What is the use of the Last Desire? ♡

6.8K 209 43
                                    

Merhaba,
Normalde taslakta bir bölüm yoktu, ancak yeni bölüm bekleyen çok olunca hemen yazma hevesim geldi. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur. Şimdiden iyi okumalar dilerim.

 Şimdiden iyi okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-HAFİF SMUT-

"Abimin onu getirmesi hiç normal değil." Diye söylendi Mattheo.

Evet, Mattheo haklıydı. Buraya gelmem bile tuhaftı. Tamam, bazen böyle yerlere geldiğim olduğu oluyordu, ancak Tom'un gözleri her zaman üzerimde olurdu. Şu an ise beni arkadaşlarına emanet edip gözden kyabolmuştu. Bir sorun olsa gerek ki beni bu sorunlu çocuklara bırakmıştı. Derin bir nefes aldım ve sessizce kendi kendine konuşan Mattheo'ya her zamanki ters bakışlarımı göndermeyi ihmal etmemiştim.

"Kes sesini Mattheo, onun da eğlenmeye en az senin kadar hakkı var." Draco'nun beni savunmasıyla az da olsa neşem yerine gelmişti.

"Hey, yanlış anladın beni!" Dedi Mattheo, kendisini savunurcasına.

Draco, ona karşılık vermek yerine beni süzmüş sonra ise dans pistin de dans eden oldukça güzel kadınlara bakmıştı. Tamam, sadece o bakmıyordu şu an hepsi öküzün trene baktığı gibi bakıyordu.

"Kaçırdığım bir şey mi var çocuklar? Orayı çok fazla süzüyorsunuz." Dedim, alayla.

Benim dediğim şey ile Lorenzo hemen kendine gelmiş 'kusura bakma dalmışım' diye gevelemiş telefonuna gelen aramayla bizden uzaklaşıp gitmişti. Mattheo ayağa kalkmış, ardından ise Theodore'da ona katılmış dans pistine koşarcasına yürümüşlerdi. Sorun vardı, şu an Draco ile yalnız başıma kalmıştım.

"Eğlenmene bak, Flora. Böyle yerlere tek gelmediğine eminim. Şimdi ben gidiyorum, başına bir iş gelir ise biliyorsun yapman gereken sadece beni aramak ve nerede olduğunu söylemek." Dedi ve çekip gitti.

Stresten yerimde kıpırdandım ve etrafa sakince bakmaya başladım. Etrafta sorun teşkil edecek biri yoktu cidden eğlenmeme bakabilirdim. Bar taburesine gitmiş garsonun tam karşısına geçip oturmuştum.

"Merhaba, güzel bayan. Bir arzunuz var mı?" İçki içmem yasaktı o yüzden kafamı olumsuz anlamda sallamıştım. Karşımdaki garsonun eminim benden birkaç yaş büyüktü sadece, oldukça genç görünüyordu çünkü.

"Sanırım biraz canın sıkkın gibi, zaten buraya gelenlerin mental olarak yerinde olmadığını fark etmem uzun sürmemişti." Dedi, alayla. Bir yandan benle konuşurken, bir yandan ise gelen siparişleri hazırlıyordu.

"Hayır, sıkkın falan değilim. Sadece birini bekliyorum." Dedim,

"Anladım, istersen o kişi gelene kadar beraber takılabiliriz?" Tam konuşacağım sırada belimde hissettiğim eller ile irkildim.

"Onunla takılabilecek biri var zaten. İşinle ilgilensen iyi olur!" Son cümlesini tehditkâr bir şekilde söylerken gelen kişinin Tom olmasıyla yüzümde kocaman bir sırıtma belirdi.

"Niye yalnız başınasın, Flora?!" Dedi, sinirliydi. Bu hâlinde her ne kadar korksam da ona cevap verip kızdırmak hiç istemiyordum.

Herkesten uzak bir köşeye geçmiş oturmuştu. Onun önünde dikilerek ne yaptığımı sorgularken yanına yönelmiş iken kalçamda hissettiğim eller ile onun kucağında yer almıştım.

"Tom, utanıyorum yapma." Demiştim, fısıldayarak. Kalçamdaki elleri daha da baskısını arttırırken hâlâ sinirli olduğunu fark etmemle nefesim kesilmişti.

"Emin ol şu an yapacağım şeyden daha çok utanacaksın, Flora." Dedi,

Kalçamdaki elleri çıplak bacağımda gezerken korkuyla etrafa baktım. Bir gören olmasında çok korkuyordum. Ve cidden utanç vericiydi. Elleri vajinamın çevresinde gezerken başımı geriye attım ve sessizce inledim. İnlemem sesli ortamın gürültüsü ile karışırken zevkle Tom'a baktım.

"Bunu istemiyor muydun, Flora? Utanmanı gerektirecek bir şey yok." Dedi,

Parmağı tam G noktamda durunca zevketen dolan gözlerimle ona baktım. Küçümseyici o bakışlar. Ne yaptığını hâlâ çözememiştim. Derin bir nefes almış, beni kucağından indirip ona ihtiyacımın olduğu sıra beni bırakmıştı. O, lavaboya doğru ilerlerken nefes nefes dolu gözlerle etrafa bakmaktan başka hiçbir şey yapamamıştım. O an Draco ile göz göze gelmemle utançla yerimden kalkmış titreyen bacaklarıma inat lavaboya gitmiştim. Aynadaki görüntüme bakılınca çok iğrenç bir hâlde olduğumu fark edince içimden koca bir siktir çektim.

Bu dokunuşuyla bile beni bu hâle getiriyorsa diğer türlüsünü hiç düşünemiyordum.

Kızıl saçlarıyla beni süzen genç kıza yandan bir bakış atmış, geri önüme dönmüştüm.

"Hey, iyi misin?" Kızıl saçlı kız konuşunca işte o zaman tüm dikkatimi ona vermiştim.

Ne demeliydim 'evet, fazlasıyla iyi' miyim?

"Şey, iyiyim sadece az önce bana bir haber geldi de ondan böyleyim." Diye açıklama sunmuştum. O da bana anladım dermiş gibi kafasını sallayınca ellerini bana doğru uzattı.

"Seninle tanışmak çok isterim..."


Aaaaa, hafifin de hafifi bir smut yazdım tövbe Allah'ım affet sen beni.

Hayalet okuyucular lütfen oy verir misiniz?

Neyse sizi seviyorummmmm.

daddy's girl ★ tom • mattheo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin