Lanetli Güç ve Lanetli Kılıç

47 23 15
                                    

Onbaşıdan izin aldıktan sonra 41. odaya doğru adım attım . İçimde gerçekten çok büyük bir heyecan vardı . Herkesin mükemmel güçleri ve çok havalı zırhları olmuştu . Antreman sonrası bir ödülün bu kadar güzel olabileceğini hiçbir zaman düşünmemiştim ama gerçekten mükemmeldi . Belki de burada alacağım ödül geleceğimi değiştirecekti .

Şuan merak ettiğim şey ödülün beni nasıl bulacağıydı . Onbaşı yanlışlıkla söylemediyse ödüllerin bizi bulması gerekiyordu . Ne yapmalıydım ?  Acaba oturup bir işaret mi bekleseydim . Evet evet oturup bir işaret beklemesi en mantıklısıydı . Otururken zırhımın nasıl bir şey olacağını hayal ederek bekliyordum . Bu tatlı hayalle birlikte uyuyakalmıştım azıcık . Uyandığımda çoktan yarım saatin geçtiğini farkettim . 

Yaklaşık yarım saat olmuştu ama ne beklediğim gibi bir işaret vardı ne de zırhımın kendisi . Acaba Onbaşı yanlışlıkla mı öyle demişti . Keşke arkadaşlarıma nasıl bulduklarını sorsaydım . 

Ayağa kalkıp aramaya karar verdim . Tama ayağa kalktığım an ışıkların rengi değişti . Bembeyaz oda bir anda mosmor olmuştu . Gölgem bir anda devasa olmuştu . Neyseki koridorun sonundan bana doğru birileri geliyordu . Galiba ödülümüm beni bulmuştu derken gelenlerin insan değil sadece saf karanlık olduğunu gördüm . Tam o sırada devasa olan gölgem benden ayrıldı ve karşımda belirdi . Nolduğunu daha tam anlamamışken bana doğru bir yumruk salladı . Yumruktan son anda kaçtım bu gerçekten çok tehlikeliydi çünkü benim gölgem benim iki katım boyundaydı . Gölgem bana saldırmaya devam ederken arkadan gelen karanlık varlıklar bana doğru koşmaya başladı . Tam kendi gölgeme bir yumruk vurduğum anda kolum gölgenin içinden geçti ve gölgem sırtımdan tuttu beni diğer gölgelerin üstüne doğru fırlattı . Diğer gölgelerden biri karnıma doğru bir yumruk geçirdi ve geldiğim yöne doğru az da olsa fırladım . Gerçekten canım çok pis yanıyordu . Bunlardan nasıl kurtulacağımı bilmiyordum . Çünkü vursan vurulmuyo kaçsan kaçılmıyordu . Yerde karnımı tutup kıvranıyordum tam o sırada kendi gölgem iki elini birleştirip sert bir darbe atmaya hazırlanıyordu . Bunu farkedip kendimi kenara attım . Arkamı döndüğümde yerde oluşan devasa bir göçük gördüm . Galiba bundan kaçmasam çoktan ölmüştüm . Gözlerim artık kapanmak üzereydi hiç halim dermanım kalmamıştı ama böyle ölmek istemiyordum . Tam diğer gölgeler üstüme doğru atlayacakken karşımda onları gördüm . Güneş oradaydı , annem , babam , çetem hepsi oradaydı . Bana korkak gözlerle bakıyorlardı . Ağlıyorlardı . Bilincimi yavaş yavaş kaybetmeye başlıyordum .  3 tane gölge bana aynı anda tam vuracakken yolun sonu olduğunu düşündüm ama içimde inanılmaz derecede kanasusamışlık vardı . Kimseyi üzmek ve kaybetmek istemiyordum . Bir gücün beni ele geçirdiğini hissetmeye başladım . Sanki herkesten güçlü gibiydim , önüme çıkan , beni engellemeye çalışan herkesi yok etmek istiyordum . Şeytani bir şekilde gülüp elimde bir anda ortaya çıkan bembeyaz kılıçla 3 gölgeyi biçtim . Bir tanesi 2 ye bölünmüştü ve hareket etmiyordu . Diğerlerinden birinin kolu kopmuş diğerinin bacağı kopmuş yerde sürünüyordu . Tam yerde sürünenin acısını bitirecekken kendi gölgem bana saldırdı . 1 adım geriye atacakken bir anda koridorun sonuna kadar gitmiş oldum nasıl olduğunu bilmiyordum ama bu özellik gerçekten hoşuma gitmişti . Elimdeki kara kılıca odaklandım gücümü ve kanasusamışlığımın kılıca aktığını hissediyordum . Kılıç öfkemle alevlenmeye başlamıştı . Kılıç alevin sıcaklığıyla mora bulanmıştı . Sonra derin bir nefes alıp adım attım . Adım atmadan önce gölgelerin önüne ışınlandığımı düşündüm ve adımımı attım . Tam tahmin ettiğim gibi gölgelerin önüne ışınlanmıştım . O an bilinçsiz bir şekilde ağzımdan kelimeler döküldü . 

-- Gölge Tekniği : Gölge Alevinin Kesiği . , dedim sakin ve ciddi bir şekilde . Sanki içimdeki kanasusamışlık tamamen kendini sakinliğe bırakmış gibi . Kılıcım salladığım şekilde mor ve siyah karışımı bir alevden ışın yolladı . Gölgelerin hepsi ikiye bölünmüştü ve kalan parçalarını mor siyah alevler yok ediyordu . Kılıcım eski beyaz rengine geri dönüyordu .  Onu zırhımın yanındaki kınına soktum ve sakince yürümeye başladım . 

Gölge LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin