Kalbim çarpmaya başladı. Soluğum kesilmeye, ruhum bedenimden ayrılmaya hazırdı.Sinsi gülüşlü, itici çocuk bana doğru yaklaşıyordu. Korkum gittikçe artıyordu. Avcısından kaçan ceylan gibiydim.. Hızlıca ayağa kalktım. Gerilmeye başladım. Ben gittikçe o geliyordu. Ve bedenin o soğuk duvarla buluşunca ne yapacağımı şaşırdım. Cenk'e yalvarır gibi bakıyordum. "Ge-gelme." Sesim çok güçsüz çıkıyordu.Aramızda bir adımlık mesafe kalmıştı. "Ha-yır,Cenk,lü-tfen.."diyordum..Artık gücüm kalmamıştı.. "Niye? Karım değil misin?! "dedi benim aksime gür çıkan sesiyle.. "Sözünü tutacaksın Damla Hanım, kırmızı kar mevzusunu unutma! "Köşeye sıkışmıştım işte! İyice yaklaşmıştı. Eliyle çenemi dikleştirdi.Kendine yaklaştırmaya başladı. Nefesini yanağımda hissedince ürperdim.. İçime değişik bir duygu yayılmıştı. "Bu gece benim olacaksın Damla! "
Sabah yataktan sinirle kalktım. Üstümdeki beyaz dantelli saten geceliğe baktım. Ne kadar da iğrenç şeylerdi bunlar?! Lanetler okudum her şeye..Bomboş yatağa baktım.Normal bir gelinin şu an kocasıyla mutlu mesut uyanması gerekir.Ama biz anormal olduğumuz için! Hangi kızın koynunda geçirdi acaba geceyi?! Gururuma yediremiyordum!Sarışın mıydı, kumralda olabilir aa yok bence kızıldı.. Esmerleride unutmamak gerek.. Öff ne diyorum ben yaa?!! Dün gece gözümün önünden geçerken gözlerim yaşarmaya başladı. "Yaklaşma, dokunma bana!!"diye bağırıyordum eli boynumda gezinirken.Dudaklarıma yaklaştığında dayanamadım artık..Olanca gücümle ittirdim. "Ben bugünü böyle hayal etmemiştim tamam mı?! Seviyordum seni ben! Deliler gibi, aşıktım sana.Sen naptın?! Gittin..o sarışınla.. İstemiyorum, dokunma bana,git burdan!Ben senin tek gecelik kızlarına benzemem, senin kirine bulaşamayacak kadar temizim ben,istemiyorum,dokunma bana! "derken bile hıçkıra hıçkıra ağlıyordum..Sinirle yüzüme baktı.. "O zaman benim yerim artık tek geceliklerimde, değil mi?! Sana bir şans vermiştim, sen bunu ellerinle geri ittin!"dedi sert tınısıyla.. Ve kapıyı çarpıp çekip gitti... Üstümdeki lanet geceliği çıkardım. Turkuaz rengindeki bir tulumu giydim.Saçlarımı at kuyruğu yaptım. Göz altlarımdaki morlukları kapatmak için ton kapatıcıyı özensizce yüzüme sürdüm.. Aşağıya inince evde hiç kimsenin olmadığı aklıma geldi. En azından beni bu halde görmedikleri için sevindim. O sırada kulağıma dolan melodiyle etrafıma bakınmaya başladım.. Ses bizim odadan geliyordu.. Hızlıca merdivenlerden çıktım.. Gerizekalı telefonunu evde unutmuştu.. Meşgule atmayı düşünsem bile bir an müstakbel karısı olduğu aklıma geldi. "Rüzgar" ne kadarda resmiydi.Kaydırarak açtım. "Cenk?" ilk adımı o atmıştı. "Rüzgar? "sesimi duymasıyla irkildiğini hissedebiliyordum."Damla sen misin?! " az çıkan ses tonumla yanıtladı."Evet. "dedim resmice. "Evlendiniz mi, Cenk nerede! "yutkundum. "Ev-evet"kendimi sıkıyordum.. "Gitti! "dedim titrek sesimle. Rüzgar bir şeyler olduğunu sezmişti, bana nerede olduğumu sordu, "Elmas malikanesindeyim."dedim gözlerimi devirerek. "Bekle!"dedi ve telefon kapandı. Son arananlardan bizim konuşmamızı sildim.Biraz hava almak için bahçeye çıkmaya karar verdim. Kapıyı açar açmaz Rüzgarla çarpıştık. "Damla!? Kötü görünüyorsun!"Gevşeyen sinirlerim birinin omzunda ağlama isteği uyandırıyordu..İlk önce kahkaha atmaya, sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Kollarını bana açan Rüzgara bu sefer hiç düşünmeyerek karşılık verdim.Omzuma kolunu atıp arabasına doğru gitmeye başladı. Telefonum dahil yanımda hiç bir şeyim yoktu. "Eee, kahvaltı yaptın mı bari? "dedi gülerek. Başımı olumsuz anlamda salladım. "Hem seninle dertleşiriz,hem de tıkınırız ne dersin Damla? "gülümseyerek cevap verdim."Keyfimi yerine getirecek en mantıklı şey. "dedim göz kırparak. İşin garip tarafı bu kadar zıt iki kişinin nasıl kanka olmasıydı.. Benim kocam insanlıktan nasibini alamamış.Boğazın kenarına çekti. Sade bir yerdi burası. Ne gerek vardı süse püse?! Ahşap masaya oturduğumda Rüzgar eliyle garsona işaret verdi. Masa donatılırken bir çiçekçi kadın geldi. "Abe güzel abim benim,almaz mısın şu tazeye bir gül?" Rüzgar gülmeye başladı.."Sen bana sepeti ver."diyordu hala sırıtırken.Ben ise şaşkındım. "Bak be ablacım, görür müsün sen abimi, ne çok sever seni,senin alinde olmak için ne çok kız can atar bea?" derken elindeki sepeti uzatıyordu bana. Hasır sepeti elime alıp kucağıma koydum. "Allah bereket versin, na şöyle boy boy bebeleriniz olsun işşallah."diyordu elindeki yüzlüğü çenesine sürterken.Ben kadının bu sözlerine hala şaşkınken Rüzgar "Bunları sana Cenk almış diye düşün, en azından telafi özürü?" Gülümsedim."Onun böyle bir şey yapması imkansız ama, öyle olsun hadi. "dedim gülerek. Salamı ağzıma atarken, keyfimin yerine geldiğini hissettim.. Rüzgarın bana olan tavsiyelerini dinledikten sonra neden böyle zoraki ve ansızın bir evlilik yaptığımı anlattım.. İçimdeki her şeyi dökmüştüm ona. Dün gece hariç.. Ne yani,mahremimi anlatamazdım değil mi?!Kahvemi yudumlarken denizi izliyordum. Martılar,özgürlüğünü simgelerken denizin dalgaları hırçınca kafa tutuyordu, martıların özgürlüğüne. Ama denizin bilmediği bir şey vardı, kafa tuttuğu martı,onun içinde olanlarla avlanıyordu.Dalga sesleri kulaklarıma dolunca huzura erdiğimi hissettim.. Gözlerimi kapatıp temiz oksijeni içime çektim.Ne kadar böyle durdum bilmiyorum, ama sıkıldığımı hissettiğimde Rüzgarın orada olduğunu hatırladım. "Affedersin."dedim mahçupça.."Niçin?"dediğinde onunda benim gibi hayal alemlerinde dolaştığını anladım.. "Doldurdum seni de kendi dertlerimle."diye kıvırdım..Gülümsedi."Ben her zaman dinlerim. "dedi göz kırparak."Teşekkür ederim Rüzgar,kalksak mı artık?" kafasını salladı. O hesabı hallederken ben de elimde ki gül sepetiyle arabaya doğru ilerliyordum.Eve vardığımızda Rüzgar'a hala sonsuz teşekkürlerimi iletiyordum. Arabadan indiğimde elimdeki sepeti bahçeye bıraktım. Kapının zilini çaldığımda kapı hızla açıldı ve sinirden dişleri titreyen kocamla karşılaştım.. Bana doğru, üstüme doğru gelmeye başladı..
"Yaklaşma..Gelme Cenk..!!
Hemen yb yazdımm.. Herşey sizin için.. Malum bölümü yazmazsam tehdit mesajları ile karşılaşabiliyorum :-))..Bölüm şarkısı "Ece Mumay Her Aşk Bir Gün Biter.. "Umarım beğenirsiniz ve yorum atarsınız.. Sizi seviyorum..Medyadaki egoist Cenk'imiz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTİCİ
RomanceDamla,babası yüzünden hayal kurmayı unutan, satılığa çıkarılmış,evliliğe mahkum edilmiş, platonik aşık bir kız.. Cenk,egoda tavan yapmış Damla'nın ulaşamayacağı haram bir hayal.. Rüzgar,ikili oynayan bir piyon.. Burçin ise bu oyunun devamını geti...