Stray Mountain

Gurur..

-Ama burası yapmamı istiyor gibi gözüküyor..

Hala okşamaya devam ettiği erkekliğim iyice sertleşmişti. Nasıl dayanabilirdim ki? Hala kızgın olsam da çok seviyordum onu..

Sadece 8 günde nasıl bu kadar sevebilirdi bir insan birsini?

Yavaşça önümde diz çöktü. Şişeyi yere bıraktı ve ellerini dizlerime koydu.

-Minho ne yapıyorsun üşüyorum

-Şimdi ısınacaksın..

Başını bacak arama doğru getirdi. İki elimle başını tuttum.

-Bunu yapmayacaksın değil mi Minho?

-Hyunjin tam da şuan ağzıma vermenden daha çok istediğim bir şey yok

Tam da şuan bende ipin koptuğu andı. Hala ellerimin arasında olan başını daha sıkı kavrayarak aşağı bastırdım.

Üstten görünen görüntüsü o kadar iyiydi ki sadece bu şekilde bile beni çıldırtabilecekken iştahla verdiği ağız işi beni şu soğukta bile cayır cayır yakıyordu. Hatta dürüst olmak gerekirse terlemiştim bile.

Elleri yavaşça dizilerimden yukarı göğüslerime çıktı. Göğüslerime dokunuşunun verdiği his mükemmeldi.

Tam o anda dışarıdan Felixin sesi duyuldu

-HYUNJİN MİNHO HYUNG DIŞARI ÇIKARAK BİZİM ZAMANIMIZI ÇALMASIN ONU DA YIKA!

Felix yine yapmıştı yapacağını..

Minho yaptığı işten başını kaldırarak bir gözünü kısarak bana baktı. Çok seksiydi delirecebilirim tam da şuan..

-Sanırım beni de soymamız gerekiyor.

Bunu der demez üzeirndekileri çıkartıp kenara fırlattı. Karşımda duran şey inanılmazdı. Yavaşça bana doğru geldi.

-Minho üşüyeceksin

-Hyunjin yanıyorum ben..

Yerimden hızla doğrularak ona doğru gittim. Arkasında duran yorganın üzerine ittirdim. Düşmesiyle üzerine çıkarak dudaklarına yapıştım.

İkimiz de çıplaktık ve vücudum vücuduna temas ediyordu. Gerçekten de sıcaktı. Bu soğukta ikimiz de yanıyorduk..

Benim hamleme karşılık elini belime sardı ve beni kucağında döndürerek uzanmamı sağladı. Dilini vücudumda gezdirerek aşağı doğru kaymaya başladı.

Eli deliğimde konumlandığında gözlerimin içine baktı.

-Hyunjin devam edebilir miyim?

-Ağzına alırken bana sormamıştın Minho

-O başka bu bambaşka. İstemiyorsan burada duracağım.

Elini geri çekti. Hayır Lee Minho. Beni karlarla kaplı dağda alev alev yaktıktan sonra bu halde bırakamazsın.

Elini tuttuğum gibi tekrar geri çektiği yere getirdim.

-Durma Minho!

Dudakları dudaklarımı bulurken eli beni genişletmeye başladı. Hala boşalmamış olmam büyük başarıydı gerçekten..

Artık dayanamıyordum. Onu içimde hissetmek istiyordum..

-Minho hızlan!

Bunu duymasıyla erkekliğini içime itekledi.. Çığlık atmamak için dudaklarımı ısırdım. Diğerleri hala dışarıdaydı. Duymaları tatsız olurdu.

-Dudaklarını ısırma, dudaklarımı ısır

Bunu der demez dudaklarıma yapıştı. Kollarımı boynuna doladım. Deliler gibi öpüşüyorduk. Aradan biraz zaman geçtikten sonra içimden çıkmadan beni kucağına alarak yürümeye başladı.