Tekrardan Gökalp'in annesiyle tanışacak olmanın verdiği heyecan ve stresin üstüne bir de İstanbul'dan gelecek ablasıyla ve yeğeni ile tanışma heyecanı vardı.
"Güzelim ben annemle konuştum sana imalar yapmayacak,heyecan yapma."
"Ablan beni sever umarım."
"Sever güzelim sever."
"Yiğenini de çok merak ediyorum,ismi ne?"
"Aylin."Aylin,annemin adı.Gözlerimin yaşardığını hissediyorum,umarım makyajim akmaz.
"Bir sorun mu var güzelim?"
Arabayı sağa çekip bana döndü,tereddütle eliyle akan bir kaç damla yaşı sildi.
"Hayır,Aylin annemin adıydı o yüzden biraz değişik oldum boşver hadi gidelim."
"Tamam konuyu değiştiriyorum,çocukları sever misin?"Tekrardan arabayı çalıştırıp cevabımı bekledi.Hep bir kardeşim olsun isterdim,çocukları çok seviyorum.
"Çok severim."
"Öyle mi."
"Hm hm."
Sonra eve gelene kadar konuşmadık,işte şimdi stres vücudumu çoktan ele geçirdi.
"Sakin ol.."♡☆
Kapı da annesi karşıladı ama bana hiç bakmadı bile,neden bu karar nefret etmişti benden?
İçeriden ablası gelince bana gülümsedi,şükür biri bana insan mışım gibi davrandı.
"Merhaba,hadi gelin içeri."İçeri geçip koltuğa oturdum,soru cevap kısmına geldik sanırım.
Ablası gülümseyip bana doğru sorular sormaya başladı.
"Adın ne canım."
"Eflal ismim,sizin?"
"Sizli bizli konuşmaya gerek yok,ismim Ayça canım."Gülümseyip nefes alıp verdim,içeriden küçük bir çocuk gelince gülümsemem genişledi.
"Merhaba abla."çok tatlı konuşuyordu,yerim ben bunu.
"Ablana ismini sor bakalım."dedi Ayça abla.
"İsmin ne abla."
"Eflal,peki senin ne?"
"Aylin benim ismim."Gökalp ile tam ortamıza oturup saçlarımı okşadı.
"Saçların çok güzelmiş eflal abla."Ben gülümseyip konuşcakken Gökalp'in annesi konuşmaya başladı,ismini henüz bilmiyordum.
"Aylin buraya gel."
"Ya ben eflal ablamın saçlarıyla oynamak istiyorum."Annesinin konuşmasına fırsat vermeden Gökalp Aylin'e döndü ve dudaklarını büzdü,bu hali çok tatlıydı.
"Dayıya sarılmak yok mu?"
Aylin saçımı bırakıp dayısına kocaman sarılınca içim ısınmıştı,bu görüntü çok güzeldi.."Dayı bana barbie getirmemişsin ama."
Gülümseyip ayağa kalktım,hepsi soran gözlerle bana bakıyordular.
"Aylin benim sana bir sürprizim var."
"Neymiş."dedi neşe dolu sesiyle.
"Gel bakalım neymiş."İçeri askılığa astığım çantamdan barbie çıkarıp eğildim ve Aylin'e verdim.
"Ya eflal abla çok teşekkür ederimm."
"Rica ederim."Elimi tutup tekrardan içeri geçtik hemen annesine gidip gösterdi.
"Ya canım niye zahmet ettin."
"Yok ne zahmeti."Gökalp kulağıma eğilip fısıldadı;
"Annelik sana çok yakışıyor güzelim."
Ben anne olamazdım,böyle bir riski almazdım bile.
"Annen bakıyor sus."Ablası annesinin konuşacağını anlayınca aylini içeri oyuncaklarıyla oynamaya yolladı.Bismillah başlıyoruz.
"Sen nerelisin."dedi annesi tok bir sesle,bende bir süre yüzüne bakıp konuşmaya başladım.
"Ankaralıyım efendim."
"Ankara çok güzel bir şehir."dedi ablası konuyu değiştirmek için,ablasını çok sevmiştim.
"Sen ne meslek yapıyorsun canım."
"Doktorum ben Ayça abla."
"Oh ne güzel."Gülümseyip yeri incelemeye başladım,annesi gerçekten sakin gözüküyordu.
"Canım sen gel biz seninle mutfakta kahve yapalım."
"Olur."Hemen mutfağa kaçtım,açıkçası annesinin gazabından korkuyordum.
"Eflalcim annemin geçen sefer yaptıklarını mazur gör,onun adına özür dilerim."
"Yok sorun değil."
"Gökalp ilk defa biri ile bizi tanıştırıyor,önemli birisin demek Gökalp için."Utanmadım desem yalan olur domates gibi kızarmıştım.
"Tabi ki kahve yapmak için çağırmadım seni baş başa tanışalım istedim."Ne demem gerektiğini bilmediğim için susup sadece gülümsedim.
"Gökalp sinirli bir çocuktur ama sevdiklerine zarar vermez."
"Ben hiç sinirli tarafina denk gelmedim herhal de."
Bir kaç istisnanın dışında hiç denk gelmedim desem daha doğru olurdu.
"Seviyor seni gözlerinden anlarım ben onu."Ben sadece gülümsemeye devam ederken telefonum çaldı.
"Efendim mine?"
"Hocam acil gelmeniz gerekiyor."
"Sorun ne?"
"Acil de şuan hiç nöbetçi doktor yok hastalar isyan ediyor."
"Esra nöbetçiydi bugün?"
"Randevum var demiş gitmiş."
"Tamam geliyorum."
Sinirle solup telefonu kapattım,hastaneye bırakıp nasıl randevuya giderdi?
"Abla benim gitmem gerek hastaneden çağırıyorlar."
"Tamam kuzum sen ayakkabılarını giy ben Gökalp'i çağırıyorum."
"Tamam."Hemen ayakkabılarımı giyip Gökalp'i bekledim,Esra benim sinir kat sayılarımla oynuyordu.
"Niye bu kadar erken gidiyorsun oğlum,bu gitsin kendi işte."
"Anne,onun bir ismi var!"Sinirle ayakkabılarını giyip dışarı çıktığında bende peşinden ilerledim.
"Gökalp ben sorun etmiyorum sakin o-"
"Nasıl sakin olayım dalga geçiyor resmen yapma dedikçe yapıyor!"
"Gökalp bu konuyu sonra konuşalım lütfen acelem var hastanede hiç doktor yokmuş."♡☆
"Üstümden bir tır geçmiş gibi hissediyorum Mine.."
"Valla hocam alın benden de o kadar."
"Neyse ben çıkıyorum şimdi görüşürüz."
"İyi akşamlar hocam."
"Sen gitmiyor musun?"
"Gidiyorum."
"Bana gelsene ya otururuz konuşuruz."
"Yok teşekkür ederim hocam annem evde hasta ona bakmam gerekiyor."
"Çok geçmiş olsun."
"Teşekkür ederim."Kendimi bir an önce bu hastaneden atmak istiyordum,bir yığın insanla ilgilenmek cidden zordu.
O esrayı gördüğüm yerde öldürecektim.
"Gökalp?"
"Nasılsın güzelim?"
"İyiyim de sen neden geldin bir sorun mu var?"
"Yok ama şey.."
"Göreve gidiyorsun değil mi?"
"Bak bu sefer bildin."
O gülerken benim yüzümde mimik bile oynamıyordu.
"Ama sana yazabileceğim telefonum hep yanımda olacak."
"Ama yine de hayatın tehlikede olacak."Ben yüzümü yere çevirince iki eliyle yüzümü avucu içine aldı,bu hareketine gülümsemek istedim ama biraz dram yapmaktan zarar gelmezdi.
"Öpiyim mi kız bir kere."
"Olmaz biri görür."
"Görsünler kızım nolacak."
"Ya saçmalama."
"He görmese olur yani."
"Ya sus."Beni her seferinde sözleri ile köşeye sıkıştırıyordu ve bu çok sinir bozucuydu.
"Tamam kızma."☆♡
Eflalim-Ya bakmıyorsun hani elinde olacaktı telefon!
Gökalp-Kızım elimde olacak dedim de hep olamaz yani.
Eflalim-Ariyim mi bir kez sesini özledim.
Gökalp-ara bakalım.
Gökalp aranıyor."Alo iyisin değil mi?"
"İyiyim güzelim gideli 1 gün oldu daha."
"Kusura bakma ya gerçekten merak ettiğim için çok özür dilerim."Silah sesiyle yerimden doğrulup korkuyla titremeye başladım.
"Gökalp!"
"Sakin ol güzelim birini vurdum ben vurulmadım."
"Sen çatışma içerisindeyken benimle mi konuşuyorsun!"
"Evet yavrum."
"Sen mal mısın!"
"Çok ayıp."Bir silah sesi daha.
"Gökalp kapatıyorum."
"Neden ne güzel sesin güç veriyordu ya."
"Gökalp silah sesinden nefret ederim."Bir silah sesi daha.
"Gökalp kapatıyorum,kendine dikkat et."
"Tamam Allah'a emanet güzelim."Manyaktı bu çocuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şifam
Short StoryBen insanların ruhuna şifa veriyordum fakat unuttuğum bir nokta vardı.Benim ruhuma kim şifa verecekti?-Doktorun ve üstteğmenin hikayesini ele alır.