Şehirde Kaos

4 2 0
                                    

0. Birlik olarak üstlerimize rapor vermeye giderken yolda gördüğümüz insanların gözlerinde bin bir farklı duyguyu hissedebiliyorduk . Hayranlık , korku , heyecan , merak ... Savaşımız ve zaferimiz daha şimdiden tüm karargah tarafından biliniyordu . Üstlerimize savaşta tüm olanları anlattığımızda ortam çok gergin bir hal almıştı . Özellikle benim savaştığım kısım anlatıldığında gözlerindeki korkuyu görebiliyordum . Beni artık güvenilir birisi olarak görmediklerine emindim ancak gücümü sonuna kadar kullanacaklarına da emindim . Olayları anlatttıktan sonra ÖSB bize 1 aylık bir izin vermişti . Bu aralar Ropsarianlar saldırılarını azaltmışlardı ve biz büyük bir zafer kazanmıştık bu yüzden güzel bir ödülü hak ettiğimizi düşünmüşlerdi . 0. Birlik olarak toplu bir şekilde karargah dışına çıktık ve ciğerlerimize derin bir nefes çektik .

"Arkadaşlar kafeye felan mı gitsek ?" dedi Melda . " Valla fena fikir değil açıkcası . " dedi Zehra .

" Bencede çok çok çok mükemmel bir fikir hemen gitmeliyiz . " dedi Burhan her zaman ki neşesiyle . Herif sanki hiç görevden gelmemiş gibiydi . " Olur olur da bildiğiniz güzel bir mekan var mı sizin ? " dedi Arif . O an gerçekten kusursuz bir sessizlik oldu . Çünkü hiçbirimiz burada gezmemiştik . Tüm günümüz karargahta antrenman yaparak geçiyordu yada karargahın herhangi bir yerinde geçiyordu açıkcası .

" Yürüyelim yolda buluruz bir yerler koskocaman şehir kafe mi bulamayacağız arkadaşlar . " dedim sakin bir ses tonuyla ve yürümeye başladım . 

" Ustamda ustam be zehir gibi adam demi lan Arif . " dedi Burhan .

" Adam zeki olum senin gibi mi ? " dedi Arif kahkaha patlatıp . Ve bizimkilerin destansı laf sokmaları başladı . İnşallah şehrin ortasında yeşil bir kaplanla alevden mızraklı bir adam savaşmaz diye dua edip yürümeye devam ettik . 

İnsanların çok olduğu bir meydana doğru ilerliyorduk . Arifle Burhan hala atışıyorlardı ama tahmin ettiğimiz gibi bir kavga çıkmadı en azından yani henüz . 

İnsanların arasında karıştıkça tek tük birkaç insan bize dik dik bakmaya başladı . Sanki bir şeyi doğrulamaya çalışıyor gibiydiler . Tam birisi bunlar onlar dediğinde insanlar bir anda çığlık atıp kaçmaya başladılar . İnsanların geldiği yere doğru hızlı bir şekilde koşmaya başladık ve zırhlarımızı kuşandık . 

Gittiğimizde orada bulduğumuz şeyler yerde yatan onlarca ceset ve  yaklaşık 70 tane biyolojik robottu . Ama neden buradaydılar ve nasıl buraya kadar gelebilmişlerdi . Bunun cevabını öğrenmenin bir yolu şuanlık yoktu ama en kısa sürede bu robotları yok etmeliydik .

Zehra " Su Enerjisi - Su Arenası " dedi ve biyolojik robotlarla bizi belli bir alana hapsetti böylelikle insanlar bizim savaşımızdan zarar görmeyecekti . 

" Ateş Enerjisi - Kerberus " dedi Arif ve 3 başlı köpek şeklinde bir alev biyolojik robotlara doğru fırladı . 

Burhan " Doğa Enerjisi - Kaplan " dedi ve kaplana dönüşüp biyolojik askerlere doğru koşmaya başladı .

Melda " Kılıç Enerjisi - Kılıçların Gazabı " dediğinde kılıçlar birbirlerinin etrafında dönmeye başladı ve shurikene dönüşüp düşmanların üzerine doğru ilerledi . 

" Gölge Enerjisi - Gölge Lordunun Zırhı , Gölge Lordunun Kılıcı .  " dedim ve düşmanlarımıza doğru yıldırım adımını kullandım . " Gölge Enerjisi - Gölge Kesiği " dedim ve yaklaşık 10 tane biyolojik robot önce ortadan ikiye yarıldı daha sonra külleri kalmayacak şekilde yok oldular . 

Arif kalan son düşmanlar için " Ateş Enerjisi - Volkan  " dediğin düşmanların altındaki zemin bir anda erimeye başladı ve vücutları lava dönüşen yerin içine doğru çekildi . Burhan birkaç dönüşüm daha gerçekleştirmiş en son köpek balığı şeklindeydi ve Zehrayla ortak bir yetenek kullanmışlardı . Melda çoktan tüm düşmanlarını shurikeniyle biçmişti . 

Zehra su arenasını kapattığında insanlar etrafımızda toplanmış bizi alkışlamaya başlamışlardı . Zehranın su arenası sadece içerden dışarıya çıkışı engelleyen bir yetenekti dışarıdan herşey aynı gözüküyordu . Yani onlar bizim savaşımızı başından sonun kadar izlemişlerdi . 

Onlar bizi alkışlama devam ederken yok ettiğimiz biyolojik robotlar birbirlerine doğru çekilip birleşmeye başlamışlardı ve devasa bir robot halini alıyorlardı . Ancak insanlar bu sefer kaçmıyorlardı . Onlar bize inanıyorlardı . 

" Solid biraz yoldan çıkalım mı ne dersin ? " dedim ortağıma .

" Büyük bir zevkle . " dedi . İkimizde aynıydık ve biraz yoldan çıkmamız sorun olmazdı . 

Yavaşça yürüyerek arkadaşlarımdan uzaklaşıp düşmanımıza yaklaşmaya başladım . 

" Gölge Enerjisi Füzyon Yetenek - Yıkım Geçidi " dedim . Canavarın hem altında hem üstünde Gölge Geçitleri açıldı ve Yıkımın Çağrısı yeteneği devasa bir boyutta kullanılmaya başlandı . Çevredeki insanların ve yapıların zarar görmemesi için aynı zamanda " Gölge Enerjisi - Gölge Perdesi " dedim ve devasa biyolojik robotun etrafını çevreleyecek şekilde yoğun bir perde oluşturdum . İnsanlar devasa canavarın saniyeler içerisinde yok olmasını şaşkınlıkla izliyorlardı . Arkadaşlarım bile neredeyse aynı tepkileri vermişlerdi . Bu kadar kısa sürede bu kadar gelişen birini görmeyi beklemiyorlardı galiba . Canavar yok olduğunda insanlar hep birlikte bizi alkışlıyorlar ve Gölge Lordu diye bağırıyorlardı . Tezahüratlar ile birlikte arkadaşlarımın yanında gittim ve zırhımı kapattığımda diğerleride benimle birlikte zırhlarını kapattılar . İnsanlar bir anda etrafımıza doluştular . 

" Abi sen internette haber olan hani şu ÖSB'deki asker Gölge Lordusun demi ? " dedi . 

" Tabii olum adam demin devasa canavarı yok etti görmedin mi ? " dedi .

" Kılıçların Efendiside burada arkadaşlar . " 

" Alevlerin Hükümdarıda burada burayada bakın . "  

" Suyun kalbi bir selfie çekinebilir miyiz ? " dediler ancak Burhan'a kimse birşey demiyordu .

" Arkadaşlar bende varım burada . " dedi Burhan bağırarak ve bir anlık bir sessizlik oldu .

" Sen kimsin ki ? " dediler hep bir ağızdan .

" Yapmayın ama bende onlarla birlikte aynı görevlere gidiyorum görmüşsünüzdür illaki ne bileyim Vahşi Kaplan , Geçilmez Kaplumbağa felan bişiler demiyolar mı bana . " dedi çaresizce .

" Aman deli herhalde boşverin . " dedi birileri . Hepimiz içimizden azcık üzülmüştük ama azcıkta gülmüştük Burhan'a . Tüm bunlar yaşanırken arkamdan birinin beni izlediğini hissettim . Ezici bir baskı hissediyordum . Baskı hissettiğim yere  2 saniye içinde zırhımı aktif edip yıldırım adımını kullandım ama tam oraya ulaştığımda o kişi portaldan geçti ve kayboldu . Aşağıdaki herkes ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu . Yanlarına tekrar yıldırım adımı kullanıp gittim ve insanlarla vakit geçirip sohbet ettik ayrıca Burhan'ı onlara tanıttık tabii görevlerimiz hakkında bilgi kesinlikle vermedik . Yaklaşık 2 saat orada vakit geçirdikten sonra burada daha fazla güvenlik problemi olmadığına karar verip şehri gezmeye karar verdik .

Gölge LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin