12. Bölüm: Hastane

12 2 0
                                    

Yalanlar keskindir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yalanlar keskindir. Küçücük bir dokunuş tende kapanmayan yaralar açar. Tıpkı ellerimin arasındaki bıçak gibi...

Bıçak siyah bir kumaş parçasına sarılıydı. Parmaklarımın arasındaydı. Normalde herkes korkardı ondan ama ben korkmuyordum. İnsan yabancı olduğu şeyden korkardı. Bense ona yabancı değildim. Daha önce de tutmuştu parmaklarım şimdi de.

Gözlerim kısa bir anlığına camdan dışarıya benzinliğin market kapısına kaydı. Sonrasında bıçağı Devrim'in görme ihtimaline karşılık ceketimin içine sakladım ve onun arabaya doğru adımlayışını izledim. O gelmeden önce torpido gözünü de kapatmayı ihmal etmedim. Devrim kapıyı açıp yerine geçti. Elindeki kese kağıtlarından birini bana uzattı ve "Umarım soğuk sandviç seviyorsundur," dedi.

Bıçağın ceketimden kaymaması için kolumun altına sıkıştırdım ve ona bir şey belli etmemek adına bana uzattığı kese kağıdını elime aldım. "Teşekkürler," dedim her zamanki duygusuzluğumla. Kese kağıdını sıyırıp soğuk sandviçten bir ısırık aldım.

Devrim her şeyden habersiz aceleyle sandviçini yedi ve okula geç kalmamak adına bir an önce yola koyuldu. Araba son sürat ilerlerken bir yandan küçük lokmalar halinde sandviçi dişliyor bir yandan da bıçağın kaymaması için kıpırdamamaya çalışıyordum.

Devrim, "Seni derse yetiştireceğim Sanat Karay," dedi gaza basmadan hemen önce. Araba okul yolunda asfalt üzerinde kayıyordu. O kadar hızlı gidiyorduk ki tek endişem ani bir hareketimle bıçağın kayarak düşmesiydi. Devrim bıçağı görünce ne yapardı bilmiyordum ama görmemesi hepimiz için en iyisiydi.

Elimi gizlice ceketimin içinden kolumun altına sokup bıçağı kavradım. Onun kaymaması için sıkıca tuttum ve dışarıdan bakınca dikkat çekmediğimden emin olacağım kadar rahat bir ifadeyle yola diktim gözlerimi. Ceketime iyice sarındım. Böylece anlamayacaktı. Anlamayınca da sıradaki kurban o olmayacaktı.

Bıçağı ilk gördüğüm an bile ondan şüphe etmemiştim. Bunu Heves'in koyduğunu biliyordum. Ormanda bırakılan emanet sandığım gibi Işık'ın okul kıyafeti değildi. Onun ölümüne sebep olan bıçaktı ve o bıçak Heves aracılığıyla Devrim'in arabasına yerleştirilmişti. Sıradaki kurban oydu. Katil onu seçmişti ama ben buna izin vermeyecektim. Her ne olursa olsun Devrim'in yalanlar resitalinin kurbanlarından biri olmasına izin vermeyecektim.

"Sanat," dedi Devrim aniden. Düşüncelere dalıp gittiğimi bile o bana seslenince fark edebilmiştim.

"Buğra ile Berna okula dönmüşler. Olanlardan sonra bize karşı nasıl bir tavır takınacaklarını bilmiyoruz. Bu yüzden yanımdan ayrılma."

Devrim'in sözleriyle dönüp ona baktım. Buz gibi bakışlarımla, "Okula dönen sadece onlar değil," dedim okulun girişindeki güvenlik kapısından içeriye giren Tolga'yı ve hemen arkasından giden Heves'i işaret ederek.

"Okul bugün karışacak anlaşılan. Her an yeni bir olay çıkabilir Sanat."

"Benim için endişelenmene gerek yok Devrim. Ben kendi başımın çaresine bakabilirim."

İhanetler Müzikali (YR serisi) (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin