Eski çift, gerginliklerinin sebebini seçemiyorlardı. Uzun bir sürenin ardından tekrardan insan içine birlikte çıkacak olmalarından mı yoksa yan yana olmanın getirdiği eski anılardan mıydı, seçemiyorlardı. Rin'in ani ve beklenmedik teklifine karşı koyamamıştı İsagi. Normalde pekâlâ reddedebilirdi, reddetmemeyi seçti. Kararlı, aynı zamanda çaresiz birini görmüştü, teklif kendisine sunulduğunda. Hayır, diyemedi.
Reo'nun yeterince geniş evinde verilen partiye açılan kapıyı açmadan önce kolunu sıkıca tuttu Rin. Buraya gelmek doğru bir fikir miydi hala emin değildi, özellikle yanında getirdiği adam eski sevgilisiyken. Kapıyı hafifçe ittirince önüne serildi kaç zamandır uzak kaldığı türden ortam.
İsagi ondan ayrıldığı zamanlar, ki bu sınav senesine denk düşüyordu, pek çok mekanda hatrı sayılır dercede zaman geçirmişti. En çok beynine güvenen adam, düşüncelerini susturmak uğruna beynini uyuşturmaya bağımlı hale gelmişti.
Şimdiyse uzun süredir bu tarz gürültülü ve kalabalık ortamlara giremez olmuştu. Birkaç adım attı, çabucak uyum sağladı. Bir anda önceki seneye dönüverdi, İsagi sanki yanında değilmişçesine özgür hissetti. Her şeyi yapabilir, herkes olabilirmiş gibi.
"Tek başına halledebilir misin?" Arkasında kalan eski sevgilisine baktı. Etraftaki alkol kokusu şimdiden cazip geliyordu, zihni rahatlamıştı. Daha cesurdu. Kafasını sallayıp İsagi'nin gittiği yönün tersine ilerledi. Uzun mesafeye rağmen seçebildiği uzun gövde ve uzun, pembe saçların kime olduğunu çok kısa sürede fark etti. Sae'nin olduğu yerde Ryusei'yi görmemesi daha büyük bir sürpriz olurdu zaten.
Yeni senede yeni bir başlangıç yapma fikrini akıl süzgecinden geçirdi bir anlığına. Yeniliği deneyebilirdi. Sadece bir geceliğine. Bir geceliğine 2 sene önceki Rin olacaktı. Saf, neşeli ve insan canlısı Rin.
Ryusei ve hemen karşısında dikilmiş bir şeyler anlatan Sae'ye doğru yol aldı. Korktuğu sürece bir şeyler düzelmeyecekti.
"Parti hoş duruyor, ama içki seçeneklerini yetersiz buldum." Abisinin şaşkın bakışlarını hemen üstünde hissetti. O da şaşırmıştı normal olarak bu alışılmadık tavra. İronik, diye düşündü Rin. Onu o saf halinden şimdiki haline evrilten adam da ta kendisiydi.
"Gelmişsin." Sesindeki şaşkınlık, Rin'i tatmin etmeye yetmişti. "Çağıran sendin." Saçlarını refleks olarak dağıttı. "Gelmeyeceğini düşünme sebebim buydu." Ne bok yediğini biliyorsun öyleyse, diye geçirdi içinden Rin.
"Ryusei ile tanıştırma fırsatım olmadı seni-" Sözünü kesen sevgilisi oldu. "Biz tanıştık senenin başında." Maalesef ki tanışma hikayeleri ikisinin de birbirini benzetmesiyle sona ermişti. O zamandan beri yıldızları hiç barışmamıştı. Özellikle de Rin, Ryusei'nin Sae'nin sevgilisi olduğunu öğrendikten sonra.
Biraz lafladıktan sonra ayrıldı abisi ve onun sevgilisinin yanından. Kolpa atmıştı, içkilerin durduğu masada binbir çeşit alkol vardı. Kadeh yerine direkt şişeyle içse kimsenin ona bir şey diyemeyeceğini biliyordu. Votka şişesini eline alıp evin merdivenlerine tırmandı. Terasa çıkıp biraz hava almak iyi gelebilirdi.
Önceki yılbaşını düşündü. Kalabalık bir ortamda yalnız başına, yine şu an olduğu gibi bir terasta geçirmişti. Şişeden birkaç yudum aldı, yıldızlara döndü. Hepsi birbirine hem pek uzak, pek de yakındı. Uzaktan göründükleri kadar yakın olsalar ısıları birbirine karışırdı.
Terasa açılan kapının gıcırdayan sesi kulaklarına doldu. Kafası güzel olmaya yakındı, çakırkeyifti. Gözleri hızlıca İsagi'yi buldu. Gözlerini kırpıştırdı hızlıca. Gelenin İsagi değil de Sae olduğunu fark etti. Aciz hissetti. Gelenin İsagi olmasını çok istemişti.
"Aramızda kalsın, gelmem için Yoichi ısrar etti." İsagi'ye ilk ismiyle sesleniyor oluşu kanını kaynatırken bir yandan yanına çömelen abisine baktı. "İster misin?" Şişeyi ona uzatırken sordu. Sae'yse oralı olmadan kibarca reddetti.
"Yarım saatten az kaldı." Yılbaşını kastediyordu. Derinlerde bir yerde, yanında İsagi'yi istediğini fark etti. Önceki sene, yeni seneden İsagi'yi dilemişti. Henüz ayrılıklarının acısını çekiyordu, öfkeli değildi. "İsagi ne yapıyor?" İlgisizce sordu. "Seni merak ediyordu, kendisinin buraya gelmesini istemeyeceğini düşünüyor.
İsterdi. Eğer durum şu anki gibiyse isterdi. Yılbaşı dileğini iki kere art arda yanında olması uğruna harcamayacaktı. "İsterim. Ona kafamın güzel olduğunu söyle sadece, gelir." Sae bu gece durgundu. Yalnızca başını sallayıp çıktı geniş terastan.
Kısa bir sürenin ardından tekrar açıldı kapı, gelen bu sefer kesindi. "Rin?" Sesinde endişe sezdi. Sarhoş olduğunda yapabileceklerini biliyordu İsagi. "Hmm? Gelsene, dikiliyorsun öyle." Lafını ikiletmedi karşısındaki de. Yılbaşına 5 dakikadan az kalmıştı, zaman akmaya devam ediyordu. "Geçen sene yılbaşından nefret ettim. Sen de ettin mi, Yoichi?" Çok masumca sormuştu soruyu. "Ettim, Rin. Önceki yıla nazaran iki kişi eksiktim. İki yanım da boştu, Rin." Kalbindeki acılığı hissetti Rin.
"Bu sene ben varım, daha kötü değil mi? İsagi ondan yana baktı. "Bu sene bir kişi eksiğim, nasıl daha kötü olabilir ki?"
Havai fişeklerin rahatsız edici sesi kulaklarına en güzel şarkılar gibi dolarken ikisinin de gözü, uzun zamandır hasret kaldıkları dudaklara sabitliydi.
O sene yılbaşı ilk defa bu kadar kalabalık hissettirdi Rin'e.
°°
merhabalaar
uzun zamandır bölüm atmıyordum, bari uzun uzun yazayım dedim
umarım hosunuza gitmistir bolum
tekrar okumadan atiyorum, yazım yanlıslari olabilir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
better than me, rinsagi
Fanfiction"push me away, then beg me to stay" ♡ eski sevgili olan Rin ve İsagi, ayrılıklarından 1 sene sonra aynı üniversiteye düşer. -- 22.09.23 - #rinitoshi etiketinde 1. 05.07.24 - #yoichi etiketinde 1.