17.

5K 244 135
                                    

bu bir cinniya ydı öyle korkunçtu ki nefesim daralmış oracıkta kendimi bırakmıştım.

Yüzüme damla damla dökülen sıvıyla gözlerimi yavaş yavaş açtım elimle yüzümdeki sıvının ne olduğu baktım bu suydu hızla uyandığım yerden oturur pozisyona geldim etrafa baktığımda taştan bir yerdeydim her yerim ağrıyordu şalım boynuma dolanmıştı düzeltip kalktım az önce yüzüme su damlaları akıyor du peki ya nerden   kafamı kaldırıp yukarı baktım çok yüksekti ve büyük bir mağarydı etrafta nem vardı mağaranın bazı yerinde taş yoktu bu sayede etraf biraz aydınlıktı tuhaf

En son ne olduğunu hatırlamak için hafızamı yoklamaya başladım doğru ya Ateş e bakmak isterken aynadan farklı bir yaratık görmüştüm

- Gül

Ateşin yorgun ve boğuk sesini duymam ile arkamı döndüm onu böyle görmeyi beklemiyordum zincirlere bağlanmıştı  oda sersem bir şekilde bana bakıyordu ama en son gördüğümden daha farklı ve kötü duruyor du sol gözü yerinde yoktu saçı başı dağınıktı dudaklarının üstünü yırtıcı bir hayvan çizmiş gibi bir iz vardı berbattı bense öylece ayakta durmuş  ona bakıyordum oda şaşkınca etrafına bakıp

- Ne işin var burda sen neden buradasın

- asıl neden sen bu haldesin ve evet ben nasıl geldim buraya?

Sanki aydınlanmış gibi bağırmaya başladı sesi yankılanıyordu

- kahretsin  limya seni öldürürüm çık  ortaya derdini benimle çöz limyaaa

Ne diyordu bu limya kim?
Büyük mağaranın farklı bir köşesinden çıkıp yavaş yavaş yürüyen aynada gördüğüm iğrenç varlık limya sanırım  Ateş e doğru yürümeye başladı

- Ah bağırmayı kes burdayım sadece ne konuşacaksınız merak ettim hiç romantik değilsiniz

İğrenç gözleriyle bana baktı korkudan altıma yabilirdim

- limya seni öldürürüm Gül den uzak dur dedim dimi?

Ateş zincirlerini yırtıcı bir hayvan gibi zorluyordu hem korkunç hemde fazla sinirliydi korkulu gözlerle Ateş e bakıyordum

- Ateş noluyor?

- Sen sakin ol tamam mı?

limya kur yaparak uzaktan Ateş in etrafında bir tür döndü ayakları tersti

- değer mi bu çamur parçası için ha asırlar ın geleneğini bozmaya hem bu kadar enerjiyi bu insan oğlu için harcıyor sun onu korkutup beslenmen gerek sen ise tam tersi onun için enerji harcıyor sun

- limya hatırlat da seni çamur içinde boğayım olur mu?

Küçük bir kahkaha attı limya Ateş burnundan soluyor du

- Ah cidden komiksin müstakbel karını bir çamur için bıraktın sözde ona hayatı zindan edecektin noldu neden intikamımızı almıyorsun?

Ateş bir anda kendini limya nın üstüne atmak için öne savurdu ama zincir izin vermiyor du limya hemen geri adım attı ama yüzünde gülüş vardı aşağılık bir gülüş değildi kırılmış bir gülüşü bu

- seni kendi ellerimle geberticem limya nasıl çıktın o delikten keşke geberip gitseydin 

Kendimi belli etmek için limya dan önce konuştum

- Ateş ne oluyor neden burdayım ne intikamı ?

Ateş konuşmadan limya konuştu

- olan şu ki kafir bir cin sana musallat olup bütün aileni delirtip onları intihara sürükleyecek ti buna sende dahil ama ne yazık ki sana aşık oldu Gül

Adımı bastırarak söyledi
Ardından tekrar Ateş e dönüp konuştu

- biz Müslüman değiliz neden bu çamur parçası için kendini bu kadar yıpratıyor sun aileni karşına aldın ne geçti eline şimdi bunun kemiklerini kırsam ne olur ki ha?

Ateş zincirlerini öyle bir zorluyordu ki nasıl hâla kurtulmadı bilmiyorum ve sürekli yüzünde derileri soyuluyor du git gide iğrençleşiyordu ondan kalan tek şey sanırım tıpkı ona taktığım isim gibi sağ gözündeki Ateş gözü vardı

Ateş bir bana birde limya ya bakıp duruyordu ama sürekli kendini limya ya doğru savuruyor du onu parçalamak ister gibi

- Gül biliyor musun Ateş diye seslendiği bu kafir cine 473 yaşında sense 18 sen öldükten sonra bile Ateş yaşıyacak senin hazin sonun ne yazık ki bir cin tarafından ömrünün sonuna kadar beraber olman benim için çok küçük bir sorunsun aslında

Lafını bölüp konuştum

- ben Ateş i sevmiyorum neden anlamıyorsunuz? Bırakın gideyim

Ateş kulaklarımı çınlatacak bir şekilde bağırdı

- Gül kes sesini

Limya gür bir kahkaha atıp konuştu

- Gül senin de ailenin de sonu Ateş in elinden olucak sen yat kalk dua et Ateş sana aşık oldu diye en azından yaşama olasılığın yüksek Ah birde neden Ateş onun adı Ateş değil ki Ah doğru ya ateşten bir parça gözleri var

Dalga geçer gibi söylüyor du
Ateş tekrar öne atılıp konuştu

- kes sesini limya

Limya onu duymamazlıktan geliyordu

- bir çamur ismi yazık Gül biliyor musun Ateş enerjisini kaybediyor ve kendi özüne dönüyor

Ateşe baktığımda cidden bir dönüşüm geçirdiğini görebiliyor dum ilk gördüğüm halinden çok farklıydı bir gözü yoktu derisi çürümüş et gibi parça parça düşüyor du
bisey demedim limya ya baktım oda çok korkunçtu ne olduğunu anlamadan Limya bana hızla yaklaşıp tek eliyle boğazımdan tuttu iğrenç uzun tırnaklarıyla boğazımı sonuna kadar sıkıyor du öyle bir üstüme gelmişti ve sıkıyordu ki kendimi yerde bulmuştum oda bunu fırsat bilip üstüme çıkmış tı  Ateş arkadan bağırıyor du

- limya sana bunun hesabını soracağım  bırak onu geberticem seni limyaaa

Nefes alamıyordum artık bende tırnağımla onun derisi olmayan kemikli elini çekmeye çalışıyordum önde tek tük sivri dişleri ile bana bakıp gülüyordu hatta öyle mutluydu ki ağzından cidden salya akıyor du

-limya aramızdaki sorun sence o mu sen bana çocuk bile veremiyorsun soyumuz olmicak limya boşuna uğraşma

Ateş in bağırarak söyledi cümlelerden sonra limya nın gülen suratı soldu yavaş yavaş elini boğazımdan çekmiş ti yavaş ca üstümden kalktı

Ard arda öksürüp nefesimi düzene sokmaya çalıştım yüzümdeki salyaları sildim iğrenç kokuyordu  limya ayağa kalkmış öylece bana bakıyor du

- seni hiç sevmedim ben bu lanet gelenekler yüzünden evlendik biz söylesene bir gün iyi davrandım mı sana?

Limya kulaklarımı sağır edecek bir çığlık attı

- hepsi bunun yüzünden eğer bu olmasaydı seve-

- hayır sevmezdim limya kendini kandırma

Arkasını dönüp Ateş e doğru ilerledi zincirlerini çözmeye başladı acaba kalkıp kaçsam mı? Ateş çok sinirliydi limya da onu çözmüş tü zincirler çözülür çözülmez Ateş limya nın boğazından tutup tıpkı limya nın bana yaptığı gibi onu yere serdi

- seni öldürürüm sana Gül den uzak dur dedim

Ateş gözleri parlıyordu  burdan bile belli oluyordu yerde öylece göz yaşlarım ile onları izliyordum limya hiç bir tepki vermiyor du kalkıp onlara doğru yaklaştım

- Ateş lütfen gidelim beni evime götür

Neden bunu söyledim bilmiyorum

- Sus Gül

Ateş tek elini kaldırıp aramızda mesafeler olmasına rağmen beni savurmuştu kendimi tekrar yerde buldum belimi öyle bir vurdum ki gözlerimi tekrar bir karanlığa kapattım en son Ateş in bana seslendiği duymuştum...

LANET Mİ MUCİZE Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin