Hasta Bakıcı

16. bölüm

Yıllar sonra ilk kez birisinin kolları arasında uyanmanın o doyurucu hissiyle sarmalanmıştım. Çilek kokulu bir tenin sıcaklığıyla dolmuşken kalçamdaki hafif sızı kendini belli ediyordu ve ben bu hissi bile özlemiştim.

Bu hissin sebebinin Mete olduğunu bilmek ise beni daha fazla yüksetiyordu ve tekrarını istememe sebep oluyordu. Yatakta aşağıya kayıp sabah ereksiyonuna yüz tutmuş sertliği yüzüme sürttüm.

Bir insanın ten kokusu bu kadar kışkırtıcı olmamalıydı, bu suç olmalıydı. Kasıklarındaki yoğun kokuyu içime çekip gittikçe sertleşen aletine bir öpücük kondurdum.

Hafif bir mırıltıyla cevap verdi bana, minik minik öpücüklerle iyice sertleşmesini sağlayıp dudaklarımın arasından içeri aldım. Ağzımdaki iri sertlik bana dün geceyi hatırlatırken dilimi etrafında gezdirdim, yumuşak bir emişle daha derine çekip tamamını ağzıma aldım.

Boğuk bir inlemeyle bacakları iki yana açıldı, gevşeyen bedeni aldığı hazla yeniden sertleşirken dizlerini büküp yukarı çekti. Bacaklarının arasına kayıp daha rahat bir şekilde ağzıma alıp tadını damağıma işledim.

"Erkan, mmmmm..." ismim ağzından şaşkın bir nida gibi çıkarken boğazıma kadar dayanan aleti yüzünden bastırılmış bir inlemeyle devam etti.

Avcuma tükürüp kendimi de hazırlarken elleri saçlarımı buldu ve narince okşamaya başladı. Dilimi ucundaki deliğe bastırıp ağzımdan çıkarttım ve tek hamlede içime aldım.

Dağılmış ifadesine gülümserken kalçamla bir yuvarlak çizdim ve gözlerine bakarak gülümsedim. Aralık dudakları ve koyulaşan gözleriyle bir portre kadar mükemmeldi.

"Günaydın sevgilim, iyi uyudun mu?" Arzu dolu sesimle yutkunup odağını ararken gözlerini gözlerime kenetledi.

"Çok harika bir uyandırma şekli, uykudan ilk kez bu kadar iyi hissederek uyanıyorum." Hareketlerim hızlanınca geriye attığı kafasıyla derince inledi.

"Benimle her uyandığın gün bunu yapabilirim, bir düşün derim." Gözleri geriye kayarken tekrar adımla inledi, erken boşalacağını tahmin ettiğim için üstünden kalkıp ona arkamı döndüm.

Tekrar içime aldığımda daha derine girmesiyle bu sefer inleyen ben olmuştum. Elimin birisini toplarına atıp nazikçe okşarken yükselen sesiyle dudaklarım kıvrıldı, içime aldığım sertliğin daha da büyüdüğünü hissedebiliyordum. Parmağımı yalayıp deliğini biraz sertçe okşarken içimde kasılmalarını hissettim, ardından gelen sıcak his beni sarmalarken sırtıma dayanan sırtının verdiği sıcaklık yüzünden bir iç çektim.

Hala içimde duran sertliğiyle benim aletimi çekmeye başladıktan kısa bir süre sonra kesik kesik boşalmaya başladım. Nefesimi kesen bir sabah seksi olmuştu ve bunu her gün yaşasam bıkmayacağımı biliyordum.

Kollarıyla sardığı bedenimi tekrar yatağa çektiğinde gülerek yanına devrildim. Hayatımda ilk kez birisiyle sabah seksi yapmış ve gülümseyerek yanında tembellik yapıyordum.

Tüm rutinimi değiştirmek istememe sebep olan bu genç beni kollarıyla bu şekilde sardığı sürece rutinlerimi kafama bile takmayacağımı fark ettim. Hala içimde duran penisi yavaşça dışarı kayarken dudağımı ısırıp kalçamı tekrar ona bastırdım.

Tüm bedenini hissetmek isteyen yanımı bastırıp, belime sardığı koluna sıkıca tutundum. Benden gidebilecek olması şu an en kötü senaryomdu, bunu aklımdan kovalayıp sıcaklığına odaklandım.

Bir daha evine bile gitmesini istemiyordum, hep benim yanımda olması gerekiyordu sanki. Onunla bunu konuşmayı aklıma yazıp gözlerimi yumdum, çocukluğumdan beri ilk kez uyandıktan sonra tekrar uykuya daldım.

Uyandığımda yatakta yalnız olduğumu fark ettim, mutfaktan gelen seslere bakılırsa Mete kahvaltı hazırlıyordu. Üstüme bir şort geçirip mutfağa doğru ilerlerken yüzündeki gülümsemeye rağmen ağlayarak pancake yapan Mete'yi gördüm.

Tüm mutluluğum balon gibi sönerken gözlerinden süzülen yaşların mızrak olup kalbime saplandığını hissettim. Koltuk değneğimle zorlanarak yanına ulaştığımda kollarımı beline sarıp başımı da sırtına yasladım.

"Neden ağlıyorsun?" Titreyen sesimle gülüşünü duyarken kollarım belinde sıkılaştı.

"Çünkü mutluyum, seninle uyuyup uyandım." Küçücük bir mutluluk bile onu ağlatabiliyorsa işim çoktu.

"Küçük sersem." İkimizde gülerken kollarımın arasında bana dönüp sıkıca sarıldı, kokusuyla beni mest eden boynuna gömülüp onu mutlu etmek için kendime binlerce söz verdim.