Kayıp Ay Işığı - Quentin Sallow

3. Bölüm - Asa Yolu

Quentin, uyumuş beyni yavaş yavaş kendine gelirken odaya güneş ışıklarını alan pencereden dışarıyı izliyordu. Kapının bulanık camında beliren silüet kapıya birkaç kez vurduktan sonra ayağa kalkması gerekiyormuş gibi hissetti.
"A, günaydın Ari."

"Günaydın! Kahvaltı hazır, bunu demek için gelmiştim."

"Hemen geliyorum."

Quentin dün giydiği giysileri hızlıca üstüne geçirdi, elini yüzünü yıkadıktan sonra da mutfağa girdi.
"Merhaba Lara."

"Günaydın."

Quentin kahvaltı masasına geçerken Lara onun önüne üstünde Yeni hazırlandığı belli olan tostlarla dolu bir tabak itti.
Yumurta, peynir gibi şeylerle doldurulmuş ekmeğin dumanı Quentin'e acıktığını hissettirdi.
"İzlemek yerine yersen doyarsın."

"Ari senin tostuna da göz dikmiş, bence acele et."

"Onun da benim tişörtüme göz diktiğini fark edersen, durumlar eşit sayılır."

"Yakışmış..."

"Neyse ki daha güzellerini sakladım!"

Herkes güldü. Dünkü gerginlikten eser kalmamış gibiydi.

Quentin Lara'nın düne göre daha rahat tavırlarından da güç alarak konuştu. Dün bir miktar gözünü korkutmuştu.
"Sorun olmazsa... Ben sabahları kalkar kalkmaz yumurta yiyemiyorum."

"Bu muydu," Lara kendi tabağındaki bir tostu eline aldıktan sonra kalan ikisini Quentin'e uzattı.
"Benim için de aynısı geçerli. İkisine de yumurta değmedi."

"Sen aç kalmaz mısın?"

"Muhtemelen yiyemeyip Ari'ye kaptıracaktım zaten."

Ari çoktan Quentin'in yemediği tostlara uzanmıştı.
"Niye sırık gibi olduğunuz anlaşılıyor."

Lara sırıtarak göz devirdi. Yemeğin geri kalanı da kısa kısa konuşma ve atışmalarla devam etti. Quentin büyücü olduğunu söyledikten sonra sohbetleri de hararetlenmişti.

"O zaman seni bizim loncaya kayıt ettirelim!"

"Bilmiyorum. Hiç gerçek deneyimim yok, hem asam karartılardan kaçarken kırılmıştı."

"Oturarak deneyim kazanamazsın sonuçta. Öyleyse ilk olarak loncaya sonra da asa için şehre gidiyoruz."

"Maz?"
Lara soru sorar bir şekilde bir isim söyledi.

"O zaten loncadadır. Bu haftayı Gaiaterra'da geçirecekti."

"Öyleyse hazırlanıp çıkalım."

Herkes masadan kalktı ve birlikte etrafı toplayıp odalarına dağıldılar. Çok sürmeden üçü de evden çıkmıştı.

Toprak patika kasabaya yaklaştıkça taş yola yerini verdi. Rastgele çıkmış ağaçlar ve bitkiler bir düzene girmeye başladı. Başkente girdiklerinde ise tepeden tırnağa her şey elle dokunmuş gibiydi.

Üstünde 'Toprak Ana Loncası' yazan büyük, güzel bir binaya yaklaştılar ve içeri girdiler. Hemen karşılarında bir tezgah arkasında duran iki görevli vardı. Büyük odanın bir köşesinde görevlilerin arkasındaki duvarda olduğu genişçe bir ilan panosu ve harita vardı. Odanın geri kalanı masalarla doldurulmuş ve önlerindeki bir yer sahne olarak kullanılması için biraz yükseltilmişti.

"Selamlar Emma!"

"Merhabalar Bay Ari. Nasıl yardımcı olabilirim?"

Ari sırıtarak Lara'ya baktı.
"Lara'yı sonunda loncaya katılması için ikna ettim."