Stray Mountain

Aşkı fark etmek..

Hepimiz Jisungun sesiyle irkildik. Ondan tarafa doğru koşmaya başladık. Yanına vardığımızda gördüğümüz şey kusmama neden olacak türd bir şeydi..

Muhtemelen az önceki çantanın sahibi olduğunu düşündüğüm bir adam karnı yarılmış ve iç organları dışarı çıkmış şekilde yerde yatıyordu..

Jeongin:
-Biz de böyle öleceğiz! Çok korkuyorum! Bu adamı bu hale kim getirdi! Bizi de öldürecekler!

Chan:
-Sakin ol Jeongin. Muhtemelen bir vahşi hayvanın saldırısına uğradı. Biz daha şanslıyız çünkü çok kişiyiz. Birbirimize yardım edebiliriz.

Minho:
-Öldükten sonra da bu hale gelmiş olabilir. Akbabalar parçalamış olabilir.

Chan:
-Minho haklı. Soğuktan donmuş olabilir. Hemen en kötüsünü düşünmeyin. Ama yine de bundan sonra tek başınıza dolanmayın. Bunu bir kurt da yapmış olabilir.

Changbin:
-Burada kurt olur mu ki?

Minho:
-Geceleri uluyan ben olmadığıma göre var.

Seungmin:
-Hyunjinle bu hızda giderseniz yakında sen de ulursun merak etme

Dediği şeyle kıpkırmızı olmuştum..

-SEUNGMİN!

Seungmin:
-Tamam amınakoyim bi şey demedim

Adamın üzerini araştırırken Chan Hyung cebinde bir paket sigara buldu.

-Bu iyi oldu işte. Baş ağrısından duramaz olmuştum

-Bu bırakman için iyi bir fısarttı aslında Chan Hyung

-Bir anda bırakılmaz Hyunjin. Eskiden günde 4-5 tane içerdim. Şimdi elimdeki bitmesin diye 2 güne 1 içiyordum ve son 2 tane kalmıştı.

-Sen daha iyi bilirsin ne yapacağını Chan Hyung

Hepimiz arkamızı dönmüştük ki Jisungun tekrar çığlığı duyuldu..

Arkamı dönmemle bir kurdun Jisungun ince belini ağzına aldığını gördüm. Olduğum yerde dona kaldım. Bir anlığına zaman durdu sanki.

Felix tiz bir çığlık attı
-JİSUNG!

O esnada Seungminin babasının silahını alan Chan Hyung tek atışta kurdu vurdu. Kurt yere yığılırken onunla birlikte Jisung da yığıldı..

-JİSUNG KARDEŞİM!

Yanımda duran Minho şaşkınlığını bırakıp bağırarak yanına koştu. Onun ardından Felix de koştu.

-JİSUNG NOLUR BANA BAK! İYİ MİSİN?

Jisung baygın değildi ama baygın gözlerle Felixe bakıyordu.

Chan Hyung Felixi ve Minhoyu kenara çekerek Jisungu tek hamlede sırtına alarak mağaraya taşımaya başladı.

Mağaraya varana kadar hala şokta olan Minhoyu kardeşinin iyi olacağına ikna etmeye çalıştım.

Mağaraya vardığımızda Jisung baygındı. Chan Hyung hemen ateşi harlayarak Jisungu başına çekti.

Hepimiz şok olmuş gözlerle onu izliyorduk. Sonra yavaşça Jisungun montunu çıkardı. Sweati kan içindeydi. Ve bunu görür görmez mide suyumun ağzıma geldiğini hissettim.

Minho artık ayakta duramaz olmuştu. Yavaşça bana doğru yıkıldı.

-Sevgilim nolur yüzüme bak! Jisung seni bırakıp hiçbir yere gitmez!

Gözlerimi Felixe çevirdiğimde donup kalmış olduğunu gördüm. Öylece manzarayı izliyordu. Transa geçmiş gibiydi..

Chan Hyung yavaşça sweati de kaldırınca beli boyunca uzanan çukurcuklardan kan sızıyordu..