MESELA YANİ / Yarı texting

1

İlk birkaç bölümde mantık hatalarımı düzelttim
Bazı yerler kurgu ve gidişat açısından eski hali ile aynı değil Haberiniz olsun.

Yaş farkı içeriyor ona göre okuyun rahatsız olanlar okumasın.

Ben uyarımı yapayımda.

***

Arslan'dan

Siz: Sikerim böyle işi
(02.52 iletildi)

Siz: Bağırtınızı çekmek zorunda mıyım?

Siz: 4 aydır üst katınızdayım

Siz: Sadece geceleride değil sabahlarıda
Sizin sesinizi çekiyorum
(03.55 görüldü)

Ahu: numara mı nasıl buldun Arslan abi

Siz: İki saniye sürmedi Oğuz buldu verdi mahallede birçok insanda da numaran varmış sıkıntı.
(Mesajınız gönderilmedi.)

Siz: Konu bu mu şu an
(03.56 görüldü.)

Ahu: Her neyse Bir daha olmayacaktır

Siz: bu kaçıncı bir daha olmaz

Galiba şikayetlerimi takmıyorsunuz

Yanlış mıyım?

Siz: istersem tam şu an sizi dairedenizden atarım

Yalnızca biraz sessizlik istiyorum

Ahu: Gerçekten özür dilerim
Neden babama bunları yazmıyorsunuz
Benim yapabileceğim bir şey yok

Siz: Çünkü siktiğimin adamı yapabileceklerimin farkında değil ve aramalarımı görmezden geliyor

Sinirle iç geçirdim 4 ay önce yeni bir düzen ve sakin bir hayat adına merkeze yakın sessiz bir mahalleye taşınmıştım.

Bataklığımı ve eski Arslanı geride bırakmak istiyordum.

İçin için sabrımı tüketiyordu bu aile.

Çekmecemdeki silahı alıp alt kata inip, o adamın ağzına silahın namlusunu dayama isteğim çok ağır basıyordu.

Yaşlı herifin, karısının veya oğlunun her bağırtısını duyduğum da an ve an daha da cazip gelen bir fikirdi çekmecemi aralamak.

Bu içimdeki fikre, dürtüye uyarsam bir daha o herifi duymazdım değil mi!?

Ahu: Babam o kadar ses geldiğinin farkında değildir eminim

Sizi görmezden gelmez

Siz: boğuk boğuk anlaşılmayan sesler yalnızca pek bir şey anlaşılmıyor

Siz: ama uykumu bölecek kadar yüksek sesler ses kesilmezse kapınıza adam
Dikerim

Son uyarım
(04.07 iletildi)

Siz: ?
(04.16 iletildi)
(04.30 görüldü)

Ahu: özür dilerim
Gerçekten
lütfen
Babama ulaşın
Ve küfürler yazıp
Beni daha fazla rahatsız etmeyin.

Siz: Bir şeylerin kırılma sesini duyar gibi oldum.
/Mesajınız iletilmedi./

İyi misin?
/mesajınız iletilmedi./

Engel mi?
/mesajınız iletilmedi./

Engel yemem ile tekrar bir iç çekmem ve kaşlarımı çatmam bir olmuştu.

Sakinim, sorun yok.

Engel atan Ahu, sorun yok başkası değil.

Kapımın dan diye açılmasıyla gözlerimi ekrandan çekip usulca kardeşime baktım.
Sabaha kadar ekran başında olduğundan gözlerinin akı kırmızılaşmıştı adeta.

" Abi şu Çetinin engeli kaldırsana Allah için. Kız gibi bana ağlıyor beni sevmiyor Arslan abin diye trip atıyor." Diye iç çekerek isyan eden kardeşime dayak atmamak için sabır çektim.

Çetin eski bir arkadaşımdı. İstemediğim kapattığım mevzuları açıp durunca bir ara engellemiştim.

" Ve bunu bana saat sabah 5'e gelirken mi söylemeyi uygun buldun." Ardından hafifçe sırıttım ve ekledim.
"Yaklaşsana sen bi."

Yutkunma sesi odamı doldururken seslice " Yok ben almayayım hem bak benim beni bekleyen yazmam gereken kodlarım vardı unutmuşum lenn." Diye haykırıp gitti kapıyı açık bırakarak hemde.

Ben sakin bir adamdım.

" Oğuz oğlum, getirme beni oraya sakın." Diye boğukça ve oldukça yorgun sesimle Oğuza seslendim.

Kapı boşluğundan bir elin, Oğuz'un elinin hızla kapı kulpunu yakalaması ve kapıyı çarparak kapatması bir olmuştu.

Ben oldukça sakin bir adamdım.

Gergin olmamalıydım.

Herkes gibi sıradan bir aile hayatı yaşamaktı amacım buraya gelirken bunun için gelmiştim.

Sakindim.

Ama sanki taşınmada acele etmeyip ses yalıtımı gibi ince ayrıntıları daha çok irdelemeliydim.

Düşünmeliydim.

Düşünmeyen beynimi sikeyim.

Yastığı oldukça sakin bir şekilde yerine fırlatıp pardon koyup.

Kendimi geriye yasladım, güzel bir uyku uyumalıydım 2 saat sonra uyanmam gerekiyordu ne de olsa.