16. Bölüm: Sırlar ve Yalanlar

8 0 0
                                    

Dört bir yanımı kuşatmıştı sırlar, yalanlar, ihanetler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dört bir yanımı kuşatmıştı sırlar, yalanlar, ihanetler. Bir çıkmazda gibiydim. Asansörden inmiş okulun koridorlarında adımlarken onu gördüm. Tam karşımda durdu Devrim Dinçer Demiralp. Sonra da orada yokmuşum gibi yanımdan çekip gitti. Bunun suçlusu bendim. Bunu ona yapan onu kendimden sonsuza dek ulaştıran bendim.

İçimde ona söylemek istediğim o kadar çok şey vardı ki bunların hiçbirini dile getiremeyecek olduğumu bilmek canımı yakıyordu. Ona bir kalbim olduğunu onunla hissettiğimi, ilk kez birinin benim için endişe duyduğunu, korktuğunu ve ilk kez birinin gözlerime çekinmeden baktığımı söylemek isterdim ama hepsi geride kaldı. Artık Devrim yoktu yanımda.

Birkaç adım attım. Dönüp onun gidişine baktım. Tüm okul son olan olaydan sonra dağılmıştı. İçeride artık kimse yoktu. Devrim de kapıya doğru gidiyordu. Gidecekti ve bir daha da bana gelmeyecekti. Durmayacaktı yanımda. Adımı söylemeyecekti bir daha. Halbuki ben adımı ondan duymak istiyordum. Sadece ondan...

Göğsümün ortasında karanlığımın içinde sıkışıyordu kalbim. Kendi gizli yerime dönmemin zamanı gelmişti. Evim yaptığım o yere gidecek kendimi toparlayacaktım. Başka çarem yoktu. Şimdi eskisinden bile yalnızdım ve buna kendimi alıştırmam gerekiyordu. Yürüdüm. Yürüdüm ve yürüdüm.

O küçük odanın kapısını açmadan önce aklıma kulaklığımı keman sınıfında bıraktığım geldi. Geri döndüm. Keman sınıfına gittim. Kulaklığımı raftan aldım ve telefonuma bağladım. Kulaklığımı boynuma asıp yoluma baktım.

Müzik bile içimdeki boşluğu dolduramaz, zihnimdeki uğultuyu susturamazdı. Bu sefer müzik bile beni yarı yolda bıraktı. Sıkıntılı bir nefes verdim. Yeniden o küçük odanın kapısında durdum. Biraz sonra oraya girecektim. Kendimle, içimdeki boşlukla ve ortaya çıkarsa sonum olacak sırlarla baş başa kalacaktım. Bunu yapacaktım. Kendim için. En çok da onun için yapacaktım.

Elim kapının kolunu kavradı. Kapıyı açıp içeriye girdim. İçerisi karanlıktı ama bu benim için sorun değildi. Önemli olan gideceğim yerdi. Derin dondurucuyu çektim. Arkasındaki plakayı çıkarıp içeri girdim. Daha sonra derin dondurucuyu kurduğum sistemle yerine çekip plakayla duvardaki deliği kapattım. Artık sırlarımla, kendi benliğimle baş başa kalabilirim.

Adımladım. Seyircilerin oturması için tasarlanan basamaklardan birinin üzerine telefonumla kulaklığımı bıraktım. Daha sonra arka taraftaki giyinme odasına gittim. Üzerimdeki formadan kurtuldum. Siyah sporcu atletimi geçirdim üzerime. Altıma da siyah taytımı giyip spor ayakkabılarımın bağcıklarını da bağladıktan sonra artık hazırdım. Öfkemi atmaya, zihnimi toplamaya, yalanlar resitalinin beni ittiği çıkmaz sokağın dışına çıkmaya artık hazırdım.

Kısa saçlarımı tepeden at kuyruğu olacak şekilde bağladım ve giyinme odasından çıktım. Kenara bıraktığım bandajlarımı aldım elime. Önce sol elimi sonra da sağ elimi bandajla sardım. Yumruk yaptığım sağ elimi havada asılı duran kum torbasına vurdum. Sonra bir yumruk daha.

İhanetler Müzikali (YR serisi) (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin