Dostluklar ve Yok oluşlar

11 11 0
                                    

Gölge Geçidi karargahta açıldığında Melda ve şifacılar her ihtimale karşı orada bizi bekliyorlardı ve bir sürü asker geçit kapısından ışınlanıyordu . 

" Melda bu kadar asker nereye gidiyor , diğer ekiplerde bir sorun mu var yoksa ? " dedi Zehra .

" Sorun mu , yok canım onlar daha düşmanları görmemişler bile daha hazırlıklarını yapıyorlar sadece bizim rakiplerimiz erken gelmiş anlaşılan . Bu giden askerlere gelecek olursak onlar Gölyazı'yı temizleyecek ve olası ekipmanları karargaha taşıyacaklar en son savaştığınız Ropsarian'ın özelliği doğru bir şekilde kullanılırsa çok kullanışlı değil mi sizcede ? "

" Kullanışlıydı ama salak kullanmasını bilmiyordu kibrinden geberdi  " diyip gülmeye başladı Zehra .

Daha sonrasında hızlıca dinlenmeye başladık , bir an önce toparlanıp diğer gruplara yardımcı olmamız gerekiyordu . Burhan'ı şifacılarımız iyileştirmeye başlamıştı ama yine de en az 2 - 3 gün yatması gerekiyordu . Arif ve Zehra biraz daha hızlı toparlanacaktı onlarda sadece enerji enfeksiyonu oluşmuştu ve şifacılar kolaylıkla iyileştirdi . Ben genel hatlarıyla sağlıklıydım ama tek başıma bir ekipe katılmam uygun görülmemişti bu yüzden bende dinleniyordum . Bu fırsatı güzelce kullanıp Usta Shunza ile birlikte antreman yapmak istedim . Yatağıma yatıp gözlerimi kapattım ve derin uykuya daldım . 

Her yer kapkaranlıktı hiç bir ışık kaynağı yoktu . Vücudumu hissetmiyor , görmüyordum . Daha önce Usta Shunza'yla antreman yapmak için uykuya daldığımda hiç bir zaman böyle bir sorun yaşamamıştım . Bir anda önümde bir çatlak oluştu , sanki oradan bir kol beni çekiyormuş gibiydi ve her yer bir anda aydınlandı . Bir vücudun içinde değildim daha öncesinde gördüğüm vizyonlara benziyordu . Ustamın krallığındaydık ama gökyüzü kıpkırmızıydı . Müzik sesleri , gülme sesleri , neşeli muhabbet sesleri geliyordu . Seslere doğru gökyüzünde yüzmeye başladım ve Usta Shunza'yı gördüm . Eğlence alanında insanların arasına oturmuş onlarla sohbet ediyordu . Sanki normal bir insanmış gibiydi hiç bir ayrımcılık gözetmiyordu . Onlara asla yukarıdan bakmıyordu . Tüm gece böyle geçerken ben hala niye sadece bir vizyonda hapis kaldığımı anlayamamıştım acaba bu da bir eğitim miydi ? 

Sabaha karşı tüm halk evlerine dağılmıştı . Ancak Usta Shunza krallıktan dışarı doğru gitmeye başladı , ne olduğunu anlamak için gökyüzüne doğru yükseldim ve dehşete kapıldım . Krallığa doğru devasa bir ordu yaklaşıyordu . Kraliyet ailesi ve Ropsarianlar birlik olmuş ve saldırmaya hazırlanıyordu . 

" Vakit geldi galiba Kral Pleo " dedi Usta Shunza sesi sanki gemileri silip süpürecekmiş gibi öfke doluydu . Elini kıpırdattığında tüm krallığımızın etrafında bir gölge perdesi oluştu . Benimkinden farklı olarak bu perdenin kalınlığı o kadar yüksekti ki koruma görevi de görecekti . 

" Teslim ol Shunza , teslim ol ki bize biat etmeyi kabul edenleri sağ bırakalım ! " dedi Yozlaşmış Kral Pleo . 

" Bu krallıktaki kimse sizin tarafınıza geçmez ve onlara öldürmeyi geçin zarar dahi veremezsiniz , gücünüz yetmez . " dedi  Ustam . 

" Oğlum gücümüzü bu zavallı kahramana gösterme vakti gelmiş galiba . " dedi Kral Pleo ve bir kişi öne doğru adım attı . 

Bu adam Solid'in babasıydı , Solid'in anlattıklarından az çok hatırlayabiliyordum ve kim olduğunu anlamıştım . 

" Nasıl arzu ederseniz Kralım . " dedi ve öne çıktı Kral Uryu (Solid'in babası , yeni kral) Ellerini gökyüzünde sallamaya başladı ve ilahiler okuyordu . Usta Shunza ne geldiğini anlamış  gibi kaşlarını çattı ve zırhının maskesini kapattı . Krallığımızın surlarına doğru zıpladı . Başımı kaldırdığımda krallığımıza doğru meteorların düştüğünü fark ettim . Böylesine güçlerle dolu bir orduyla tek başına savaşabilmek gerçekten çılgıncaydı . 

Gölge LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin