En son nefesimi tuttuğumu hatırlıyorum. Bıçağın parlak yüzeyinin gözlerimi alışını hatırlıyorum. O bıçağın birini hedef aldığını hatırlıyorum. Peki ama kimi? Kim dizlerininin üzerine çöktü? Kim yenildi yalanlara? Kim kaybetti oyunu?
Derin bir nefes aldığımda gördüm. Yere düşeni, kendini aşkı uğruna öne atan kişiyi gördüm. Bu kişi ne Tolga'ydı ne de Buğra. Adahan da değildi. Devrim hiç değildi. Bu kişi Yağmur'du. Karışıklığı ayırmak için öne atılmış Korkut'un kelebeğinin hedefi olmuştu. Onun karın boşluğuna saplanmış bir bıçakla dizlerinin üzerine düşüşünü izledim.
Herkes kenara çekildi. Artık kimse kimseye vurmuyordu. Kimse kimseye sataşmıyordu veya kimse kavgayı ayırma derdinde değildi artık. Kavga bitti. Herkes ona bakmaya başladı. Herkes onun bel boşluğundan yayılan koyu kırmızı sıvıya baktı. Resitali başlatan şeye. Kana!
"Yağmur!" diye bağırdı Tolga dehşetle.
"Biri ambulans çağırsın!" dedi Buğra.
Öğretmenlerden biri ambulansı ararken Korkut yaptığı bir yanlışın neye mal olduğuna baktı. Gözlerinde korku vardı. Bu sefer yolun sonunda olduğunu biliyordu. Siciline kazınmış kara lekeye bir yenisi eklenmişti. Yere çöktü Korkut. Az evvelki cesareti, o meydan okuyan bakışları gitmiş yerine pişman biri gelmişti.
"Sen iyi misin?" dedi Devrim aniden. Gözlerimi Korkut'tan alıp ona baktığımda benim için ne kadar endişelendiğini gördüm. İlk kez birinin benim için endişe etmesi bir yana bu kişinin Devrim olması farklı hissetmeme neden olmuştu.
"Ben iyiyim. Asıl sen iyi misin?"
Devrim hafifçe başını salladı ve Yağmur'a baktı. Gözlerini açık tutmakta zorlanan o kıza baktık birlikte. Öğretmenler öğrencileri uzak tutmak için çabalarken az evvel olaya bizzat şahit olan diğer iki öğretmen ise Yağmur için gelen ambulansın acil tıp teknisyenlerine olayı anlatmakla meşguldü.
Yağmur ambulansa alındı. Ambulans giderken Tolga onunla gitmek istedi ama buna izin vermediler. Polis olay yerine gelene kadar kimsenin kılını kıpırdatmasına bile izin vermediler. Tolga bir köşede Buğra bir başka köşede aynı kız için üzülürken Korkut hala olayın etkisindeydi. Adahan bambaşka bir kafada Devrim ile bense öğretmenlerin gözetiminde yan yana durmuş polisin gelmesini bekliyorduk.
Kısa bir süre sonra polis ve beraberinde yalanlar resitali olayının savcısı olay yerine intikal etti. Savcı bizi görünce gizlemeye gerek duymadan göz bebeklerini üç yüz altmış derece döndürdü. "Neden şaşırmadım acaba?" dedi savcı özellikle benle Devrim'e bakarken.
"Siz ikinizi her olayın içinde görmeden işime odaklanamıyorum. Anlaşılan bu olayda da parmağınız var Devrim Bey ve Sanat Hanım."
Savcı bize karşı beslediği olağanüstü sevgiyle lafını soktuktan sonra olaya bizzat şahit olmuş iki nöbetçi öğretmene çevirdi bakışlarını. "Evet. Olay tam olarak nasıl oldu?" diye sordu savcı bıkkın bir nefes vererek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanetler Müzikali (YR serisi) (+18)
Teen FictionÖzel Karay Müzik Koleji'nde resitalden önce bırakılan resitalden sonrakiyle aynı olmayacak. Herkes yalana bulaşacak. Yalanlar resitali kanla başladı, yalanla son bulacak. Sanat Karay herkesin korktuğu, okulun istenmeyen kızıyken katılımın zorunlu o...