Black Goblet ♡

6.1K 185 76
                                    

Merhaba,
sevgililer günü hiç beklediğim gibi geçmedi, aksine bok gibi geçti. Zaten ne bekliyordum ki, neyse. Umarım hoşunuza gidecek bir bölüm olur. Şimdiden iyi okumalar.

 Şimdiden iyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-HAFİF SMUT-

"Gir!" Sesi kulaklarımda yayılırken kendimi toparlamış içeri gitmiştim. Elinde birkaç tane kağıtla ve ciddi surat ifadesi alışılmadık bir durum değildi. Buraya kendi isteğimle gelmiştim ilk defa. Her defasında 'Benim iznim olmadan bu odaya adımını dahi atma.' diyen katı bir adam olunca işler cidden garipleşebiliyordu.

"Ne var, Flora?" Dedi,

"Tom, birkaç saatliğine dışarı çıkmam gerek Draco ile, söylemek için geldim. İznin var ise ben gidiyorum şimdi. İyi çalışmalar." Dedim, cevap vermesini beklemeden. Ayaklarım kapıya doğru hızlı adımlarla yürüyor iken kolumda hissettiğim soğuk eller ile kaşlarımı çattım.

"Gitmiyorsun," dedi,

"Beni eve hapsetmek gibi bir fikrin yoktur umarım, değil mi?" Dedim, tedirgindim çünkü Tom bunu yapardı. Draco, demem bile onu rahatsız ederken, onunla beraber dışarı çıkmam evde kıyametin kopacağına haberdardı.

"Düşünmedim değil." Dedi, cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı kilitledi ve tekrar cebine koydu.

"Şimdi gidebilirsin." Kapıyı kilitlenmişti ve gitmemi istiyordu. Bu adam şaka mı? 'Benimle dalga mı geçiyorsun' surat ifadesiyle ona bakarken, onun ise dudaklarında kısa süreli bir kıvrılma fark etmiştim.

"Tom, şakanın sırası değil aç şu kapıyı!" Dedim,

"Uslu bir kız ol ve yanıma gel, Flora!" Sesi o kadar gür çıkmıştı ki olduğum yerde sıçramama neden oldu. Sinirden yüzüm sıcaklaşırken, içimden sövüp sayarak Tom'un yanına ilerledim.

"Draco ile aranda ne var?" Elindeki kağıtlardan gözünü çekmemiş, tüm dikkatini o kağıtlara vermiş iken konuşmuştu.

"Hiçbir şey," dedim,

"Bana yalan söylemeyi kes!" Diye bağırdı ellerini sertçe masaya vurarak. Ne yaptığının farkına varmış olacak ki yüzünü iki elinin içine gömmüş, derin nefesler alıyordu.

Tek elini cebine atmış anahtarı tam önüme atmıştı. "Akşama kadar gözüm görmesin seni, bavulunu hazırla evimize gidiyoruz." Dedi,

Anlamaz bakışlarla yüzüne bakarken o ise daralmış olsa gerek kravatını çıkarmış, gömleğinin düğmelerini açmaya başlamıştı. Dolu gözlerle önüme atılan anahtarı aldım ve odadan çıktım.

daddy's girl ★ tom • mattheo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin