İTİCİ

Derdin Ne?!

Kurtulmuştum.. Başıma neler geleceğini bilmeden, Burçin denen pisliğin, bana getirdiği sürprizi bilmeden..
Hınçla üstümden kalktı. Gözlerimi açtığımda bornozu bana uzatıyordu.Elinden çekerek aldım. Üzerime hızlıca geçirdim.
"Lan Batı, yedek anahtarları getir. "
"Sen naptığını sanıyorsun pislik gerizekalı, odun, öküz..
"Daha fazla konuşursan devam ederim. Çeneni kapa.
Kapının açılmasıyla irkildim..O.. O.. Sarışın,evet işte o kadın,o gün onunla öpüşen kadın.. Pislik..Üstüne hırlayıp yaklaştım..
"Sen nasıl buraya gelebilirsin?! "
"Tatlım, seninle uğraşmak istemiyorum.İşiniz bitmiş galiba, hadi çık şurdan!"
"Ben senin işinede, neyse ben hiçbir yere gitmiyorum. Cenkin karısı olarak onu senin gibi bir azgınla baş başa bırakamam.
Beni takmadı.. Tınlamadı.. Cenk kıskanıldığını hissetmiş olmalı ki sırıtıyordu.. Derdin ne senin çocuk?!
"Aşkım, ben hamileyim.. Senden..
Duyduğum şeyle irkildim. Böyle bişey beklemiyodum. Aslında ben erkeğim demesini bile beklerdim ama bu... Cenk'in de böyle bişey beklemediği belliydi. Cenk hışımla ayağa kalktı ve Burçin'e bağırdı:
"Sen kimi kandırıyorsun, çocuk muyum ben?! "
Elini saçlarından geçirdi ve bana baktı. Bense şaşkınca Burçin'e bakıyordum. Bunu nasıl yapabilirlerdi. Ayağa kalktım ve tokadı suratına yapıştırdım.
"Boşanmak istiyorum.."
Yutkundum..Kız hamileydi işte..Bir masumu babasından kopartamazdım ben..
"Kendine gel,ne dediğinin farkında mısın?!"
"Peki,sen bu yellozun ne dediğinin farkında mısın?!"
"Tatlım.."Takmış tatlım da tatlım..Başka bir şey bilmiyor heralde..
"Birincisi bana yelloz diyemezsin..İkincisi,siz işi baya ilerletmiş,evlenmişsiniz bakıyorumda..
Bu sefer bende onu takmadım.Parmağımdaki alyansı,yere fırlatıp koşmaya başladım..Koşarken bağırıyordum..
"Artık,evli değiliz!"
Direk bizim odaya girdim..Üzerime elime gelen ilk şeyi geçirdim..Bir pantalon bulup onu da hızlıca giydim..
Batı denen ukala çocuğa çarpsam da umursamadan evden çıktım..Nereye gitğimi bilmeden...

Yağmur deli gibi yağıyordu..Üstümde sadece bir kolsuz vardı.Ağlamaktan şişmiş gözlerimle felaket görünüyordum..Telefonum evde kalmış,gece olmuştu.Köşede gördüğüm parka doğru ilerledim.Biraz nefes almak istiyordum..Banka oturduğumda ağaçların olduğu yerde bir hareketlilik oldu..Bana doğru gelmeye başlayan,pek tekin görünmeyen bir adam elinde tuttuğu bezi ağzıma bastırdı.. Tepinmeye başlasamda, ölmeye razıydım artık.. Ölsem ne yazar?! Gözlerim karardı, başım dönmeye başladı.. Gerisini hatırlamıyorum..

Başımdan aşağıya dökülen soğuk suyla sıçradım..Vicdansızlar! Dişleri sararmış,bu adamların başı olduğunu ve sonradan bu fikrimin doğru çıktığını anladığım adam sırıtıyordu.. "Demek, sen Polat'ın biricik gelinisin.. Si******* Polatının... "
Başımı kaldırdım.. Beni sandalyeye bağlamışlardı..
"Memnun oldum bay sararmışdiş."
"Çok özgüvenlisin, Polat'ın malı değil misin sonuçta?!"
Aniden saçlarıma yapışıp silahını kafama dayadı..Çiğ bir kahkaha attım. Buradan sağ çıkarsam kendimi bu özgüvenim için ödüllendireceğim.
"Mal olduğum için seninle bu kadar iyi anlaşıyoruz galiba?"
"Senin canın ölmek istiyor galiba?"
"Kefenimi giyip, toprağın altına gireli çok oldu biliyor musun?"
"Ha, farketmez diyorsun yani?"
"Derdin ne?"
Aslında ben bu kadar özgüvenli değildim.. Yaşadığım olaylar beni böyle yapmıştı..
"Polat'ın canı.."
"Onunda derdi benim babamın canıydı zaten. " mırıldanmıştım, duymadı..
"Bundan banane?! " dediğimde;
"Hayırsız gelin! Yakıştımı sana şimdi bu! "
"Acıktım ben, yemek getirsene bana, tavuk döner olsun, bide ayran al, iki tane.. "
Bana mal gibi bakan adama masum bakışlar attım..
"Valla açım sarıdiş,kusura bakma aç ayı oynamaz, bir işinize yaramam böyle..İşinize gelirse.. "
"Gidin alın şunun dediklerini! "
"Çikolatada alın, fındıklı olsun, kendinizde iki çay söyleyin, benden, sarıdişede dondurma alın, biri yer biri bakar olmaz demi ama? "
Beleşe konarsan, sömüreceksin böyle, biraz merak etsinler beni.. Neredeyse kaçırıldığım için göbek atacağım.

Adamlar elinde poşetlerle geldiğinde, sarıdiş başını ellerinin arasına almış, susmamı istiyordu.. Kadın çenesi diye bir şey var demi ama? Burçinden girip mahalledeki dedikoducu Fatma teyzeden çıktım. Konu ne ara Fatma Teyzeye gelmişti, onu bende bilmiyorum. Çikolatamı yerken konuşmaya devam ediyordum..
"Sonra.. Bir gün geldi bu bize halı çırpcam sizde dedi fırça var mı dedi,biliyor musun Zayn de müslümanmış.. Daha yok mu bundan ya, neyse sen asıl bombayı duy, Rihanna sevgili yapmış ya,ay kıız senin nasıl gidiyor aşk meşk bana bak bakiim sen kesin evlisin bide çocuğun var senin,Allah bağışlasın kaç aylık, ya da kaç yaşında, okula yazdırdınız mı bence-"
"Yeter be kadın, kafa bu kafa, ne çene varmış sende ya.. Susmazsan çıkarıyorum Haydar'ı, aman silahımı.. "
Kıkırdadım, silahına Haydar demiştim, ciddiye almış.. Az önce neler dedim ben öyle ya.. Hepsini kafamdan atsamda güzel oldu nihahahahaaaa yaşasın kötülük . "
"Ama yani sende sürekli beni Haydarla tehdit edersen seninle konuşmam haa! "
"Bende bunu istiyorum ya güzelim, sus biraz sus.."
"Ama yani aşk olsun,şimdi böyle olmadıki bu-"
İçeriye giren kayınbabam (bende iyice sahiplendim haa) silahı adama doğru yöneltmişti.. Ben hariç kimse farketmemişti. Refleks olarak çığlığı bastım. Ben. tam. bir. malım. nokta. Sarıdiş silahını kayınbabamı görünce aniden bana yöneltti.. Tetiğe basmasıyla ortalığı büyük bir gürültü kapladı. Kolumda hissettiğim müthiş bir acıyla gözlerim kapandı..

Bölüm çok ekşınlı oldu :)..Umarıım beğenirsiniz, yorumlarınız beni mutlu ediyor, seviliyorsunuz,teşekkür ederimm.. Medyadaki Polat Elmas.. Yani Daniel Craig.. Bölüm şarkısı Ece Mumay Dangerous...Öpüldünüz, vote ve yorumu eksik etmeyelim..