Yalanlar aslında en büyük sırlarımızdır. Bir kere söylemeye cesaret edersen hiçbir şey gizli kalmaz. Bizim başımıza gelen şey de tam olarak buydu. Birimiz ilk yalanı söylemiş sırlar bir bir saklandıkları yerlerden çıkmaya başlamıştı. İlk yalanı kim söyledi bilmiyorum ama sona geldiğimizi biliyordum.
Daldığım düşüncelerden çalan telefonumla sıyrıldım. Ekranda yazan isim ile şimdi öğreneceklerimin endişesi içine girmiştim. Arşiv odasından çıktım. Kapıyı kilitledim ve aramayı cevaplandırdım. Telefonu kulağıma götürdüğümde, "İsteğiniz üzere Devrim Dinçer Demiralp hakkında araştırmamı tamamladım Sanat Hanım," dedi avukat.
Bu kadar kısa sürede onun hayatını araştırmış olması hem şaşırtıcı hem de ürkütücüydü ama şimdi tüm bunları bir kenara bırakmak zorundaydım. Sıkıntılı bir nefes eşliğinde, "Onun hakkında tek bilmek istediğim şey adli sicil kaydı. Başka bilgiye gerek yok," dedim.
Karanlık okul koridordunda adımlamaya başladım. Zifiri karanlıkta yönümü kaybetmeden adımlıyordum ki olduğum yerde donup kalmama yetecek şeyler öğrendim.
"Devrim Dinçer Demiralp yaklaşık dört yıl önce bir trafik kazası geçirmiş. Kazada kendisine bir şey olmamış ama çarptığı kişi ölünce Devrim Dinçer Demiralp bir süre çocuk ıslah evinde kalmış. Hatta davadan beraat etmemekle beraber şu an şartlı tahliye edildiğini görüyorum."
"Dur!"
"Yanlış bir şey mi söyledim Sanat Hanım?"
"Bu kadarı yeterli. Gerisini bilmek istemiyorum."
Avukatın söylediklerinden sonra telefonu kapattım. Karanlığımın ortasına çöktüm. Duyduklarım sindiremeyeceğim kadar ağırdı. Devrim birinin ölümüne sebep olmuştu. Üstüne bir de ıslah evinde kalmıştı. Şu an bile takipsizlik almak yerine şartlı tahliyesi devam ediyordu. Bunun anlamını biliyordum. Eğer resital olayının suçu Devrim'in üzerine kalırsa içeriden çıkamazdı.
Sırtımı duvara dayadım. Etrafım zifiri karanlıktı. Hiçbir şey göremiyordum ama hissedebiliyordum. Uzun zaman sonra kalbimin biri için attığını hissetmiştim. Kalbim onun için endişe ediyordu. Onu sonsuza kadar kaybetmenin eşiğinde olmanın bilincindeydim artık. Savcının neden onu suçlu gördüğünün bilincindeydim ve kendimi kapana kısılmış gibi hissediyordum.
İlk defa alışkın olduğum karanlık beni boğuyordu. Elleri boğazıma yapışmış var gücüyle sıkıyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Ona karşı koymuyordum. Tek düşündüğüm sabah olunca her şeyin son bulacak oluşuydu. Polen'den de hiç ses seda yoktu. Devrim ise çoktan savcı için katil damgası yemişti. Bir şeyler yapmam gerekiyordu ama ne? Devrim'i kurtaracak ne yapabilirdim?
Yerden kalktım. Şimdi her zamankinden daha güçlü olmak zorundaydım. Kendim için bile değilse onun için güçlü olmalı ve bir çıkış yolu bulmalıydım. Telefonumun flaşını açtım. Koridorda ilerlerken bir yandan da okul dolaplarına bakıyordum. Devrim'in okul dolabının önünde durdum. Onun aksi bakışlarını hayal ettim zihnimde. Koridordan geçişini düşündüm. Şimdi bunların hepsi geride kalacaktı. Tam Devrim'in dolabının önünden gelip geçerken bir şey dikkatimi çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanetler Müzikali (YR serisi) (+18)
Roman pour AdolescentsÖzel Karay Müzik Koleji'nde resitalden önce bırakılan resitalden sonrakiyle aynı olmayacak. Herkes yalana bulaşacak. Yalanlar resitali kanla başladı, yalanla son bulacak. Sanat Karay herkesin korktuğu, okulun istenmeyen kızıyken katılımın zorunlu o...