10.Ɓölüm

197 7 1
                                    


"Defol git."

Ben dona kalmışken almira benim yerime cevap vermişti.
Gökalp kulağıma eğilip fısıltıyla konuştu;
"Müdahale edebilirmiyim?"

Başımı olumlu anlamda sallayınca bir saniye bile durmadan aranın yakasından tutup dışarıya çıkarmıştı.Yüzsüz gibi gelmişmiydi?Uzaklaştırma kararı çıkartmama rağmen nerden geliyordu bu cesaret?

(5 dakika sonra)

Gökalp'in içeri girmesiyle meraklı gözlerle baktım,yani bir şerefsiz uğruna katil olmasını istemezdim.

"Halletim bir daha rahatsız falan edemeyecek seni."
"Ne yaptın?"
"Halletim işte"
"Bende nasıl halletiğini soruyorum uzaklaştırma kararına rağmen geldi,kanundan korkmadı sen nasıl korkuttun"
"Konuştum."
"Konuştun?"
"Evet"
"Öyle olsun bakalım"

Tabiki inandırıcı gelmemişti.Çocukmu kandırıyordu?Ama yinede şimdilik sıkıntı çıkarmaya gerek yoktu.
"Eflal bunu dava edelim ya tehdit falanda etmiş seni".Almiranın sunduğu fikir mantıklıydı ama buna vaktim ve zamanım yoktu.

"Dava ile uğraşacak zamanımmı var Allah aşkına"
"Ben uğraşırım senin yerine"
"Bakarız"

♡☆

(2 gün sonra)

"Gökalp iyiyim ben taburcu olmak istiyorum artık".İki gün geçmişti ve ben kendimi gayet iyi hissediyordum.
"1 hafta kalacaksın dedim o kadar"
"Ya sıkıldım burda evde dinleneyim nolur"masum gözlerle ikna etmek istercesine baktım.İnşallah yerdi.

"Bana öyle bakma"
"Neden"kelimeyi uzatarak sorumu sordum.Ne cevap duymak istediğimi bende bilmiyordum.

"Bunu sonra cevaplayacağım"
"Birşey farkettim,biz ne zaman buluşmak istesek birşey oluyor bence spontane gidelim"
"Nasıl yani?"
"Beni burdan çıkar bir yere gidelim"
"Aklımı çeliyorsunuz doktor hanım"

♡☆

Taburcu olmayı başarmış bir kafeye getirtmiştim.Zafer gülümsememle gökalpe bakıyordum,onunda hoşuna gidiyordu.

"Ee tanışalım dedin doktor hanım konuşmuyorsunuz"
"Soru sorarak başlayalım o zaman"
"Sor bakalım"
"En sevdiğin renk nedir"
"Siyah"
"Eh,pekte şaşırmadım benimde beyaz"
"Beyaz ve siyah.."
"Aklıma gelmişken hangi takımlısın?"
"Galata-"
"Ya!"
"Noldu ya?"
"Artık beşiktaşlısın"
"Asla"
"İyi öyle olsun,sen sor ya hep benmi sorucam"

Kahvemi yudumlarken sorduğu soruyla kahve boğazımda kaldı.
"Annen,nasıl vefat etti?"

Diyemezdim intihar etti diye.

"Bunun hakkında şuan konuşmasak olurmu?"
"Ne zaman istersen o zaman konuşuruz"
"Peki başka sorun yokmu?"
"Kaç yaşındasın?"
"26"

Hafifçe kaşlarını çatıp boğazını temizledi.Umarım çokta fazla yoktur aramızda yaş farkı.

"Ben 29 yaşındayım."
"Oh"
"Oh'mu?"

Kahretmesin dışımdan mı konuşmuştum ben?Nasıl sıyrılırım diye düşünürken çalan telefonumla binlerce kez şükür ettim.

"Efendim almira?"
"Nerdesin kızım sen iki dakika kafeye indim geldim kaybolmuşsun"
"Ben sana söylemeyi unuttum..ben taburcu oldum"
"Eve geçtin umarım?"
"Yok biriyleyim sonra konuşsak olurmu?"
"Gökalple misin kız?"
"Hadi canım görüşürüz."

Telefonu kapatıp tekrar gökalpe baktığımda az önceki sorunun cevabını bekliyordu.

"Ya aramızda fazla yaş var sandım olmadığını duyunca rahatladım işte"
"Neden yaş farkı olmaması seni rahatlattıki doktor hanım?"

Beni köşeye sıkıştırmaya çalışıyordu ama yemezler koçum.

"Başka sorum daha var,nerelisin?"
"İzmit"
İzmit,bir zamanlar yaşamıştım babamın eski görev yeriydi.

"Vay güzelmiş asker bey."
"Sen nerelisin doktor hanım?"
"Ankara."
"Seninkide güzelmiş"

Soracak başka sorum yoktu aslında ailesinden birşeyler sormak istiyordum ama özele girsin istemiyordum.

"Sor ne soracaksan çekinme."
"Nasıl anladın ya."
"Ben anlarım."
"İyi madem,kardeşin varmı?"
"Ablam var,evli"
"O'damı şırnak'ta"
"Yok o İstanbul'da"

İstanbul,bir daha asla dönmeyeceğim şehir.

"Sen sorma mevzusunu bir kenara bırak,hastasın diye üstüne gitmek istemedim ama neden kurşun yiyorsun kızım sen manyak mısın?"

"Ya çocuğu kurtarmam lazımdı"

"O senin görevin değil doktor hanım benim görevim,bırak ben vurulayım sen değil anladın mı?"

"Bana emir verme."

"Emir vermiyorum,seni düşünüyorum!"

"Bağırmasana,bu konuyu konuşmuştuk sadece arkadaşız hayatıma müdahale etme!"

"Hayatına müdahale falan etmiyorum eflal ne saçmalıyorsun?"

"Onu yapma,bunu yapma,seni düşünüyorum falan hayırdır?"

"Kavga etmek istemiyorum."

"Sen başlattın."

"Peki ben başlattım."

Böyle diyincede kendimi suçlu hissetmiştim.

"Kalkalım mı artık?"
"Tamam."

☆♡

"Teşekkür ederim bıraktığın için"
"Rica ederim kendine dikkat et"

Arabadan inip son kez kapıyı kapatmadan bakıp konuşmaya başladım;

"Annem,intihar etti yani sormuştun ya"




ŞifamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin