Avdan dönen çocuklar ellerinde bir kuşla döndüler. İsmini bilmediğimiz bu kuşu yersek zehirlenir miyiz diye düşünmeden edemedim
-Bu kuşu yersek zehirlenir miyiz?
Chan:
-Sanmıyorum. Daha önce de avlanmaya çıkardım ve bu kuştan avlamışlığım var. Hala hayattayım.Jeongin:
-Şuan açız mecburuz ama buradan çıktıktan sonra bir daha avlanma olur mu?-Haklısın Jeongin. En büyüğünüz olarak en küçüğümüzden öğreneceğim şeyler de varmış
Jeongin gururla göğsünü kabarttı. O sırada Seungmin çantasına doğru gitmeye başladı. Şimdi bitmiştim. Çantasını açınca sinirle başını bizden tarafa çevirdi.
-Buraya bu siktiğimin çöplerini kim koydu?
-Şeyy ben koydum Seungmin. Minho ile çalılar azaldığı için çalı toplamaya çıkmıştık. Buralarda koyacak başka bir şey olmadığı için de çantanı aldım.
-Kucağında getirseydin amınakoyim! Çantanın içini bok götürüyor
Sesi yüksek çıkıyordu ve ürpermştim. Bir şey demek için ağzımı açmıştım ki sözüm bölündü
Minho:
-Bizim için iyilik yaptığının farkında değil misin amınakoyim? Gece götün donarken çok sevdiğin çantanı yakardık o zaman!Minhonun yüksek çıkışıyla gözlerim ona çevrildi. Birisinin beni koruyor olması gözlerimin dolmasına neden oluyordu..
Minho Seungmine çıkışınca Changbin de olaya dahil oldu
- Minho o sesini biraz ayarlasan mı?
-O hyunjinle konuşurken ayarladı mı? Merak etmeyin Hyunjin siz biraz daha az üşüyün diye kucağına da almıştı çalıları. Ama düştü amınakoyim. Changbin tek taraflı bakma ve Seungminin bencilce konuştuğunun farkına var!
-Seungmin hakkında düzgün konuş lan!
Changbinin onun üzeirne yürümesiyle Seungmin Changbinin önüne geçti. Ben de fark etmeden Minhonun önüne atlamıştım.
Başımı Minhoya çevirdiğimde gözlerimiz buluştu. Bakışları çok güzeldi..
Seungmin:
-Changbin sakin ol! Benim hatam.Kafasını bana çevirerek konuşmaya devam etti
-Hyunjin bizim için çalı topladığın için teşekkür ederim. Ayrıca yaralandığın için üzgünüm.
-Sorun yok Seungmin. Ufak bir sıyrık sadece.
Changbinin Seungmin için hemen aslan kesilmesi güzel bir şeydi. Seungmin şanslıydı. Haklı da olsa haksız da olsa Changbin hep onun yanındaydı.
Ama güzel olan bir şey daha vardı. Minhonun benim için Changbin ve Seungminle kavga etmesi..
Sık sık Minhoya bakıyordum. Yaptığı şeyden ölesiye etkilenmiştim. Her gözlerimi ona çevirdiğimde göz göze geliyorduk..
Yemekler yenilince ufaktan sohbet etmeye başladık.
Felix :
-Hadi birbirimizi daha iyi tanımaya çalışalım. Sorular soralım birbirimizeChan:
-Ne gibi sorular?Felix:
-Mesela ben başlıyım. Daha önce hiç aşık oldunuz mu?Seungmin:
-Bilmem. Aşk ne bilmiyorum herhalde.Changbin:
-OldumBunu dedikten sonra anlık olarak Seungmine baktı ve yine önüne döndü.
Seungmin:
-Aşık oldun ve bana söylemedin mi? Hani birbirimizden hiçbir şey saklamayacaktık?Changbin:
-Sana söyleyebileceğim bir şey değildi.Bunu söylemesiyle Seungmin yüzünü başka tarafa çevirdi. Kırılmış görünüyordu. Belki de kıskanmış..
Jisung:
-Ben de oldum. Hem de çok aşık oldum..Felix:
-Vaov bundan bahsetmemiştin.-Sormadın ki
Felix:
-Tanımadığımı düşünerek kim diye sormayacağımFelixin bu sözlerini Jisung cevapsız bıraktı. Ne saftı Felix.. Jisungun bakışlarındaki aşkı göremiyordu..
Jeongin:
-Ben de oldum. Çok güzel giden bir ilişkimiz vardı. Bir gün yanıma gelirken telefonla konuşuyorduk. Sonra bir anda sesi.. Bir anda..Yüzünü ellerinin arasına aldı. Mağara zeminine yaşlar damlıyordu.
Yerimden kalkarak yanına gittim ve kollarımı ona sardım.
-İntihar etmek isteme nedenin buydu değil mi?
-Evet.. Ama sonra düşündüm ki o bunu istemezdi. Mutlu olmamı isterdi. Sonra vazgeçtim işte..
-İyi ki de vazgeçtin Jeongin. Bize de hayatı boyunca yaşamadığımız şeyler yaşama fırsatı verdin..
Chan:
-Ben de aşık olmadım. Olacağımı da sanmıyorum.Biraz bekleyip iç çektikten sonra konuşmaya devam etti.
-Aseksüelim ben
Hepimiz şaşkın gözlerle ona bakıyorduk. Bir arada kaldıkça hepimizin sırlarını daha iyi keşfetmeye başlıyorduk..
Chan:
-Ya sen Hyunjin? Sen aşık oldun mu?Bir anda bakışlarım Minhoyu buldu. Göz göze geldiğimiz an içim titredi.
-Galiba.. Galiba oldum Chan Hyung
Minhoya tekrar baktığımda yüzündeki gülümsemeyi gizlemek için başını eğdiğini gördüm.
Ona da sormak istiyordum. Kıvranıyordum bu soruyu cevaplaması için
-tek sen kaldın Minho. Sen aşık oldun mu peki?
-Oldum
Gözlerimin içine bakarak verdiği bu cevap baştan ayağa titrememe neden olmuştu.
Jisung:
-Minho hani sen kimseye aşık olamıyordun? Benim niye böyle bir şeyden haberim yok?Jisungun söylediği şeyden sonra ben de gülümsediğimi fark edip başımı önüme eğdim.
Minho:
-Olabiliyormuşum işte amınakoyim. Uzatma Jisung!Bu ikazdan sonra Jisung yine Felixle konuşmaya döndü. Bakışlarımı Minhoya çevirdiğimde yine göz göze gelmiştik.
Sohbet uzuyordu ve ben Minho ile aynı yerde yatmak için sabırsızlanıyordum.
-Artık yatsak mı?
Attığım bu öneri ile hepsi bana çevirdi gözlerini
Minho:
-Benim de uykum geldi. Biz yatalım diğerleri isterse sohbet ederBu söylediği kalbimi çıkacak gibi heyecanlandırmaya yetmişti. Yavaşça yorganın altına girdi. Ben de yanına uzandım.
Kollarını belime doladı. Ben de ona doladım. Yüzünü yüzüme yakınlaştırdı ve fısıldadı:
-Bugün diğerleri gelmese yapacağın şeyi.. Yapsana..
Gözleri parıl parıldı ve bu söylediği şeyle dağ başında bile ateş vücudumu ele geçirmişti.
Yavaşça dudaklarımı dudağına yasladım..
Evet arkadaşlar en güzel yerinde keserek küfür yeme garantili bölüm yayınlıyorum. 💅
Bir günde 2 bölüm hadi yine iyisiniz 🥲
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Mountain
FanfictionÖlmek için bir araya gelmiş 8 kişiden birisi bir anda ölümden vazgeçerse? 8 kişi bir dağda mahsur kalırsa başlarına neler gelebilir ki??