10

363 40 33
                                    

Yeni sene yeni başlangıçlar demekti. Yeni sene, hiçbir şey demek değildi. Dünya yine dönüyor, insanlar yine sabahın bir vaktinde uyanıp üç kuruş para kazanmak için belki de saatlerce yol alarak işlerine gidiyorlardı. Öğrenciler yine hayallerinden emin bile olmadıkları yaşta, o hayaller uğruna senelerini heba edip hayatlarını idam ettiriyorlardı. Dünya değişmiyordu, değişmezdi de. İnsanlar da aynı şekilde değişmezdi hiçbir zaman, bakış açıları değişirdi.

Rin, çarşafı yeni değiştirilmiş yatakta, nemi yüzünden başını ağrıtan saçları yüzüne düşerken uyandığında anlamıştı bunu. Gerçek, yüzüne çarptığında anlamıştı. Yanında uzandığını bildiği ama bakamadığı Yoichi'nin varlığını hissettiğinde anlamıştı. Dün gece ne yapmışlardı? Hatırlamıyordu. Alkol almaması gerektiğini, ne kadar içerse içsin bünyesinin kaldırmadığını biliyordu ve ona göre hareket etmediği için yaşanan olası şeylerin pişmanlığını şimdiden iliklerine kadar hissediyordu.

Öfke beynine sıçradı bir anda. Yoichi kimdi ki onu böyle savunmasızken kullanabileceğini sanıyordu? Bir hışımla tokat attı yanındakine. Daha henüz uyku sersemiyken zihninden geçen olası sahneler kanını kaynatıyordu. Hesap sormalıydı. Ona, bunu nasıl yapabildiğini öğrenmeliydi.

Yanağındaki ham acıdan olsa gerek şokla açtı gözlerini karşısındaki. Önce elleri yanağına gitti, sonra bakışlarını çevirdi Rin'inkilere. Sonra tekrar oldu. İsagi, yine o gözleri kolayca okudu. O öfkeyi de, korkuyu da, çaresizlik ve güvensizliği de gördü. Anlamıyordu. Önceki gece kişisel alanına girmesine izin veren, birlikte partiye gitmeyi teklif eden bu adama n'olmuştu bir gecede?

Duygusallık bir yana, yanağına şiddetle inen yumruğun keskin acısını hissederken karşısındakinin eski Rin olduğunun farkındaydı. Sinirliydi. Kavurucu bir öfke. Ama kendisi eski İsagi değildi artık. Rin'e aynı şekilde cevap vermeye başladığında anladı bunu.

Zaman algısının yittiği noktada anca ayrılabilmişlerdi birbirlerinden. Rin hala hınçlı, öfkesinden hiçbir şey kaybetmemiş gibi duruyordu. Sakinlemesi lazımdı ki Rin'in öfkesini yatıştırabilsin. Aksi takdirde bunun akşama kadar süreceğinin farkındaydı.

Ani hareketinin Rin'i hazırlıksız yakalaması, bileklerini birbirlerine kenetli tutmasında yardımcı olmuştu. Öbür türlü bunun pek de mümkün olmadığını biliyordu. "Rin. Konuş." Sinirden kendini kaybetmişti karşısındaki. "Orospu çocuğu, beni kullandın!" Kurduğu cümlede herhangi doğru bir bilgi görememiş olmasından ötürü olsa gerek, kaşları havalandı İsagi'nin.

"Bi' sik yapmadım ben!" Karşısının yalan söylediğini düşündükçe siniri artsa da yüzünden kolayca okunan şaşkınlık Rin'i şüpheye itmişti. "Islak saçlar, yeni değiştirilmiş çarşaf, ve yanımda bulduğum, piç, eski sevgilim! Tüm bunları birleştirmek zor değil, İsagi." Şimdi anlamıştı. Rin, sahiden de onu kullanabileceğini düşünüyordu. Bileklerine uyguladığı baskı hafifledi. Donakalmıştı. Rin'in onu nasıl böyle bir şeyle suçlayabildiğini aklı almıyordu. Üstünden çekildi, ayağa kalktı. "Gece, alkolden olsa gerek, kustun. Seni zorla duşa sokmam gerekti. O sırada da çarşafları değiştirdim, duştan çıkınca uyuyakaldın hemen. Başına bi bok gelmesin diye bekledim sabaha kadar."

Sesindeki soğukluk ve Rin'in zorla seçebildiği kırgınlığın yükü omuzlarına çok ağır binmişti. Hata yapmıştı. Bir anlığına kontrolünü kaybetmişti, İsagi'nin böyle bir şeyi asla yapmayacağını biliyordu. Başına yeni yeni saplanan baş ağrısına rağmen ayaklandı hemen, kolunu İsagi'nin omzuna doğru uzattı. Eli boşluğa düştü, İsagi hızlıca çekilmişti geriye. "Bir süre Bachira ile kalacağım, kıyafetlerimi yarın sen dersteyken gelir alırım." Rin, o giderken yalnızca izleyebildi.

Şimdi ikisi de, tekrardan, yalnızdı yılbaşında. Tarih her zaman tekerrür ederdi.

°°°

mmmeraabalar
nasılsınız napıyorsunuz
bölümü çok gecikmeden atayım dedim bu sefer😭‼️

rei6 - bugün senden biraz daha uzaklaşmak istedim

better than me, rinsagiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin