Tüm Dünya çapından meydana gelen uzaylı işgal saldırılarından sonra kurulan ÖSB isimli askeri örgüte katılan Gece ve arkadaşları kullandıkları zırhlar ve enerji güçleriyle birlikte uzaylılara karşı topyekün bir savaş başlatırlar . ' Gölgeler kaderin...
Zehra'nın zırhını gördükten sonra kendi ödülüme karşı merakım gitgide artıyordu . Onbaşı sırada benim olduğumu söylediğinde çaktırmasamda çok mutlu olmuştum . Ödülüme doğru ilk adımımı attığımda ardımdaki kapıda aynı zamanda kapanmıştı . Artık burada başbaşaydık , ödülüm ve ben .
Koridorda ilerlemeye başladım , ödülüm buralarda bir yerde olmalıydı . Koridordaki ışıklar parlak ve göz alıcı kırmızı rengindeydi . Işıklar ortamı azcık gerici yapıyordu , polisiye filmden çıkmış bir sahnenin içinde gibi hissediyordum . İlerlemek zorundaydım çünkü geri dönsem bile görebileceğim tek şey kapalı bir kapı olacaktı .
5 - 10 dakika daha yürüdükten sonra terlemeye başladım , vücut ısım aniden yükselmeye başladı , hava o kadar sıcaktı ki neredeyse nefes alamayacak kıvama geldim . O kadar yol yürümüştüm ve ödülüm hala karşıma çıkmamıştı , herhangi bir dönüşte yoktu yani ödülüm bu yolun sonunda olmalıydı ve hatta bu sıcaklıkta bir test olmalıydı . Yani buradan dönemezdim , ilerlemeye devam ettim artık kalbim sıkışmaya başlamıştı . Acaba herşeyi yanlış mı anlamıştım , farketmediğim başka bir yol mu vardı ? kafamda bir sürü soru dönmeye başlamıştı .
Korkuyordum kalbim o kadar darlıyordu ki daha fazla ilerlemeyi göze alamazdım . Evet , geri dönmeye karar vermiştim artık . İçimdeki burukluk ve hayal kırıklığıyla birlikte arkamı döndüğümde korkunç bir manzara gördüm .
Geldiğim yol alevler içindeydi ve alevler gittikçe bana yaklaşıyordu ama bunca zaman ben bunu nasıl farketmemiştim ? arkamda devasa bir yangın var ama ben hiçbir şeyin farkında değilmişim . Alevler üstüme doğru ilerleyince bende geri dönmekten vazgeçip yola devam etmeye karar verdim ve hızlıca tekrardan arkamı döndüm . Galiba bundan daha kötü bir senaryo olamazdı yüksek ihtimal burada öleceğim dedim kendi kendime . Çünkü az önce hiçbir şey olmayan yolda alevler içindeydi .
Sağımda solumda kaçabileceğim bir yer var mı diye acele ve korkuyla baktım . Evet tam yanımda bir oda vardı açmaya çalıştım ama açılmadı ve robotik bir ses geldi .
-- Merhaba Arif . Size nasıl yardımcı olabilirim ? , dedi robotik ses .
-- Kapıyı aç , kapıyı aç !!! , dedim bağırarak . Kapı sessiz bir şekilde açıldı ve kendimi hızlıca içeri attım . Galiba kurtulmuştum , umarım yangını farkedip beni kurtarmaya gelirler diye düşünürken arkamdan gümüş renginde bir ışık geldiğini ve sırtımın yandığını hissettim . Kendimi öne atarak arkamı döndüm . Bu sefer sıcaklık alevlerden gelmiyordu . Sonunda ödülümü bulmuştum , gümüş renginde parlayan ve en az Zehra'nın zırhı kadar havalı bir zırh beni bekliyordu , tam karşımda duruyordu .
Bir anda sırt kısmı açıldı , zırh beni çağırıyordu , bunu tüm benliğimle hissedebiliyordum . Yavaş adımlarla yaklaştım artık o yakan sıcaklığı yoktu . Önce kollarımı daha sonra tüm vücudumu zırha soktum . Sırt kısmındaki açıklık yavaşça kapandı . Tam kapandığı an kafamda bir ses ortaya çıktı .
-- Sonunda bulabildin lan beni hayta ! Kaç saattir seni bekliyoruz tüm binayı aleve vericektim seni ayağıma getiricem diye amınakoyayım ! , dedi o ses.
-- Noluyo lan sen kimsin niye kafamdasın ?!?! , dedim .
-- Senin okuman yazman yok mu olum kapıların üstünde isimlerimiz yazıyor ya salak , dedi sinirli bir sesle .
-- Kusura bakma sen beni yakmakla meşgul olduğun için dikkat edemedim. , dedim sinirli bir sesle .
-- Puahahahahhaha. Tamam tamam bu seferlik bu hatanı kabul edicem genç adam şimdi kendimi tanıtmam gerekiyor galiba . Ben Pyrus , ateş elementinin hakimi , 6 yüce generalden biriyim , ne kadar güçlü olduğumu tahmin bile edemezsin zavallı insan çocuğu . Kadere şükret ki bu savaşta yanında benim gibi kudretli ve durdurulamaz birisi var . , dedi kendini beğenmiş bir şekilde .
-- Kadere şükürler olsun. , dedim dalga geçer gibi. Tamam azcıkta kıkırdamış olabilirim.
-- Seni gidi hayta gelmiş birde bana mı gülüyorsun o alevler neredeyse götünü yakacakken öyle demiyordun. , dedi sinirlenmiş bir şekilde . Güçlü olduğunun farkındaydım ateş elementinin kontrolü gerçekten mükemmel bir güçtü tek sıkıntı Pyrus ' un egosuydu kendini biraz fazla beğenmişti .
-- Bende Arif , memnun oldum ortak . Birlikte şu düşmanlarımızı yakalım . , dedim ciddi bir sesle .
-- Arif demek güzel isimmiş ve düşmanları yakma konusuna gelince küllerini bile bırakamayacağız ortak intikamımızı alacağız . , dedi ilk defa ciddi bir sesle galiba onu yanlış tanımıştım . Zamanla daha iyi anlaşacağız gibi hissettim .
-- Hadi çıkalım burada ateş elementinin hakimi . , dediğimde zırhtaki hareketlenmeyi hissettim . Galiba egosunu tatmin etmiştim . Artık güçlüydüm , daha da güçlenecektim , düşmanlarımızdan intikamımızı alana kadar da güçlenmeye devam edeceğim . Yolumdaki alevleri elimin tek hamlesiyle ortada yardım , kendime yeni bir yol oluşturdum ve kendinden emin , güçlü adımlarla çıkışa yöneldim . Kapıya geldiğimde kapı kendiliğinden açıldı ve dışarı çıktım . Burhan paşam gene en hızlı konuşmaya girenimiz oldu .
-- Arif yakıyosun heee senin ödülünde mi zırh ! Şansını seveyim. Zehra'yla çok iyi bir çift oldunuz . , dedi Zehra hakkında söylediğini duyunca bir an Zehra'yla göz göze geldim ama hemen kafamı çevirdim çok utanmıştım .
-- Tebrikler Arif , zırhının enerji gücü ne ? , dedi Zehra.
-- Ateş elementini kontrol edebiliyorum Zehra . , dedim sakin ve güçlü bir sesle Zehra'yla konuşurken havalı gözükmem gerekiyor gibi hissediyordum .
-- Ateş ve su , ne kadar zıt olsalarda birlikteyken durduralamaz olurlar . , dedi Gece her zamanki bilge ve sakin ses tonuyla .
-- Gerçekten havalı olmuşsunuz . , dedi Melda .
-- Herkese teşekkür ederim arkadaşlar . , dedim gururlu ve heyecanlı bir sesle .