Şehit

120 13 32
                                    

Görevden geleli 4 saat olmuştu ama kendime gelmem daha

sürecek gibiydi. Bugünkü görevde timden biri şehit oldu. Onu

koruyamadık hiçbirimiz. Adı Ufuk'tu şehidimizin. Bomba

yüzünden hayatını kaybetti. Tabuta koyacak parçasını zor

bulduk, yiğidimin. Tabutun içinde küçük küçük ceset parçaları

değil da ha çok pişmanlıklarımız vardı. Üniformalarımızı giymiş

bekliyorduk, kimseden ses çıkmıyordu. Hepimiz içten içe

kendimizi yiyip bitiriyorduk,pişmanlıklarımızla. Kafamı

kaldırdığımda gözüm Elif'i buldu. Elif Ufuk ile daha yeni

nişanlanmış tı. Polat bunu fark eeti ve konuşmak için Elif'e

yöneldi. Onu kolundan yakalayıp durdurdum.

- Polat bırak biraz yalnız kalsın.

-Ama komutanım.

-Bu onun için daha iyi olacaktır. Bak bizim halimize biz iyi mi görünüyoruz kızın yanına böyle gidersek üzüntüsü artacaktır.

- Tamam komutanım. Polat timin en hızlı koşan kişisi. Masum ve saf kalplidir. Anne ve babasını trafik kazasında kaybetmiş küçükken. İyidir kendisi.

Kapı açıldı ve içeri Timin komutanı Taha girdi. Ben timde ondan
sonraki en yetkili kişiyim. Bana doğru yaklaştı. Yanıma gelinceda
ha hazır ola geçemeden rahat dedi. Seninle konuşabilir miyiz
Birsen yüzbaşim ?

-Elbette komutanım. Beni dışarı çıkardı

-Yüzbasim, Ufuk'a roket atan kişiyi kaskın görüntüsünden baktık. Yüzü belirgin değil henüz. Biliyorum kayıp hepimizi çok üzdü. Ve şehidimiz kanı yerde kalmayacak.

-İyide komutanım bunu neden içeride timin yanında söylemediniz?

- Sadece sana söyledim çünkü operasyona çıkacaksın Birsen yüzbasim. Benden sonraki en yetkili kişi olarak bu operasyona çıkacak ve Ufuk'un katilleri daha yurt dışına çıkmadan onları yakalayacaksın. Elebaşları kim bilmiyoruz fakat elebaşlarının yardımcısı Hüseyin damabakan kendisi kırmızı bültende aranıyor. Eğer onu yakalarsan elebaşlarınıda bulursun.

-Operasyon ne zaman komutanım?

- Ufuk defnedildikten sonra. Duraksadım ve sordum.

- İyide komutanım ben şimdi gidemem daha sabah gözümün önünde şehit olan birinin kanı hala o dağlardayken ben o dağa ayak basamam.

-Sana seçenek sunmadım emrettim yüzbasım! Cevap vermedim
Biraz bekledi ve fısıldıyor benzer bir sesle;

-Başka seçeneğimiz yok yüzbasim o da ha gitmeden yakalamamız gerek başka yolu yok, seni seçtim çünkü sana güveniyorum. Başımı kaldırdım biraz cılız bir sesle;

-Emredersiniz komutanım!

- Hadi üşümesin askerimiz sıcak toprağa defnedelim. Başını hadi der gibi salladı. Kafamla onayladım ve arkasından geldim.

Bütün tim toplanmış ve şehidimizi omuzumuzda taşıyorduk . Yuzümüzde zorlanır gibi bir ifade vardı az çok.Ağır olan onu taşımak değildi ağır olan onu koruyamamaktı.

Zaman geçmiş şehidimiz defnedilmiş ti. Zaman buydu işte hızlıca geçer ve asla geçen zamanlara geri dönmez. Bende bir banka oturdum , aklım sabahki olanlardaydı ve yine geçmişe gittim...

Sabah tim operasyondayken....

Taha komutanın emri ile teröristlerin bulunduğu sığınağa aynı anda bütün tim girdik. Bizim baskın yaptığımızı gören teröristler direk savunmaya geçti. Ben komutana seslendim

-Komutanım içeriniyice gireceğim.

-Biraz daha bekle Birsen yüzbasım. Burayı halledersek elebeşlarını yakalarız . Fatih durum ne?( Fatih keskin nişancı)

-Komutanım salonun sonundan sağdaki odada adamlar var hepsi takım elbiseler içinde galiba toplantı yapıyorlardı. Adamı saklıyorlar.

-Fatih yüzünü görebildin mi?

-Hayır komutanım pencerenin önündeler. İzlenmesi engelliyorlar.

- kapının oradakileri indir Fatih.

-Emredersiniz komutanım!

Fatih kapının Önündekileri tek tek indirirken Elif sağ Ufuk sol ve ben tam
kapıdan içeri daldık. Timin geri kalanı dışarıdan gelecek olan yardımları engellemekle uğraşıyorlar dı. Elif ve Ufuk ònden temizlik yaparken Ben
salona varmıştım. Taha komutan onların bulunduğu camın oraya
ulaşmaya çalışıyordu. Ufuk hemen içeri daldı. Kapıyı açar açmaz ise bomba etkileşime girdi ve sayaç başladı zaman 3 dakika idi. Biz hemen dışarıya çıkmaya çalışırken Ufuk içerdeydi. Bağırdım

-Ufuk çık dışarı bomba patlayacak !!

-Komutanım çıkamam burada bir kız çocuğu var!

Hepimiz susmuştuk çocuklar askerlerin zayıf noktasıdır. Taha komutan bağırdı

-Hemen kızı al çık Ufuk hadi!

-Emredersiniz komutanım.

Biz dışarı çıkmış Ufuk'u bekliyorduk gelecekti yani en azından gelmeliydi onu kaybedemezdik. Ufuk'un yanına Elif koşarak girdi ama zaman azalmıştı o an bir bağırış koptu. Ufuk Elif'i içeriden itip kızı kurtarmak için birdaha girdi. Ve sonra ses duyuldu;

Bombanın sesi,
Son kalp atışını sesi
Ve acının ta kendisi.

Bomba patlamış ti. Elif o anki şok dalgasıyla geri doğru savruldu . Taha komutan bağırdı

-Ufuk!

Elif haykırdı

-Ufuk!!!!

Zaman o anda durdu sanki , Ufuk'un kalp atışı gibi. Arkadan araba sesi geldi. Teröristlerin elebaşı kaçıyordu Taha komutan aracın ardından Fatih ve Göktuğ ile gitti. Ben koşarak evin yanına gittim. Ve tamda ayak ucumda Ufuk'un kolunun türk bayraklı kısmı duruyordu küçük bir parçası. Elif haykırıyor tozun dumanın içinde hâla onu arıyordu. Fakat bitmişti onu kaybetmiştik.

Biri benim kolumdan sarsıyor kafamı düşüncelerden uzaklaştırdım ve kaldırdım. Karşımda Kara gözleri ile bana bakan Taha komutan vardı.
Direk ayağa kalktım ve "emredin komutanım " dedim. Bana biraz da ha baktı ve;

-Operasyona yarım saat içinde gideceksin. Hazırlan ve 15 dk sonra yanımda ol!

- emredersiniz komutanım!

-Ama tek gitmeyeceksin

- Anlamadım komutanım

- Bende seninle geleceğim

Merhaba 👋

Kitabın İlk bölümünü nasıl buldunuz?

Sizce birdahaki bölümde ne olacak?

Ya da ilerleyen bölümlerde ne olmasını istersiniz?

Sizi seviyorum canlarım görüşmek üzere:)

KURŞUNLARIN MELODİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin