Gerçek aşkı bulmak için bir formül gerekir mi? Yoksa formüllerin mi bizi bulmasını bekleriz ?
Mesela hayattaki her şeyin bir kurala mı bağlı olması gerekir düzenimizi sağlayan kurallar mıdır ? Hayır aşk bu değildir kural falan dinlemez.
Aşkı anlamak nasıl bir şeydir acaba ?
Bu bölüm aşkı hiç tatmamış, ondan
hoşlandığını söyleyip reddilenlere,
Ya da ilişkinin bitmesinden korkan,
Ya da hoşlandığını bile söylemeye çekinen ve en önemlisi kime aşık olacağını seçemeyenlere gelsin.
Çünkü aşk ne bir matematik gibi karmaşık ne de formülleri olan bir kuraldan ibaret değildir. Aşkı anlamak için duygu gerekir ve her şeyden önce ise hissetmek...Aradan tam bir ay geçmişti.
Ali hala aklıma geliyordu ama er ya da geç zaten unutacaktım her şeyin bir zorluğu olduğu gibi bunun da bir zorluğu olmuştu elbet. Zaten içimde hiçbir sevginin kalmadığına emindim
Bundan sonra Keremle olan harika birlikteliğimi bırakıp Ali'nin yanına gidecek değildim ama yine de unutmak zordu onun gözlerini, sana bakışını, kokusunu nasıl unutabilirsin ki? Aramızda hiçbir şey olmayan çocuk her an her yerde aklıma geliyordu. Sahi hiçbir şey yaşanmamıştı aramızda en ufak bir öpüşme bile olmamıştı galiba hepsi o şeytan kardeşim sayesindeydi hayatımı mahveden kardeşim sayesinde...
Ama zaten Kerem ile birlikteydik artık benim için çok değerli birisi olmuştu şimdiden ve tabi ki de beni de değerli birisiymişim gibi hissettiriyordu. Onun yanındayken kendimi mutlu hissediyordum daha şimdiden bile kaç tane öpüşme sayamadığım binlerce mesaj ve daha niceleri... gerçekten çok mutluydum hani olur ya çok olgun bir insansındır ama onun yanına gelince bir anda çocuksu ve neşeli olursunuz işte bunun gibi bir şeydi.
Onunla birlikte İstanbul'un neredeyse her sokağında anılarımız olmaya başlamıştı, gördüğümüz her cafe kötü bile olsa yine de oturup saatlerce gülüşüp kahvemizi yudumladığımız
bir yere dönüşüyordu. Gecenin geç saatlerine kadar parkta oturup onun omzuna yaslanıp kola, çekirdek keyfi bile yapıyorduk. Benim için maalesef
Çok kötü bir anısı olan lunaparka bile gitmekten vazgeçmişti başka yerlere götürüp extra para harcıyordu her ne kadar istemesem de bir sürü yeni yeni kıyafet alıp duruyordu ama aralarından en sevdiğim ise sahilde yağmurun altında sırılsıklam olup hala öpüşmeye devam etmemizdi.
Bazen soruyordum kendime nasıl bu kadar mükemmel olabiliyordu. Ali bile bana bu kadar şey yapmamıştı. Parası ile hava atmaya çalışan birisi değildi Kerem zaten bu. Çok bariz oluyordu ama yine de dayanamayıp bunu Keremden öğrenmek istedim.
Neden bu kadar iyisin ? Yani neden benim için her şeyi yapıyorsun ? kimse kimseye bu kadar değer verip sevgi göstermez. Çünkü daha sadece
bir ay olmuştu ve bu bir ayda birçok sevgilinin yapamadığı şeyleri biz bir ayda çoktan yapmıştık hele ki Uzak mesafe ilişkisi yaşayanlar için bu durum daha da kötü olmalıydı.
Öncelikle Zehra birine bu kadar şeyi yapabilmek için illa para gerekmez eğer birisi zaten gerçekte seviyorsa her şeyi göze alır eğer o sevilen kişide bunun farkındaysa bir kağıttan çiçek ile ya da ne bilim bir kağıttan bir yüzük ile mutlu olabilir ben gerçek mutluluğu seninle buldum seni İlk gördüğüm andan itibaren aşığım o günden beri içimde bir şeylerin beni heyecanlandırdığını hissediyorum bu yüzden benim için çok özel ve değerlisin. Biliyormusun bu yaşıma kadar hiç sevgilim olmadı ama hayat karşıma seni çıkardı ve ben seni kaybetmekten çok korkuyorum umarım beni anlıyorsundur senin karşında parasıyla hava atmaya çalışan biridir gibi gözükmek istemiyorum. Tam seni anlıyorum diyecekken bir anda karşımızda Merveyi bulduk çok sinirli ve ağlayan bir hali vardı gerçekte çok korkunç gözüküyordu bizi burada nasıl bulmuştu bilmiyorum ama haline bakılırsa bir terslik olduğu belliydi banktan kalkıp otur şuraya sakinleş dedim ne olduğunu şimdi anlatacak mısın artık.
-Geçmiş karşıma bir de utanmadan otur sakinleş diyor senin yüzünden başımıza gelmedik kalmadı yine ayırdın bizi mutlu musun? Ali senin yüzünden gidiyor.
-Ne yapmışım ben nereye gidiyor Ali diyordum.
-Boşver Zehra gel biz gidelim.
