10. Bölüm

305 16 13
                                    

Heyoooo

Bir tane okuyucum sayesinde bu bölümü yazıyorum değerimi bilin 😎

Neysem çok boş yaptım bu bölümümüzde kimin tarafından yazsam bilmiyorum, Okan'ın tarafından yazacaktım ama çok ısınamamış biri diğeri demiş ki çok güzeller. Şimdi Okan'ın tarafından yazsam büyük ihtimalle çok ısınacaksınız ama Hakan'ı ne yapsam bilmiyorum. Kendisi hem 23 yaşında hem de asker yani Lamia ile aralarında fazla bir fark var.. Ama Hakan'ı da öyle güzel yazdım ki dayanamıyorumm... NE YAPICAM BİLMİYORUM KAFAMI KARIŞTIRDINIZ!

Ben sanırım Okan'dan devam ya yemin ederim ne yapıcam bilmiyorum. 

Aslında Okan'a neden ısınamadığınızı anladım, ilk bölümlerde kendisine çok önemli bir arama gelmişti ve gitmek zorunda kalmıştı ve Lamia'nın ona aşık olmasını istemiyordu. Eğer Lamia ona aşıksa çok yaklaşmayacaktı. DURUN LAN BEN FARKINDALIK YAŞIYORUM. OFFFFF OLMADI YENİ KARAKTER EKLERİM PUAHKDPOQJDIĞHOIEHFDOWNJ..

Neden bu kadar enerjik olduğumu soruyorsunuzdur belki hiç bir bölümde böyle şeyler yazmadım çünkü ama Türkiye'deki teyzemler Tanıtımda dediğim canım kardeşimin mezarlığına gitmişlerdi ve benle de görüntülü konuştular. O benim hayat ışığım, mutluluğumm. Bu yüzden fazla enerjiğim. 

ÇOK ÖPÜYORUM YAZMAYA GEÇİYORUM. 

-

Lamih'ten (HAHAĞAĞAHA YAŞASIN KÖTÜLÜK)

Günlerdir uyumuyordum. Göz altlarım fazlasıyla morarmış, gözlerim kan çanağına dönmüştü. Peki bu benim umurumda mı? Hayır. 

 Hayatımın anlamını, hayat ışığımı benden almış hatta o küçük bedenine kaldıramayacağı yaralar inşa etmişlerdi. 4 gün geçmesine rağmen, askerlerin Lamia'yı kurtardığını biliyorduk sadece. Aslan veya Agah hiç bir şekilde bana haber vermemişti. Bu da onları dövme arzumu arttırıyordu. 

Lokman ise bu süreç içerisinde bir tek geceleri yanıma geliyor, beraber araştırmalara koyuluyorduk. Nereden bildiğini anlamadığım bilgileriyle, her yere ulaşabiliyordu bilgisayarından. Ben ise Turan Koç'a gittiğimden beri ses çıkmıyordu ondan. Ya yeni haberi olmuştu, ya da bunu zaten o ayarlamıştı. Böyle bir şey olmamasını umuyordum çünkü eğer böyle bir şey olmuş olduysa ve ben fark etmediysem kimse beni durduramazdı. 

Küçük kardeşler ise ne yapıyor bilmiyordum, hiç biri ile de tanışmayı denememiştim. Sadece Araz'la tanışıyorduk ve onunla da çok samimiyetimiz yoktu. 

Kimse ile de tanışmak istemiyordum şuanlık. Sadece işime odaklanmalı, ve Lamia'yı o düştüğü cehennemden kurturmalıydım. 

Kendi kendime düşünürken kapım çaldı. Saat baya geç olmuştu ve eğer bu her kimse uyuyamamıştı. 

"Lamih abi girebilir miyim içeri?"

Gelen Aras'tı, gözleri ise benimkileri ile aynıydı. Hem mavi hem kanlanmıştı. Şu zamana kadar anladığım tek şeylerden birisi de ailenin en duygusalı olmasıydı.

"Bir problem mi var?"

"Hayır, hayır bir problem yok ben sadece ablamı merak etmiştim."

Sadece bu cümle gözlerimin dolmasına yetmişti. Ben de bilmiyordum nasıl olduğunu. Bende merak ediyordum ama bana baba veya yol gösteren biri yoktu. Hayatta da bu şansa hiç sahip olmamıştım zaten. 

"Benim de bir haberim yok, bulmaya çalışıyoruz da...Sen nereden biliyorsun Lamia'yı?"

"Biz tanışıyorduk Araz sayesinde, eski ablamdan daha çok seviyordum onu." Dedi ve burnunu çekti. 

LAMİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin