Siz aşk nedir bilirmisiniz?
Bende bildiğimi ,hiç yaşamasamda okuduğum kitaplarda,izlediğim filimlerde ,insanların, aşkı yaşayanların anlattıklarında tanıyordum o mucizevi duyguyu........... aslında tanıdığımı sanıyor, bildiğimi düşünüyordum.
Çok ama çok yanılmışım.
Siz hiç izmir Denizli arasında ilkbaharda tiren yolculuğu yaptınızmı.
İşte öylesine sıradan bir bahar günü , sıradan bir vagonda ,rastgele bir koltukta oturduğunuzu ve saatte 110 km hız ile giden lokomotiftin camından dısarıyı izleyip , hafif açık camdan bahar havası içeri girerken iki durak arasında , kırlarda yetişen o kırmızı kır lalelerini bilirmisiniz......hayal edin....
İşte o kırmızı kır lalelerinin toprak anaya kırmızı yorgan olduğu manzarada raslantısal çıkmış bir beyaz laleyi bir an ,öyle saniyenin onda biri sürede sadece bir an ğörür sonra onda aklınız,gözünüz ama en mühimi gönlümüz orada kalır da dönmek o kırmızı örtünün içinde gezmek , o nadide tek beyaz lalenin kokusunu içinize çekmek istersinizya işte aşk böyle nadir bir şeymiş.
Ben beyaz Lalemi öyle gördüm,buldum,yanına gittim ama işte o melun ama olmasa belki koklar içime alır ve onunla zamandan,mekandan arınmış sonsuzluğa gidebilirdim.sadece o ama olmasaydı....AMA....
İşte bizim hikayemiz öylesi bir anda başladı ve hızla giden lokomotif bizi cennet bahçesinde cehennemi, dip dibe iken ıraklığı,sadece uyanıp ulaşabilecekken ulaşılmadığı,aşkın mutluluğu var iken mutsuzluğu yaşattı.
Bizim hikayemiz böyle başladı......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ LALE
أدب نسائيDüşünsenize en yanlış zamanda hayatınıza dokunabilecek en doğru insanı bulursunuz ancak çaresizce aranıza setler örüp ,sahra misali çöller koyup onu ancak çölde bir serap gibi hayal edebilirsiniz... işte o an ölmek hatta hiç var olmamış olmak...