33.

4K 217 180
                                    

Buna gerek yok zaten Gül benim hemde ömrünün sonuna kadar mutlu olsada olmazsa da

Tekrar ve tekrar korkuyla baktım Ateş in yan profiline tipi bir insan gibi hiç farkı yok ama bana döndüğü an Ateş gözleri bu dünyadan olmadığını kanıtlıyor onun ve benim farklı dünyaların insanları olduğumuzu kanıtlıyordu.

Düşüncelerimi bölen ayaklarımın önüne atılan su dolu testi içindeki bütün su yere döküldü ve buharlaşıp havaya karıştı.

- hah mutlu mu bir insanla mı Semûm sen bir cinsin bu insanlar bize yasaklı ayrıca evlisin benimle kabul etmiyorum üstüme bu çamur parçasını almanı.

Limya göz yaşları içinde hem ağlıyor hemde korkunç sesiyle bağırıyordu ama onu bölen Ateş in yani Semûm un limya ya tokat atması oldu ardından sinirle konuştu

- annemden yediğin dayak az geldi ha birazda ben mi döveyim biz ayrıldık seni defalarca aileni  kapısının önüne attım kovdum dayım ve yengem senin kahrından öldü

Limya sınırlarını zorluyordu sanırım çünkü Ateş fazlasıyla kızgındı

- kimse umrumda değil Semûm neden neden beni sevmiyorsun?

Limya yere yığılıp ağlamaya başladı Ateş derin bir nefes alıp verdi bana baktı sakin kalmaya çalışıyor gibiydi gözlerini çekip tekrar yerde ağlayan limyaya baktı ona yaklaşıp bir dizinin üstüne çöktü

- Sana ilk gün söyledim limya seni sevmiyorum ve evlensek bile sevmeyeceğim sen ısrarla evlenmek istedin eğer red etseydin sen daha mutlu olabilirdin sadece aptal bir gelenek bak Gül daha ortada yokken seninle evlendik sana ilk gece dediğim gibi cehennemi yaşayacağım dediğimi yaptım ama sen ısrarla hâla benimlesin bırak artık git özgürsün seni sadece akrabam olarak biliyim yeterince küçük düştün kalk artık aptalca davranmayı kes biz boşandık Gül de kuma değil sen sadece benim kuzenimsin annem seni böyle görürse daha beter şeyler yapar

Ateş yerden kalktı ve bana doğru yaklaştı etrafimzdaki kimse bize bakmıyordu çok şey kaçırıyorlar Ateş bana yaklaşıp elimi tutacağı an
Limya bir anda Ateşin ayağına sarılıp konuşmaya başladı

-eğer Gül e musallat olmak için gitmeseydin onu görmeseydin severdin beni Semûm ben sensiz yapamam yalvarırım bırakma beni nolur

O kadar acınası bir kareydi ki
Ateş ayağıyla limyayi itti limya karnını tuta tuta yerde ağlamaya devam etti

- Yeter artık kalk şuradan sevmiyorum neden anlamıyorsun sana iyi davransam da anlamıyorsun kötü davransam da

Limya nin kolunu tuttuğu gibi anne ve babamın yatak odasının içine fırlatıp kapıyı kapattı hırsla bana yaklaşıp kolumdan çekiştirerek oturma odasına gelmemi sağladı ben burda sadece kuklaydım vücudum benim yapmak istediğim şeyleri red ediyordu ayaklarım koşmak istemiyordu

Odaya geldiğimiz an baş köşede oturan cüce kadın bize yaklaştı

- herseyi bu çamur parçası için mi oğlum?

Ateş yutkunup bana baktı göz göze geldik cüce kadına bakmadan konuştu gözlerimin içine bakıyor aklımı okuyordu

- evet anne herseyi Gül için

Gözlerini benden ayrıp annesine baktı bu sefer

- sizde kabul edin artık

Kadın sinirle mırıldandı etrafimizda birseyler söyleyerek bir tur döndü ve bir anda herkes diz çöktü ben Ateş ve cüce kadın ayaktaydık anlamadığım bir dilde kadın bize bakarak birseyler söylemeye başladı ve Ateş de ona karşılık olarak birseyler söylüyordu aniden odayı aydınlatan bir kaç mum söndü elimi tutarak beni yönlendiren Ateş ti sanırım ortada olan sandalyeye oturttu sadece tahmin ediyordum çünkü zifiri bir karanlık vardı ve anlamadığım dilde konuşmalar.

Ayrıca kalabalık içinde benim ağlama sesim ve arada bir burun çekme sesim de dahil di çok geçmeden dizlerimde küçük eller hisettim ayağıma kadar elleriyle birseyler okuyarak geldi yerimden kalkmak istedim ama omuzlarımdan biri tutup beni sandaleye oturmaya zorladı benimde direnecek gücüm yoktu çok geçmeden küçük eller iki ayağımı tutup bir leğenin içine koydu sanırım ama demirdi çok geçmeden ayağıma dökülen kaynar su ile çığlığı bastım birden ağzımı kapatan iri eller nefesimin içime kaçmasını sağladı

Cüce kadın kaynar su ile ayaklarımı yıkıyordu ama acı o kadar kötüydü ki gözlerim kayıyor du çırpınacak gücüm yoktu
Dudaklarımın üstünde hâla Ateşin eli vardı acıdan çığlık atmama engel oluyordu etraftaki çoğu kişi hatta sadece kadınlar birseyler okuyor du yüksek sesle ayin gibiydi tıpkı
ayak yıkma işlemi bitmişti sanırım ve sesler kesilmişti sadece benim ağlama sesim vardı.

- geçti artık canın hiç yanmayacak benimle birlikte olduğun sürece

Kulağıma sıcak nefesiyle konuşan Ateş hiç yardımcı olmuyordu ellerimi kaldırıp ellerinin üstüne koydum tir tir titriyordum ama  o elini hemen çekti çünkü çok bastırmıyordu artık kafamı ona doğru çevirdim berbat halde olduğumu biliyordum

- A..ateş lütfen

Yalvarak birseyler söylemek istiyordum ama yok ses tellerimde güçsüz du dudaklarım kurak çöller gibiydi dilimle ıslatmam bir işe yaramıyor

Etrafa baktım ama
Bu karanlıkta gördüğüm tek şey Ateş gözlerdi

- şşşşhhh karıcığım bitti artık benimsin ellerine kına yapıcaz ardından küçük bir düğün sonra tamamen benimsin

İğrenç nefesi midemi altüst ediyordu

- h...hayır asla

- görürüz

Diyip yanağıma bir öpücük kondurdu ve tekrar bağırarak konuştu

- müstakbel karım için bir mum yakın

Etrafa tekrar loş bir ışık  hakim oldu zifiri karanlığı dolduran küçük bir kaç ışık son görüşüm olabilirdi bu ışıkları hatta sanırım son görüşüm..

Aşırı gaza gelip yazdığım bir bölüm oldu😽

LANET Mİ MUCİZE Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin