İTİCİ

Beyazların İçinde...

Deneme odasından çıkarken bu gelinliğin mutlu olduğum tek şey olduğunu düşünüyordum. Annem ve Nuran hanımın yanına gittim. Nuran hanım önce beni süzdü, sonra da yanıma geldi. "Çok güzel olmuşsun hayatım" dedi gülümseyerek. Ama ben böyle hayal etmemiştim. Deneme kabininin önündeki aynada kendime baktım. Benim hayallerim çok farklıydı. Mesela şuan yanımda sevdiğim çocuk olmalıydı. Cenk'i yanımda görmemle ufak bir çığlık atmam bir oldu. Ciddi anlamda korkmuştum. Cenk beni süzdü, sonra da yanıma gelip elini belime koydu. Aynaya bakmaya başladı. Düşünceli görünüyordu. Sanki, aynada görünen görüntünün gerçekten evlenmek isteyen gelin damat görüntüsü olduğu gibi. "Çok yakışıyorsunuz. "diyordu satış görevlisi. Tebessüm ettim. Ah sen bi bilsen olayları.. Aynada ki görüntümüzü incelemeye başladım. Lacivert takım elbisesi ve papyonu tam üstüne oturmuş onu olduğundan daha düşünceli gösteriyordu. Yanındaysa dantel işlemeli gelinliğimle gerçekten hoş görünen ben vardım. Ama benim hayalim aynı tablo üzerine aşık olduğum adamla olmalıydı, böyle değil! Cenk'e döndüm ve onun bana baktığını fark ettim. Sırf gıcıklığıma ona bakarak "Eeee, Rüzgar nasıl? " diye sordum. İçimden kötücül gülüşler atıyordum. Yüz ifadesi bir anda değişti ve sinirle bana bakmaya başladı.Elini belimden ittirdim.Sesimi fısıldarcasına çıkardım. "Selam söyle. "diyip yanından uzaklaştım. Sinirli nefeslerini duyuyordum.Aldırmayıp üstümdeki gelinliği çıkarmak için kabine tekrar girdim.Hep bugünü hayal etmiştim ben. Yanımdaki adamda hayalimin en süslü parçasıydı.Ama böyle değil işte.Mutlu değildim,ben böyle hayal etmemiştim işte. Üstüme lacivert düz renkte elbisemi geçirdim. Saçlarımı elimle düzelttikten sonra kabinden çıktım.Cenk ortalarda yoktu.Mine oturmuş annemleri dinliyor,banada sevimli bakışlarını yolluyordu.Kaynanam kasada ödemeyi yaptıktan sonra hep birlikte mağazadan çıktık. Benim için önemli olan mevzu, yarın neler olacağıydı.Elimde olmadan gülümsedim bir an. Benim şanslı bir kız olduğumu düşünmeyin sakın. Tamam, kabul ediyorum ben kocam olacak pisliğe bir zamanlar aşıktım. Bir zamanlar her gece onu düşünüp uykuya dalan bir kızdım ben.O olayı görene kadar...
1 Yıl Önce:
Dershane o gün için sonunda bitmişti. Etüt için kalacaktım. Mine benimle kalmak istesede işim uzun süreceği için onu evine gönderdim.Her yerde etüt için sözleştiğimiz öğretmeni arıyordum. 3. kata geldiğimde şiddetli sesler duymaya başladım. Ses koridorun en ucundan geliyordu.Bağrışmaların olduğu yere gittiğimde şok olmuştum. Oraya adımımı atar atmaz bağıran kızın sesi kesilmiş,yerine benim minik hıçkırıklarım ve boğuk sesler geliyordu. Sarışın o zamana kadar hiç görmediğim bad girl havalarında bir kız benim hayalimle..Öpüşüyordu.. Hıçkırıklarım farkedilmemi sağlamıştı.Elimde kitaplarımın olduğu poşeti yere fırlatıp koşarak uzaklaşmıştım oradan.
Bunları anımsayınca gözlerimin dolduğunu hissettim. Elimin tersiyle hızlıca sildim göz yaşlarımı. Bana deseler bir yıl sonra sen bu adamla evleneceksin, kahkalara boğulur inş canım ya bakışımı yollardım. Ben bunları düşünürken eve gelmiştik bile.Elime paketlerin bir kısmını aldım ve eve girdim. Mine peşimden geldi, "Yaa Damla bi türlü karar veremedim,hangisini giyeyim? "diyordu bana iki tane elbiseyi gösterirken. Biri koyu kırmızı,uzun, sırt dekolteli bir elbiseyken diğeri siyah kısa üstünde gri taşlar olan bir elbiseydi.Elimle koyu kırmızı olanı işaret ettim. "Ben de öyle düşünmüştüm zaten. "diyerek bana öpücüklerini gönderdi.Gülmemi sağlayan tek varlığım... Mine'm.. Odama doğru çıkarken babamla karşılaştık.. "Kızım?" Cevap vermedim.."Babanın ölümünü mü istiyorsun Damla?! " Ona hışımla döndüm."Zaten o yüzden kendi ölümümü göze almadım mı baba?" Elimdeki paketten gelinliğimi çıkardım. "Bak bana, gelinliğime iyi bak! Kefenim bu benim.. Hayalimdeki gelinliğim.. Kefenim.. "Gözlerimden bir damla yaş süzüldü. Odamın kapısını sertçe çarptım.Üstümdeki elbiseyi yırtarcasına çıkardım. Üstüme pijamalarımı giydim. Mine mutfakta tıkınıyordu.Yatağıma kendimi attım. Gözlerim yarının verdiği heyecan ve korkuyla kapandı.