Yorucu bir tatilin ardından sonunda eve dönmüştük. Bavulları arabadan indiren Cenk bana bakıp gülümsedi. Bende gülerek karşılık verdim. Evet,artık resmen evliydik.Eve doğru çıkarken Cenk'in anne ve babasını selamladım. Onlarda sıcak bir gülümseme ile karşılık verdiler. Sanırım artık yavaş yavaş şu evlilik olayına adapte oluyordum.
Odaya çıkıp kendimi yatağa attığımda telefonumun titremesi ile kendime geldim.Gizli numara.
Yavaşça doğruldum ve telefonu kulağıma götürdüm.
"Alo? "
"Sana dönünce haber ver demiştim. "
İçimi bir sıkıntı kapladı. Rüzgar yine peşimizdeydi.
"Ne istiyorsun?"
Telefondan sırıtma sesi geldi.
"Sana tüm gerçekleri anlatacak biri için fazla sertsin. Balayın nasıl geçti Damla?"
Tıslayarak konuştum.
"Seni ilgilendirmez.Senin diyeceğin hiçbir şeye inanmayacağımı düşünüyorum. Bizi rahat bırak. "
Artık cidden fazla olmuştu.
"Size rahat anca mezarda. "
Psikopattı bu çocuk. Ruh hastasıydı. Deliydi.
Telefonu yüzüne kapatıp sinirden titreyen ellerimle başımı tutup bir ileri bir geri sallanıyordum. Telefonum yeniden titreyince tam açıp sövecekken mesaj olduğunu gördüm.
"Bağlar mahallesi,Eskicadde sokak.Yarın geleceğinden eminim."
Allahım sen bana bunları sıraylamı gönderiyorsun?
Cenk'in hakkında bilmediğim bu çok önemli şey neydi acaba?
Şu an bunları düşünmekle uğraşamazdım çünkü aç Damla oynamaz.
Hızlıca mutfağa inerken Cenk'in ve annesinin gülüştüğünü gördüm.
Annesinin yanaklarını sıkıyor,resmen aranıyordu.
Koca bebek.
Onlar kıkırdarken bu güzel manzarayı bozmamak için mutfağa geçtim ve dolapları karıştırmaya başladım.
Sandviç ekmeği bulunca gözlerim parladı. 2 tane çıkarıp içine Allah ne verdiyse doldurdum.
Tost makinesine basıp koca bir bardağa meyve suyu doldurdum.
Sandviçlerime Cenk'e bakar gibi bakıyorken dayanamayıp koca bir ısırık aldım.
Söyle bana?Var mı senden daha güzel sandviç bu dünyada?
Kıkırdarken arkamdan gelen sesle lokman boğazımda kaldı.
"Yavaş ye,boğulacaksın. "
Karşıma otururken ona dil çıkardım. Sandviçlerime elini uzatmaya başlayınca eline hızlıca vurdum.
"Onlar benim!"
Kaşlarını kaldırdı.
"Ne biçim karısın sen be? "
Meyve suyumdan koca bir yudum alırken ona dondurması yere düşmüş çocuk gibi bakıyordum.
Burnumu sıktığında nefes alamayıp ağzımı açtım.Ağzımı açınca da dolu olan ağzım Cenk'in üstüne boşaldı.
Ben kahkahalarla gülerken Cenk berbat durumda olan tişörtüne bakıyordu.
Orangutanlar aşkına!
Gözleri mi doldu onun?
Burnunu çekerek dudaklarını büktü.
"Bu benim en sevdiğim tişörtümdü. "
Ağzım şaşkınlıkla aralanırken ne diyeceğimi bilemedim.
"Bence böylede gayet güzel. "
Şirin bir bakış atıp ağzımı peçeteyle silmeye başladım.
Cenk elimden peçeteyi aldı. Sanırım şu anda benim ağzımı silmesi gerekirdi. Yani filmlerde hep öyle olmuyor muydu?
Ama o naptı?!Aldı peçeteyi ve kendi üstündekileri silmeye başladı.
Kaşlarım çatılırken sinirle ona baktım.
"Öküz."
Yüzüme bakmaya başlayınca gözlerimi ona diktim.
"Ne bakıyorsun?"
Eğilip daha da dikkatli bakmaya başlayınca kendimden şüphelenmeye başladım.
"Yoksa yeni bir sivilce mi çıkmış? "
Yüzümü yoklarken hala daha bakmaya devam ediyordu.
"Damla?"
"Hı?"
Gülmeye başladı.
"Sen bıyıklarını mı aldırdın?Göremedim de."
Kafasına bir tane vurup çemkirmeye başladım.
"Ne bıyığı be!Sen beni kaşar Burçinle karıştırıyorsun. Görememişmiş. Terbiyesiz. "
Kahkahalara boğulurken dayanamayıp bende gülmeye başlamıştım.
Bıyık dedi ya.Bildiğin bıyık.
Bir anda gelen öğürtüyle ortamın içine sıçarak ayaklarımı popoma vura vura koşmaya başladım.
Banyoya gidip kusmaya başlarken arkamdan gelip saçlarımı arkadan tuttu.
Kusmam bitince kızaran yüzüme baktım. İlk defa birinin yanında kusuyordum.
"Şey ben,fazla yedim galiba. "
Kıkırdadı.
"Sanırım biraz öyle."
Elimden tutup beraber salona doğru giderken beni kolunun altına aldı.
Acaba bana gerçekten bir şeyler hissediyor muydu,yoksa mecburiyetten mi yapıyordu?
Bunu anlamak zamanla olacaktı. Sadece biraz zaman..
Televizyona bir film koyarken bende mutfağa gidip abur cubur aramaya başlamıştım.
Sanki içimde yiyip yiyip doymak bilmeyen bir canavar vardı.
Ne vardı lan benim içimde. Aklıma gelen şeyle elimdeki bisküvi paketini yere düşürdüm.
Ya hamileysem?
Açıkçası böyle bir durumun olmasını istemiyordum çünkü daha anneliğe hazır değildim.Bunun için her ne kadar önlem alsakta içime bir kurt düşmüştü.
İçeriden seslenen Cenkle kendime gelip abur cuburları alarak salona gittim.
Yanına otururken acaba ona söylesem mi diye düşündüm.
"Cenk?"
Kafasını çevirmeden cevap verdi.
"Efendim? "
Derin bir iç çektim.
"Sence bu kadar fazla yemem ve bulantımın olması normal mi?"
Bana döndü.
"Hamile olduğundan mı şüpheleniyorsun?"
Kafamı salladım.
"Böyle bir şeyin mümkün olmayacağını biliyorsun,o gece-"
"Biliyorum,ama şüpheleniyorum ve böyle bir şeye hazır değilim."
Beni kendine çekti ve göğsüne yasladı.
Başını göğsüme sakla sevgilim..
Güzel saçlarında dolansın elim..
Bir gün ağlayalım bir gün gülelim..
Sevişen yaramaz çocuklar gibi..
Aklıma bu şarkı gelince mırıldanmaya başladım. Gözlerim hafif hafif dolarken saçlarımı okşamaya başladı.
"Biz nasıl bu hale geldik Cenk?"
İçini çekti.
"Orasını sadece Allah bilir güzelim."
Haklıydı.Allaha emanet yaşıyorduk.
Filme odaklanmaya başladığımızda +18 sahneler gelmeye başlayınca gözlerimi elimle kapatıp geriye yaslandım.
"Bitince haber ver. "
"Sanki çok garip bir şeymiş gibi davranıyorsun yavrum. "
Elimi hızlıca gözlerimden çekerken bana göz kırptı.
Utandırmasana be çocuk.
"Alışamıyorum. "
"Alışırsın zamanla.Dua et tecrübeli bir kocan var da -"
"Kes sesini ya.Tecrübeymiş. Peh."
Güldü.
"Şey yani biraz çocukluğuma versek bu durumu? Abla vurma abla. "
Karnına yumruk geçirirken zıpladı.
"Tikim var benim orda.Yapma."
Bunu öğrenince gıdıklamaya başladım.
"Seni-"
Gülmekten konuşamıyordu.
"So-n kez has- uyarıyorum. "
İnatla devam ederken kollarımdan kavrayıp beni kucağına alıp merdivenlerden hızlıca çıkmaya başladı.
"Bıraksana be,hödük! "
"Seni uyarmıştım."
Odaya gelip kapıyı dirseğiyle açarak beni hızlıca yatağa fırlattı ve üstündeki sandviçli tişörtü bir hamlede çıkardı.
Üstüme doğru gelmeye başlayınca sinirle ittim.
"Tecrübe ettiğin kızlara git bence. Çocukluğuna veririm. "
Eliyle bana sus işareti yaparken kaşlarımı kaldırdım.
Boynuma değen sıcak nefesiyle iyice garip oluyordum.
"Sen sus,bu gece vücutlarımız konuşsun."
Gözlerimi hızlıca kapatmamın sebebi dudağıma aniden yapışmasıydı.
Çok sertti. Ona karşılık vermeye çalışırken bir eli vücudumda geziniyor bir eli ise yüzümü kavramıştı.
1 dakikalığına ayrılıp üstümdekini hızlıca çekip çıkardığında ona yardımcı olmak için hafif doğruldum.
O sırada o üstündeki son parçadan kurtulurken benide kurtarmayı unutmamıştı.
"Utanıyorum Cenk."
Kafasını boynuma gömüp emmeye başlayınca beni duymadığını farkettim.
Bende akışına bırakmaya karar verdim.
Fısıldadım.
"Yavaş ol."
**
Yatakta dönüp duruyordum. Neredeyse sabah olacaktı fakat ben hala uyuyamamıştım.
Cenk ise çoktan uykunun kollarına bırakmıştı kendini. Ne kadar güzel uyuyordu.
Sessizce ondan tarafa döndüm ve izlemeye başladım.
Onunla evlendiğime ve onun karısı olduğuma hala inanamıyordum.
O sırada kasıklarıma giren bir ağrıyla yüzümü buruşturdum.
Dediğim gibi,hala bu duruma alışamamıştım.
Üstelik yan odamızda Batı varken, bu durum daha da zorlaşıyordu. Duvara bardak koyup bizi dinlediğini bile düşünebilirdim.
Azgın ergen.
Ne diyordum. Cenk benim için sadece hayalden ibaretti. Eve gelip yatağıma uzanır saatlerce onun hayaliyle mutlu olurdum.
Bana gelip Cenk'in karısı olacaksın deseler sanırım ona deli misin bakışını atardım.
Demek ki neymiş. Hayatta imkansız diye bir şey yokmuş.
Gözlerimi yavaşça kapatıp uykumun gelmesini diledim.
**
Sabah kalkıp yanımda Cenk'i bulamayınca banyoya baktım. Orda da olmadığını görünce aşağıdadır diye düşünüp duşa girmeye hazırlandım.
Hızlı bir duştan sonra aşağıya inip evde kimseyi bulamayınca daha da dellenmeye başladım.
Bahçe kapısından gelen seslerle bahçeye doğru ilerledim.
"Ay valla bıktım ben bu köpekten Polat.Her yere sıçıyor bu.Geberesicik."
Nuran hanımın söylenmeleriyle kıkırdarken çok kafa bir kadın olduğunu düşündüm.
"Oğlumuz hakkında düzgün konuş Nuran,sonra depresyona giriyor 10 gün çıkartamıyoruz. "
Golden cinsinden çok tatlı bir köpekti Osman ama beni pek sevmiyordu.
"Herkese günaydın. " dedim neşeli bir tavırla.
Beni görünce ikisi de gülmeye başladı.
"Günaydın kızım. Tatil yormuş seni,belli. "
Utanarak gülümserken üstüme doğru havlayarak koşan Osmanla gözlerim büyüdü.
"Heşt, kışt!"
Osman beni bahçede 2 tur koşturduktan sonra halime acıyan Polat bey Osmanın götüne bir şaplak atarak durmasını sağladı.
Korka korka sofraya doğru ilerlerken Nuran hanıma hak verdim.Geberesicik.
"Cenk nerde?"
Annesi güldü.
"Polat onu şirkete gönderdi.Baya söylendi giderken."
İyi olmuştu ona.Çalışsın.
Kafamı sallayarak kahvaltıma odaklandım.
Krep,en sevdiğim..
**
"Bağlar mahallesi Eskicadde sokak. "
Taksici kafasını sallayıp sürmeye başladı.
Evet,gidiyordum işte.Merak duygum ağır basıp pişman olacağımı bile bile gidiyordum.
Taksici durduğunda pek ıssız olmayan bir yere geldiğimizde şaşırdım.
Depo falan bekliyordum, beni yine şaşırttın Rüzgar.
Parayı ödeyip inerken bir dükkanın önünde tabureye kurulmuş Rüzgarı gördüm.
Cenk beni burda görse vücudumu 96 parçaya ayırıp kirpiklerimi makasla kesip çorbasına karabiber diye katardı.
Neyse.
Rüzgar beni görünce başıyla selamladı ve eliyle oturmamı işaret etti.
Tabureye çekip karşısına oturdum.
"Saçmalıklarını dinlemeye geldim. Ne anlatacaksan anlat artık. "
Ukalaca güldü.
"Kendinden çok emin konuşuyorsun Damla."
İfadesizce bakmaya başladım.
Derin bir nefes aldı ve verdi. Konuşmaya başladı.
"Kız kardeşime tecavüz etmeye çalıştığından beri kocandan nefret ediyorum.En gülüncüde bunu inkar etmesi. "
Beynimin içinde dediği şeyler uğultuyla dönüyordu.
"Nasıl yani?"
Kahkaha attı.
"Senin kocan çift kişilikli bir şizofren."
**
Sanırım unutuldum. Haklısınız. Kitabımı boşlayıp yazmaya ara verirsem olacağı buydu.Hatamı en derininden telafi etmeye çalışıp sonuna kadar yazıcam. Evet,isterse kimse okumasın ama ben yazmaya devam edicem.8 binlik ailemin dağılmasına izin veremem. Yeniden kurmak istiyorum.Neden yine eskisi gibi olmayalım?
Multimedia Aslı Enver - Çocuklar Gibi
Sizi çok seviyorum ve bir yorumunuzla mutlu oluyorum. Bence yeniden başarabiliriz..❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTİCİ
RomanceDamla,babası yüzünden hayal kurmayı unutan, satılığa çıkarılmış,evliliğe mahkum edilmiş, platonik aşık bir kız.. Cenk,egoda tavan yapmış Damla'nın ulaşamayacağı haram bir hayal.. Rüzgar,ikili oynayan bir piyon.. Burçin ise bu oyunun devamını geti...