Yüce General Pyrus

66 28 29
                                    

ARİF'İN GÖZÜNDEN

Zehra'nın zırhını gördükten sonra kendi ödülüme karşı merakım gitgide artıyordu . Onbaşı sırada benim olduğumu söylediğinde çaktırmasamda çok mutlu olmuştum . Ödülüme doğru ilk adımımı attığımda ardımdaki kapıda aynı zamanda kapanmıştı . Artık burada başbaşaydık , ödülüm ve ben . 

Koridorda ilerlemeye başladım , ödülüm buralarda bir yerde olmalıydı .  Koridordaki ışıklar parlak ve göz alıcı kırmızı rengindeydi . Işıklar ortamı azcık gerici yapıyordu , polisiye filmden çıkmış bir sahnenin içinde gibi hissediyordum . İlerlemek zorundaydım çünkü geri dönsem bile görebileceğim tek şey kapalı bir kapı olacaktı . 

5 - 10 dakika daha yürüdükten sonra terlemeye başladım , vücut ısım aniden yükselmeye başladı , hava o kadar sıcaktı ki neredeyse nefes alamayacak kıvama geldim . O kadar yol yürümüştüm ve ödülüm hala karşıma çıkmamıştı , herhangi bir dönüşte yoktu yani ödülüm bu yolun sonunda olmalıydı ve hatta bu sıcaklıkta bir test olmalıydı . Yani buradan dönemezdim , ilerlemeye devam ettim artık kalbim sıkışmaya başlamıştı . Acaba herşeyi yanlış mı anlamıştım , farketmediğim başka bir yol mu vardı ? kafamda bir sürü soru dönmeye başlamıştı .

 Korkuyordum kalbim o kadar darlıyordu ki daha fazla ilerlemeyi göze alamazdım .  Evet , geri dönmeye karar vermiştim artık . İçimdeki burukluk ve hayal kırıklığıyla birlikte arkamı döndüğümde korkunç bir manzara gördüm .

 Geldiğim yol alevler içindeydi ve alevler gittikçe bana yaklaşıyordu ama bunca zaman ben bunu nasıl farketmemiştim  ?   arkamda devasa bir yangın var ama ben hiçbir şeyin farkında değilmişim . Alevler üstüme doğru ilerleyince bende geri dönmekten vazgeçip yola devam etmeye karar verdim ve hızlıca tekrardan arkamı döndüm . Galiba bundan daha kötü bir senaryo olamazdı yüksek ihtimal burada öleceğim dedim kendi kendime . Çünkü az önce hiçbir şey olmayan yolda alevler içindeydi . 

Sağımda solumda kaçabileceğim bir yer var mı diye acele ve korkuyla baktım . Evet tam yanımda bir oda vardı açmaya çalıştım ama açılmadı ve robotik bir ses geldi . 

-- Merhaba Arif . Size nasıl yardımcı olabilirim ? , dedi robotik ses .

-- Kapıyı aç , kapıyı aç !!! , dedim bağırarak . Kapı sessiz bir şekilde açıldı ve kendimi hızlıca içeri attım . Galiba kurtulmuştum , umarım yangını farkedip beni kurtarmaya gelirler diye düşünürken arkamdan gümüş renginde bir ışık geldiğini ve sırtımın yandığını hissettim . Kendimi öne atarak arkamı döndüm . Bu sefer sıcaklık alevlerden gelmiyordu . Sonunda ödülümü bulmuştum , gümüş renginde parlayan ve en az Zehra'nın zırhı kadar havalı bir zırh beni bekliyordu , tam karşımda duruyordu . 

Bir anda sırt kısmı açıldı , zırh beni çağırıyordu , bunu tüm benliğimle hissedebiliyordum . Yavaş adımlarla yaklaştım artık o yakan sıcaklığı yoktu . Önce kollarımı daha sonra tüm vücudumu zırha soktum . Sırt kısmındaki açıklık yavaşça kapandı . Tam kapandığı an kafamda bir ses ortaya çıktı . 

-- Sonunda bulabildin lan beni hayta ! Kaç saattir seni bekliyoruz tüm binayı aleve vericektim seni ayağıma getiricem diye amınakoyayım ! , dedi o ses. 

-- Noluyo lan sen kimsin niye kafamdasın ?!?! , dedim . 

-- Senin okuman yazman yok mu olum kapıların üstünde isimlerimiz yazıyor ya salak , dedi sinirli bir sesle . 

-- Kusura bakma sen beni yakmakla meşgul olduğun için dikkat edemedim. , dedim sinirli bir sesle . 

-- Puahahahahhaha. Tamam tamam bu seferlik bu hatanı kabul edicem genç adam şimdi kendimi tanıtmam gerekiyor galiba . Ben Pyrus , ateş elementinin hakimi , 6 yüce generalden biriyim , ne kadar güçlü olduğumu tahmin bile edemezsin zavallı insan çocuğu . Kadere şükret ki bu savaşta yanında benim gibi kudretli ve durdurulamaz birisi var . , dedi kendini beğenmiş bir şekilde .

-- Kadere şükürler olsun. , dedim dalga geçer gibi. Tamam azcıkta kıkırdamış olabilirim.

-- Seni gidi hayta gelmiş birde bana mı gülüyorsun o alevler neredeyse götünü yakacakken öyle demiyordun. , dedi sinirlenmiş bir şekilde . Güçlü olduğunun farkındaydım ateş elementinin kontrolü gerçekten mükemmel bir güçtü tek sıkıntı Pyrus ' un egosuydu kendini biraz fazla beğenmişti . 

-- Bende Arif , memnun oldum ortak . Birlikte şu düşmanlarımızı yakalım . , dedim ciddi bir sesle .

-- Arif demek güzel isimmiş ve düşmanları yakma konusuna gelince küllerini bile bırakamayacağız ortak intikamımızı alacağız . , dedi ilk defa ciddi bir sesle galiba onu yanlış tanımıştım . Zamanla daha iyi anlaşacağız gibi hissettim . 

-- Hadi çıkalım burada ateş elementinin hakimi . , dediğimde zırhtaki hareketlenmeyi hissettim . Galiba egosunu tatmin etmiştim . Artık güçlüydüm , daha da güçlenecektim , düşmanlarımızdan intikamımızı alana kadar da güçlenmeye devam edeceğim . Yolumdaki alevleri elimin tek hamlesiyle ortada yardım , kendime yeni bir yol oluşturdum ve kendinden emin , güçlü adımlarla çıkışa yöneldim . Kapıya geldiğimde kapı kendiliğinden açıldı ve dışarı çıktım . Burhan paşam gene en hızlı konuşmaya girenimiz oldu .

-- Arif yakıyosun heee senin ödülünde mi zırh ! Şansını seveyim. Zehra'yla çok iyi bir çift oldunuz . , dedi Zehra hakkında söylediğini duyunca bir an Zehra'yla göz göze geldim ama hemen kafamı çevirdim çok utanmıştım . 

-- Tebrikler Arif , zırhının enerji gücü ne ? , dedi Zehra.

-- Ateş elementini kontrol edebiliyorum Zehra . , dedim sakin ve güçlü bir sesle Zehra'yla konuşurken havalı gözükmem gerekiyor gibi hissediyordum . 

-- Ateş ve su , ne kadar zıt olsalarda birlikteyken durduralamaz olurlar . , dedi Gece her zamanki bilge ve sakin ses tonuyla . 

-- Gerçekten havalı olmuşsunuz . , dedi Melda .

-- Herkese teşekkür ederim arkadaşlar . , dedim gururlu ve heyecanlı bir sesle .

-- Evet sevinmeniz bittiyse sıradaki çaylak Melda . , dedi Onbaşı Severus

-- Emredersiniz komutanım . , dedi Melda ve kapıya doğru ilerledi.

 , dedi Melda ve kapıya doğru ilerledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gölge LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin