Bir süre ses gelmedi Anıl da mı gitti acaba diyip gözümü birazcık açıp baktım ama koltukta oturmuş bana bakıyordu hızla gözlerimi kapattım cin gibi mübarek yoksa cin mi? İçimden tövbe çektim bir süre ağlamamak içim başka şeyler düşünsemde ailem bir şekilde aklımı ele geçiriyor boğazımda bir yumruğun oturmasına sebep oluyordu göz yaşlarım kapalı göz kapaklarım rağmen şakağımdan düştü.
Gözümden yaşlar akıp duruyordu belli bir süre sonra göz yaşlarım durdu ama boğazımdaki yumru hiç geçmedi
Uzun zamandır yerimde kıpırdanıp duruyordum daha doğrusu sadece kafamı çevirip duruyordum kırık elim yüzünden ne yan yatabiliyor nede karın üstü yatabilirdim serum da cabası benim huylarımdan biri karnımın üstüne uzanmadan yatamam gözlerimide açmak istemiyordum Anıl burdaydı hissediyordum ama ne sesi çıkıyor ne soluğu
- Sen bileğimi kırdığında evet acısı canımı çok yaktı ama gözlerinde gördüğüm öfke ve nefret... o anı tarif edemem o halde eğer çevrede insanlar olmasaydı ben yine senin peşinden gelirdim Gül
Kapalı gözlerimi yavaşça açıp ona baktım dirseğini dizlerine yaslayıp başı önüne eğik konuşuyordu
- s..senden nefret etmiyorum ki
Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı hastane odası küçüktü yakındık neredeyse
- ama sevmiyorsun da
Şaşkınca ona baktım ama o yüzünde muzip bir gülüşle bana bakıyordu
- n.nasıl?
- birsey değil neyse hastane yemekleri güzel değil birazdan gelir onu geri gönderip daha güzel şeyler sipariş edeyim telefondan ne dersin?
Yerimden kalkmak için kıpırdandım ama başaramadım Anıl yerinden hızla kalkıp bana yaklaşıp yardım etti
Yatakta oturur pozisyona geldim serum biraz canımı yakıyordu iki elimide rahat hareket etiremiyordum- teşekkür ederim
- rica ederim de senin de mi sağ bileğin
kırık?Çok uzun boyluydu ve yapılı bir vücudu vardı kafamı kaldırıp baktım
- elimi tuttuğun için yaptı bunları
Kafamı eğdim ama bir tepki vermedi bir süre kafamın üstünden öylece baktı bana kafamı kaldırıp baktım dişlerini sıkıyordu
- yarabbim
Diyip geri çekildi ben naptım şimdi?
- Ne oldu?
Çenesini sıkıyordu dişlerini kıracaktı neredeyse
- Yani ben senin elinden tutum diye kırdı öyle mi ?
Anılın buna böyle sinirlenmesi beni korkutuyordu
- öy..öyle Anıl korkutuyorsun beni
Anıl'ın bir anda sinirli hali gitmişti ve sakince yatağımın yanına oturdu ona yer verdim kolumdaki serumun izin verdiği kadar bende bacaklarımı bağdaş kurup oturdum
- özür dilerim seni korkutmak istemiyorum sadece tuhaf geldi hemde çok tuhaf senin elini tuttum diye kırdığı
- biliyorum ama o bir cin Anıl yani engel de olamadım
- nasıl olacaksın ki Allah aşkına bak tamam geçti ve bitecek seni kurtaracağım bundan ilk günden beri araştırma yapıyorum bu kabile için güçlü bir kabileler ama bir dua okusam toz olurlar bu kişiden kişiye değişir sen onun yanında dua okuyamıyorsun çünkü yeterince inancın yok yani ne kadar namaz kılıp kuran okusan da zayıfsın bunlarla ancak bir hüddam yada ilmi geniş büyük biri başa çıkar aksi takdirde daha kötü olur
- Peki sen hüddam mısın nasıl kurtaracaksın beni? Yeterince zarar veriyorum belkide akışına bırakmam gerek
Umutsuzca kafamı eğdim ama Anıl ın sağlam olan elimi tutmasıyla ona baktım serum lu elimi tutuyordu ama canım yanmıyordu
- Gül çok umutsuzsun sen onlar için davetiye veriyorsun her zaman bir umut var çabala sadece
Bende onun elini tuttum ve hüzünlü konuştum
- kimin için çabalamam gerekki kimsem kalmadı bu musallat olayı geçtikten sonra herkes normal hayatına geri dönecek ama benim ailem geri dönmeyecek artık tekim baksana üçünüzünden başka ne bir akrabam ziyarete geldi nede başka birsey
Tuttuğu elimi parmak ucuyla okşadı tuhaf hissetmiştim
- Ben seni asla bırakmam gözlerini biraz aç ve etrafa bak eminim yaşamaya değer şeyleri göreceksin
Ona gülümsedim yatağımın içinde oturduğum için onada yer vermiştim oturması için hemen karşı karşıya oturuyorduk
Aramızda kısa bir seslilik oluştu ve birbirimize git gide yaklaşıyor duk Anıl a baktığım da kısık küçük gözleri arzuyla parlıyor gözlerimin içine bakıyordu kendime engel olamayıp dudaklarına baktım burun buruna gelmiştik Anıl elimi bırakıp yanağımı okşadı nefesini dudağımın üstünde hissediyordum gözlerimi arzuyla kapatıp beni öpmesini bekledim ama o sadece alınlarımızı birleştirdi
Bu aralar çok fazla sanırım bel altı düşünüyorum önceden böyle değildi Ateş ayarlarımla oynadı ben boşta kalan elimi kaldırıp Anıl ın ensesini tutup tırnak ucuyla sadece çiziyordum ve tırnağım uzundu eminim izi kalırdı Anıl'ı kendime çekip öpmek istiyordum ama kendimde bu cesareti bulup dudaklarına yapışanıyordum onu sadece tahrik edebilirdim Anıl nefesini dudağıma verdi ve dudağını dudağıma sürterek geri çekildi elimi ensesinden çektim yeşil gözlerimi açtım ama Anıl ın benden uzaklaşması ile kendimi boşluğa düşmüş gibi hisettim o da elimi tutup gözlerimin içine bakarak konuştu
- ben seni seviyorum Gül...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANET Mİ MUCİZE Mİ?
Korku- Sen benim lanetimsin Dudaklarımdan dökülen sözlerle yeşil gözlerimi sanki ateşten bir parça olan gözlerine diktim -Sen de benim mucizem sin...