-Kerem dururmusun sende bir dakika neymiş Merve hanımın derdi öğrenelim.
-Ali gidiyormuş başka bir ülkeye hoşçakal diye mesaj attı bana kendisine yeni bir hayat kuracakmış.
-Ne ? Nasıl yapar böyle bir şeyi nerede şuan?
-Bilmiyorum, havaalanında olması lazım.
O an hiçbir şey düşünmeden sadece Ali'nin yanında olmak istedim çünkü benim ona onun da bana ihtiyacı vardı koşarken kolumdan Kerem tuttu.
-Yapma Zehra lütfen yapma bunu kendine bırak gitsin.
-Nasıl böyle bir şey dersin bana Kerem anlamıyorum. O senin kendi o öz kardeşin hiç mi düşünmüyorsun ?
-Çünkü o seni hala seviyor Zehra çünkü o seni unutamadı sen de en başından beri unutamadın aslında unutmuş gibi yapıp yeni bir aşka yelken açmaya çalıştın şuan içinde olduğumuz durum her şeyi zaten yeterince açıklıyor degilmi ? Seninle birlikte oldum çünkü gercekten beni seviyorsun sanmıştım ilk defa birinin beni beni sevdiğini hissetmiştim yanılmışım. Ama bende mutlu olmayı hak ediyorumdur diye düşündüm ve bu yalan aşkı devam ettirdim ama sen çok iyi bir oyuncuydun kazandın...
-Bitti mi ? Diyordum.
-Bitti ! Diye bağırdı suratıma
Ne olduğunu anlamadan bir anda Merveyi kendine çekip öpmeye başladı böylelikle Kerem'in de gerçek yüzünü görmüş olmuştum.
Arkama bile bakmadan yanlarından koşarak gidiyordum rüzgarda savrulan saçlarım tıpkı köpekten kaçan birisini andırıyordu evet köpeklerdi hepsi köpek değil hatta kurtların olduğu bir dünyaydı ve dünya öyle bir yerdi ki burada herkes kendi çıkarı için yalan söyler...
Meydana geldiğimde bir taksi ve çevirdim duraktan ve hemen havaalanı gitmesini söyledim trafik çok yoğun olduğu için ilerlemiyordu bu gidişle yetişemeyecektim belki de çoktan gitmişti ama her zaman bir şans olur umuduyla aklıma hiçbir şey gelmeden taksici abiye parayı verip taksiden koşarak çıktım arabaların arasında koşarak ilerliyordum öyle bir nefes nefese kalıp korkmam yetmiyormuş gibi trafikteki araçlarda kornaya nasip duruyordu neyseki çok geçmeden sağ salim havalimanı geldim. Bu kalabalıkta onu nasıl bulucam diye ağlıyordum şuan nerede veya hangi ülkeye gittiğini bile bilmiyordum tek hatırladığım ona kendi ellerimle öldüğüm atkıydı o atkıyı çok seviyor ve benim için takar diye düşünmüştüm bir çok insanı Ali zannedip yanlarına girmiştim ama sonra rezil olmaktan başka bir işe yaramadığımı fark ettim. Evet artık hiçbir umut kalmamıştır ağlaya ağlaya havaalanının çıkış kapısına doğru yöneldim ve evet işte bu koku adımı unutsam bile unutamayacağım tek koku buydu... Ali'nin kokusu.
-Beni mi arıyorsun. Diye seslendi.
Arkama döndüğüm de evet tam karşımda duyuyordu.
-Neden geldin. Diye sordu.
-Çünkü, çünkü, çünkü ben seni unutamadım. Gitme kal desem kalırmısın ? Ne yapsam da olmadı seni sevmekten kendimi alı koyamadım bir türlü. Lütfen Gitme Ali beni burada bu şekilde bırakıp gidemezsin sensiz ben ne yaparım.
- Bitti Zehra. ben bittim, hayat bitti yoruldum artık dayanacak gücüm kalmadı artık kendime yeni buralardan uzaklaşıp yeni bir hayat kurmak istiyorum.
- Hayır, buna izin veremem kurmak istediğin yeni hayatı birlikte kuralım.
-Ama sen artık Kerem ile...
- Beni ağlattığına değecek mi sanıyorsun senin için her şeyi bırakıp buraya kadar ayağına geldim sen peki beni burada bırakıp gidecekmisin?
Yalandı Ali seni sevmiyormuşum gibi yaptım, seni unutmaya çalışıyormuş gibi yaptım ama yalandı hepdi yalan özür dilerim. Ağlıyorum Ali görmüyor musun ? Yalvarıyorum Ali duymuyor musun ? Öyle bir aşk, böyle ya da şöyle bir aşk istemiyorum sadece sen hep yanıma ol yeter beni affedebilecekmisin ?Daha önce Keremleyken ikimiz içinde öpüşme isteği aşktan önce gelmişti ama bu sefer tam tersi olmuştu Ali bir anda sonsuza kadar yanındayım diyip ellerimden tutup dudaklarıma yapışmıştı herkesin içinde dudakları dudaklarımı bulmuştu adete sanki hep istekli sanki hep bu anı beklemiş gibi...
(Ayrı kalmış çizgi film karakterleri yoktu artık. Çünkü onlar da gerçek olmasa da herkes gibi mutlu sonları hak eder.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
On beş yaşım
Romantizm"Bırak dedim canımı acıtıyorsun." "Canını acıtmadan nasıl delirtirim seni ?"