27.Ɓölüm

90 4 6
                                    

"Ya Poyraz bu mobilya güzel değil."dedim bıkkınlıkla,iki saattir mobilya seçmeye çalışıyorduk.
"Ya güzelim hem bana farketmez diyorsun hemde beğenmiyorsun."
"Ya beyaz çabuk kirlenir ama."

Yanağımı okşayıp öptü.Duruşma bugündü ve kafamı dağıtmaya çalışıyordu,bunun farkındaydım.
"Poyraz.."
"Efendim güzelim?"
"Ya hapis almazsa,ya para cezası ile yırtarsa?"dedim korkumu gizlemeye çalışarak,korkunç bir insana dönüşmüştü.Üç yıldır inkar edip af alıyordu ama ben inadına dava ediyordum.

"Bu sefer girecek o hapse,kurtulamayacak merak etme.."diyerek beni yatıştırdığını sanıyordu fakat benim içimde ki o korku dinmiyordu.
"Gidelim mi artık?"dediğimde gözyaşlarımı gizlemeye çalışsam da farketmişti.
"Sen ağlıyor musun?"
"Yo gözüme birşey girmiş-"
Eliyle usulca gözyaşlarımı sildi,yanağımı okşadı.
"Hadi gidelim."

☆☆☆

Duruşma salonunda gergin bir hava vardı,Aranın gözlerinin içine bakıyordum.
Bu sefer de tutuklanmazsa kafayı yiyecektim.

Duruşmanın başlamasıyla derin bir nefes alıp verdim.
"Evet dinliyorum."Hakim bize bakarak konuştuğunda avukatım ayağa kalktı.
Avukatım buse'ydi,Buse Boranın nişanlısı.
"Müvekkilim yıllardır süren bir mücadele içerisindedir.Kendisine haneye tecavüz yapılmıştır."dedi tane tane konuşarak.
"Yalan!"Aran bağırdığında Poyraz arkadan ayaklandı ama hakim tokmağını vurup bağırdı.
"Bir daha hadsizlik olursa çıkarırım dışarıya!"

Poyraz yerine oturup derin derin soludu.
"Müvekkilim hem sözlü hem de fiziksel tacize uğramıştır."

"Hakim bey bunun hiçbir kanıtı yoktur."dedi karşı tarafaki avukat.
"Hakim bey müvekkilimin telefon konuşmaları ve mesajlaşmaları var."diye konuştu Buse.

Hakim önünde ki dosyayı inceleyip bıraktı.
"Fiziksel taciz edildiğine dair bir kanıt var mı?"
Diyince Buse derince nefes solup verdi.
"Vardı,müvekkilimin sevgilisi olayı görmüştür fakat kendisi 3 yıl önce şehit oldu."

Dediğinde gözlerimde ki yaşları durduramadım.
"Müvekkilimin üzerine iftira atılmaya çalışıyordur hakim bey,kendisi çok aşık olduğu için o mesajları yazmıştır."Karşı tarafın avukatı böyle konuşunca benim tepem atıyordu.

"Sikerim onun sevgisini!"diye arkadan Poyrazın bağırmasıyla gözlerimi sonuna kadar açtım.
"Atın şu hadsizi Duruşma salonundan!"
Poyraz salondan çıkınca gerginliğim artmıştı,şimdi nolacaktı?
"İki tarafta dinlendi,duruşma bir sonraki aya ertlendi.O zamana kadar beraatine karar verildi."

Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü,yine o kazanmıştı.
Duruşma salonundan kendimi nasıl attığımı hatırlamıyordum,gözyaşlarım deli gibi akıyordu.
"Eflal!"Poyraz koşarak yanıma gelip beni tuttu.
"Eflal ağlama dayanamıyorum.."
"Eve gitmek istiyorum"dedim hıçkırıklarımın içinde.

☆☆☆

Eve girmemle elime geçen bütün cam eşyaları yere fırlattım,delirmek üzereydim!
Her seferinde kurtluyordu,erteleniyordu beraat alıyordu hep o kazanıyordu!
"Eflal yapma!"
Büyük bir cam vazoyu yere atıp daha çok ağlamaya başladım.
"Eflal kendine zarar vereceksin yapma."
Poyraz bana yaklaşmaya çalıştıkça ben bir cam eşyayı yere atıyordum.Dışardan deli gibi gözükmek istemiyordum!

Cam kırıklığını umursamadan kendimi yere bıraktığımda elimin kesildiğini hissettim ve bu benim canımı acıtmamıştı.
"Eflal kalk oradan."

Cam kırıklarını umursamadan yanıma gelip beni kucağına aldı.
"Elin kesilmiş.."
"Ölmek ist-"
"Sus Eflal,cümleni bitirme sakın!"
Beni yatağa oturtup pansuman aletlerini ararken duvara boş bir ifade ile bakıyordum.
"Kolunu uzat."

ŞifamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin