The last touch is more my darling ♡

7.1K 201 115
                                    

Merhabaaa,
Bir önceki bölümde sanırım az buçuk hayal kırıklığına uğradınız, bu sebepten bu bölümdeki smut sahnesini uzun tutacağım. Her neyse, şimdiden iyi okumalar. Umarım hoşunuza gidecek bir bölüm olur.

 Umarım hoşunuza gidecek bir bölüm olur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-SMUT-

"Ben Ginny, memnun oldum ee.." dedi,

"Flora, adım Flora. Bende memnun oldum Ginny, ancak şu an gitmem gerek." Dedim, aceleci bir tavırla.

Kimseyle konuşacak hâlde dahi değildim, en iyisi buradan gitmekti. Kızıl saçlı kızı geride bırakmış karanlık olan lavabodan hızla çıkmıştım. Buradan gitmem için Tom dışında birilerini bulmam gerekti, kendim giderek aptallık etmiş olurum eminimki bu saatte başıma bir iş gelebilirdi.

Kalabalık topluluğun içinden geçerken gözlerim Draco ile kesişti, utançla başımı eğdim ve kalabalıktan sıyrılmaya devam ettim. En sonunda rahat bir alana geçtiğimde dikkatlice etrafı seyrettim. Aniden kolumda hissettiğim soğuk eller ile irkildim ve ellerin asıl sahibine baktım.

Ellerin asıl sahibinin Draco olduğunu fark edince rahatça derin bir nefes almış karşımdaki sarışın çocuğun konuşmasını beklemiştim.

"İyi görünmüyorsun, Flora. İstersen seni malikaneye kadar götürebilirim." Dedi, teklifi kabul etmeli miydim?

"Aa, sağol tâbi ol-" cümlemi tamamlamadan ileriden bize doğru gelen Tom ile kaşlarımı çattım. Hâlâ mı sinirliydi bu?

Draco'nun yüzüne bakmamış, Draco'nun ellerinin olduğu kolumdan tutmuş barın arka çıkış kapısına doğru gitmiştik. Stresten dudaklarımı kemirirken Tom bunu fark etmiş olacak ki ters ters bakmış ardından önüne geri dönmüştü. Gözüme çarpan tanıdık siyah araba ile ona ilerlediğimizi anlamıştım. İşi var iken neden diğerlerini yalnız başına bırakıp başka yere gidiyorduk?

"Nereye gidiyoruz, Tom?" Dedim,

"Eve," kısa ve öz bir cevap vermişti.

Tüm yolculuk sessiz geçmişti. Tom, gibi biri varken yolculuğun çok eğlenceli geçmesini pek beklememek gerekti.

Malikanenin içine girince Tom sessizliğini korumuş merdivenlere yöneltmişti. Yanımdan hızla geçerken erkeksi parfümü ciğerlerimin en derinine işlerken, bende onun peşine takılmış merdivenlerden hızla çıkmaya başlamıştım. O, kendi odasına girer iken bende onun yan odasında olan odama gireceğim sırada onun boğuk sesini duydum.

"Sana gitmeni söyleyen olmadı, içeri gir!" Dedi,

İşte şimdi yine sıçmıştım. Yine ne yaptım ben? Korkumu bir köşeye atarak odaya girmiş gömleğinin düğmelerini açmaya çalışan Tom'un arkasında baka kalmıştım. Sadece gömleğinin önünü açmış, ancak çıkarmamıştı.

"Flora, sanırım güzelce konuşmak sana pek işlemiyor, değil mi?" Dedi,

"Ne dediğini anlamıyorum, Tom. Yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum." Dedim,

Haklıydım, çünkü onu sinirlendirecek hiçbir şey yapmamıştım. Acaba kafasında ne dönüyordu şu an?

"Soyun," dedi,

"Anlamadım, ne diyorsun?" Dedim,

"Gayet açıklayıcı bence, Flora." Dedi,

Evet, şu an cidden saçmalıyordu. Onun bu saçmalığına gülmüş odadan çıkmıştım. Acaba çıkarak çok büyük bir hata mı yapmıştım? Odama girince arkamdan gelen sert adım sesleri ile çok büyük hata yaptığımı anlamıştım.

"Sana gitmeni söylemedim!" Sesi o kadar gür çıkmıştı ki korkuyla irkilmiştim.

Daha ne olduğunu anlamadan çalışma masamın üstündeki defterleri yere atmış, kolumdan çekip sırt üstü masaya yatırmıştı. Bu hamlesine karşılık dudaklarımın arasından sessiz bir çığlık kaçarken aynı zamanda nefesim kesilmişti. Gözlerini gözlerime kenetlediğinde gözlerindeki arzuyu fark edebilmiştim.

Elleri kalçama gitmiş beni kendisine bastırmıştı. Altımdaki kısa etekten dolayı alt bedenim tamamen çıplak kalırken parmakları ıslanmış kilodumun üstünden okşayarak geçmişti.

İnleyerek gözlerimi kapatmış, içimden daha fazlasını yapmasını istemiştim.

Parmakları kilodumu sıyırıp klitorisimi bulunca kendimi geriye çekmek için dikelmiştim ki kendine çekmesiyle verdiği arzu ile gözlerimden yaşlar süzülmüştü. Gözlerimden akan yaşları fark etmiş olacak ki beni kendisine çekip kucağına almıştı. Pembe koltuğa ilerlerken kadınlığımda hissettiğim sızı olduğum kolların arasında kıpırdamıştım.

Pembe koltuğa oturduğunda beni de kucağına yerleştirmişti. Soğuk ellrri arsızca kalçamda gezerken tekrar parmaklarını klitorisme bastırmıştı.

"Sessiz olsan iyi olur. Eve gelmiş olmalılar, seni böyle muhtaç bir hâlde bırakmamı bence istemezsin bence." Dedi, o kadar zevk alıyordum ki onların geldiğini bile fark etmemiştim.

"Tom, Yalvarırım..." Dedim, ancak soğuk parmaklarını içimde hissetmemle cümlemi yarıda kesmek zorunda kalmıştım. İçimde gel gitlerini devam ederken dudakları çıplak göğüs çatalımda arzuyla geziyordu.

İşaret parmağıda klitorisme dahil olunca inlemem giderek yükselirken, kalçamdaki ellerini çekmiş inlememi engellemek amacıyla ağzımı kapatmıştı. Kendimi ona daha da bastırırken boğukça inlemiş parmaklarını içimden çekmişti.

"Fazla ıslaksın, Flora. Benim için hem de," Dedi,

"Seni böyle muhtaç hâlde bırakmam gerek mi sence, Flora?" Dedi, birkaç saat önce yaptığı şeyi tekrar mı yapacaktı?

Beni kucağında indirmiş sesli bir şekilde nefes alıp verirken sonraki adımını beklemiştim. Şişmiş penisini görünce onda nasıl etki bıraktığımı anlamıştım. O, odadan çıkmak yerine odamda ki lavobaya girecek iken konuşmasına devam etmişti.

"Kendine dokunduğunu görürsem hiç iyi şeyler olmaz, Flora." Dedi,

Ve gözden kayboldu.


Sövmeyin devamımı yazıcam arkadaşlar. Önceki bölüm sadece küçük bir alıştırma gibiydi.

Her neyse eğer bölüm hoşunuza gitti ise vote verirseniz sevinirim.

Sonraki bölümde görüşmek üzere dileğiyle.

daddy's girl ★ tom • mattheo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin