Anne ses ver lütfen korkuyorum uyan anne,diye bağırdı küçük kız annesinin cesedine bakarken.Oyun sanmıştı ölümü,küçük yaşta ölümün oyun olmadığını anladı.Hep babasını suçlardı küçük kız.Babası annesini üzdüğü için olmuştu derdi kendi kendine.Babası işkolik biriydi,bunun bedelini annesi öderdi.Nasılmı öderdi? "Sevgisizlik"ile.Annesini o kadar sevgisiz bırakmıştıkı babası,annesi gerçekliğini yitirmişti.
♡☆
Şuan olanları sindirememiştim hala,kendimi suçlamaya başlamıştım.Belkide bir askeri öldüren birini kurtarmaya çalışmamalıydım.Bütün tim bana öyle nefret ile bakıyorduki şuan,utançtan yerin dibine girebilirdim.Yavaşça yerden kalkıp beni iten askere doğru ilerledim,bariz bir şekilde yarası vardı omzunda.
"Özür dilerim,bırakta omzuna bakayım"
"İstemez bırak"
Kolunu hızla çekip morga ilerlemeye başladı,belkide son kez ölen arkadaşına bakmak istemişti.Hata benimdi ve yardım etmek istiyordum,bu normal değilmiydi?
Arkasından koşup durdurdum;
"Gerçekten özür dilerim kolun kan kaybediyor bırak yardım edeyim"
Bu sefer bağırmadı sakin bir şekilde nefes alıp gözlerini kapattı.Fısıltı ile konuşmaya başladı.
"Lütfen son kez göreyim onu."Şehit arkadaşından
bahsediyordu,morga herkesi sokamazdık ama yakını olduğu için izin vermek zorundaydım.
"Tamam,ama sonra lütfen koluna bakalım."Birşey demeden ilerlerken
önünden geçip morgun kapısını kartımla açtım;
"Geçebilirsin"
Elimle arkadaşının morgunu gösterdim,morguna kapağını açıp arkadaşını çıkardım.Dudakları mosmor olmuş,yüzü bembeyaz olmuştu.Belki ruhu çoktan bedenini terk etmişti."3.kişi anlatımıyla"
Gökalp arkadaşını izledi bir süre,ağlamak istemiyordu doktor hanımın yanında.Ama acıyordu canı,canından can gitmişti gözlerinin önünde o pislik arkadaşının kafasına sıkmıştı.Bunu gururuna yediremiyordu belkide.Doktorun çoktan gözleri dolmuştu.Gökalp dikkatle izledi doktoru.Zaten kendisi dayanamıyordu bu acıya,birde bir kadının ağlamasını istemiyordu.
"Çıkalım"
Dedi tok sesiyle.Kadın yavaşça morgu kapatıp arkasına bakmadan çıktı.♡☆
Pansuman malzemelerini hazırlarken gözyaşlarımı tutmaya çalışıyordum.Bende abimi şehit olarak kaybetmiştim,ve bu benim kalbime dokunmuştu.
"Omzunu açarmısın"
Dedim titreyen sesimle.O omzunu açarken konuşmaya başladım:
"Özür dilerim,yaptığım yanlıştı sana göre ama benim görevim bu."Gözlerini gözlerime dikti.Anlamaya başlıyordu beni,isteyerek yapmadığımı.
"Kusura bakma ittim seni yere,bir yerine birşey olmadı inşallah."
Kafamı hayır anlamında salladım.
Pansuman yapmaya başladığımda sık sık bakıyordum suratına acıyormu diye.
"Bakmana gerek yok,acımıyor canım."
Doğru asker adam daha büyük yaralarda görmüştür elbet.
"Adın ne asker bey?"
"Asker bey?Güzel sevdim bunu "
Sorumun cevabını alamadığımı belli ederek tek kaşımı kaldırdım.
"Adım Gökalp,Gökalp Öztürk."
"Güzel ismin varmış Üsteğmenim."
"Rütbemi nerden anladın?"
"Yakanda yazıyor ya."
"Herkes şekilden anlamaz aslında."
"Babam ve abim asker,daha doğrusu askerdi"
Burukça gülümsedim.
"Askerdi?"
"Abim şehit oldu."
"Başın sağ olsun."
"Vatan sağ olsun."Diyerek pansumanı bitirdim,sanırım "birazcık" olaylı bir gece geçiriyordum.
Arkama bakmadan kapıya doğru ilerlerken arkadan bir ses duydum.
"Tanıştığıma memnun oldum doktor hanım."
"Bende asker bey."Gülümseyip acile doğru ilerledim....
♡☆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şifam
ContoBen insanların ruhuna şifa veriyordum fakat unuttuğum bir nokta vardı.Benim ruhuma kim şifa verecekti?-Doktorun ve üstteğmenin hikayesini ele alır.