gerizekalı kendini bir bok sanan bir zavallı olarak kalacaksın." Dedi. Ben aslında eskiden biri bana hakaret etse ilk önce sakin kalırdım ve sonra hiç beklemediği bir anda kaldığım çukura düşürürdüm. Bunu artık herkes öğrenmişti bu yüzden çoğu kişi benimle konuşurken kelimelerini seçerek konuşurlardı. Aslında uzaktan okulun zorbası gibi dursamda sadece bana bulaşanlara, kudurmuş köpeklere ve erkeklerin onları fark etmeleri için götlerini yırtan kızlara karşı böyleydim. Aynısını Elif'e de yaptım. "Bak canım arkadaşım lütfen ve lütfen defolup Gider misin?" Dedim. Herkes ne yaptığımı anlayarak gülmeye başladı. "Gerçektende geri dönmüş çok belli." Dedi Ahmet. Deniz sınıfın sessiz kızı olduğu için pek konuşmuyordu. Efe "Elif sen git kendine bir mezar kaz." Dedi. Buradan sağ çıkacağım yemin ederimki eğer burada ölürsem ben zavallı salak ve aptalın önde gideniyim. Yeter artık gerçekten bıktım yine ayağım ağırmaya başladı. Artık bu acıya alışmıştım. Ahmet yine bağırdı. "Bu yine acıyor." Dedi elini yanağına götürerek. Ve ardından Efe'de elini tuttu. Onların daha dayanıklı olması gerekmiyormu? Ama neyse. Acının şiddeti bir anda hızlanıyor. Ve yavaş yavaş sakinliyor.
Bu kadar acı bana çok fazla. Yavaştan uykum geliyordu. Biraz yukarıda durduktan sonra aşşağı indik. Hepimizin yüzünden sıkıldığımız belli oluyordu. Ege "off çok sıkıldım bir şeyler yapalım." Dedi. Hepimiz aynı anda "hepimiz sıkıldık!" Dedik. Sanki hepimiz kardeşizde aynı anda konuşuyorduk. Burak "güvenlik odalarını nedensizce hep merak etmişimdir." Dedi. Selim, Rüzgar ve ben her gün telefrik ile gidip geldiğimiz için güvenliklerle arkadaş gibi olmuştuk. Bir keresinde Koray abi beni güvenlik odasına girmeme izin vermişti ve orada inceleme fırsatım olmuştu ancak nedenini hatırlamıyordum. Güvenlik odalarından hiçbir zaman çay eksik olmazdı. Bu güvenlik odasının birinci kuralı gibi bir şeydi. Bir saniye biz neden güvenlik odasına bakmadık belki orada ihlaline işimize yarayacak bir şey vardır. Heyecanla ayağa kalktım ve şunları söyledim "biz güvenlik odasına bakmadık orada kesin işimize yarayacak bir şey vardır!" Dedim. Diğerleri de heyecanla ayağa kalkmışlardı ve koşarak güvenlik odasının olduğu yere doğru hızlı adımlarla gitmeye başladık. Gerçekten içimde bir umut vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyamet (Düzenleniyor)
Hororİklim her zamanki gibi okuluna gider. Tam sınava başlayacakken bir anda deprem olur ve bazıları telaşla birbirlerini ezerek dışarı çıkmaya çalışırken , bazıları ise çök kapan tutun hareketini yaparak kendilerini korumaya çalışıyorlardı. İklim orad...