Bir hafta sonra
Bir haftadır Ayaz'ı görmüyordum.Bu bana daha iyi geliyordu. Babam o günden sonra geldi ve dün tekrardan gitmişti. İşleri yüzünden yorgun görünüyordu ama severek yapıyor gibiydi.
Düşüncelere dalmışken telefon çaldı.
Murat bey
"Alo Murat "
Uzun zamandır beni iş için aramayan adam beni aramıştı.
"Ezgi iş çıktı"
"Ne işi"
"Şimdi anlatıyorum sadece beni dinle"
"Tamam"
"Şimdi iş ajanlık gibi. Bir adamı sarhoş edip ağzından laf almaya çalışacaksın.Adı "Erdal yılmaz".Dediğimiz adamın fotoğrafını birazdan atarım. Adam CEO sahibi ve hareketli bir gece hayatına sahip bir adam.Genellikle gittiği bir pavyonda geçenlerde bir kız öldürüldü. Onun öldürdüğünü düşünüyoruz. Birazdan adamlarım seni almaya gelecek kapına baban evde değil senin korumaların bir kaçını da yanımıza alacağız.Güzel hazırlan ve saat 19.00 da aşşağı in."Her şey iyi hoş ama bu işin bana kârı ne. İçimden geçenleri okumuş gibi cevap verdi.
"500.000 dolar vereceğim başarırsan"
Az para değildi.
"Kabul ediyorum bir "
Telefonu kapattım ve hazırlanmaya başladım. İş için dört saatim vardı. İlk elbise almalıydım. Kırmızı bir elbise almaya karar verdim. Hem Murat'ın hemde Erdal'ın aklını başından almak istiyordum.Üç saat sonra
Güzel ve Sexy bir elbise almıştun. Üzerimde bile baştan çıkartıcı bir şekilde duruyordu. Aynaya baktım ve kumral saçlarıma baktım. Güzel bir şekilde dalgalanmış saçlarıma baktım.
İlk defa bu kadar güzel geliyorlardı.Elbise yukarıdaki gibidir.
Telefona gelen mesaj Murat Bey tarafından gelmişti.Bahsettiği adamın fotoğrarına baktım. Esmer kahverengi gözleriyle hiç de fena değildi.Kapıdaki araba sesi ile işimin başladığını anladım.Hemen aşşağı indim ve kapıda bekleyen adamları gördüm. Benim korumalarım ile birlikte iki araba yola çıktık. Ben Murat beyin yanında oturuyordum o ise şoför koltuğunda oturuyordu.
Arka koltukta ise iki adam vardı.
"Üzerine bir dinleme cihazı yerleştirelim"
Başımla onayladım ve arkadaki adam Murat Bey'e bir şey verdi. Murat bey elindeki küçük kutuyu bana verdi. Aldım ve açtım içinde iki tane elbisenin rengi ile uyumlu küpe vardı. Aldım ve kulağıma taktım.
"Konuş"
Murat Bey'in komutu ile konuştum.
"Bu yer nerede çok mu uzak? "
Murat bey sesi gayet iyi duymuş olmalı ki eli ile olumlu bir işaret yaptı.
"Ben bir soru sordum"
Sonra birden araba durdu ve Murat bey arabadan indi. Sonra kapıma dolandı. "Geldik Ezgi Hanım" Uzattığı eli tuttum ve ayağa kalktım. Sonra adam kulağıma eğildi.
"Sana güveniyorum hallet şu işi"
Kafamı olumlu bir şekilde salladım ve bana yol göstermek için arabadan inen iki adamı ve korumalarımı takip ettim. Korumalar bir bir etrafa dağıldı ve o iki adam benim ile geldi. Etrafa bakındım her yer sarhoşlar ve kucaklaşan öpüşen insanlarla doluydu. Bir anda aklıma Atakan geldi. Sinirden yumruğumu sıktım. Sonra sakinleşmek için etrafa bakındım. Yanımdaki iki adam telefon ile uğraşıyorlardı. Sonra gözüm kapıya kaydı ve içeri giren adama. İşte gelmişti. Adam içeri girerken etrafı izleri sonra gözleri onu izleyen gözlerimi buldu. Fotoğraftakinden daha yakışıklıydı. Bir süre gözünü benden ayırmadan yürüdü ve sonra yanına gelen kadın ile gözünü benden ayırdı. Yanımdaki iki adamdan biri konuşmaya başladı.
"Bizim görevimiz bitti sıra sende"
Onları başımla onayladım ve gittiler. Sanki bir iş yaptılar ya. Az önceki konuşma yüzünden aradığım adamı kaybetmiştim.Gözlerim bir süre onu aradı ama bulamadım.Sonra gözüm yan masada oturan adama ve yanındaki adamlara kaydı.
"Hayır olamaz"
Diye mırıldandım. Kurtuldum sanıyordum bu şahıstan. Göz göze gelince gözlerimi çektim. Ne işi vardı burada Ayaz'ın. Sinirden kudururken etrafı gezen gözlerim Erdal'ı tekrardan buldu. Erdal bana bakarak bana doğru ilerliyordu. Boğazımı temizledim ve bana tamamen yaklaşmış adama gülümsedim. Elini uzattı bende tuttum.
"Böyle bir güzellik ilk defa görüyorum"
Plana bağlı kalmak için bende bir şeyler söylemeliydim.
"Bende böyle yakışıklısını"
Aslında Ayaz denilen o çocuk daha yakılıkışıklıydı. Hemen yanımda oturan o şahısa baktım boş gözlerle bizi izleyerek sigarasını içiyordu. Hemen geri Erdal'a döndüğümde bana sırıtarak bakıyordu.
"Oturabilir miyim"
Başımla tebessüm ederek onayladım ve birlikte masaya oturduk.
"Bir şey içelim"
"İçelim"
İçkilerimizi sipariş ettik. İçerek sohbet ediyorduk. Arada bir telefonunda bir şeyler yapıyordu ama bana hemen geri dönüyordu.
"Seni burada ilk defa görüyorum"
"Bir arkadaşım önerdi o yüzden geldim"
Murat bey önerdi. İçimden elimden gelmeden güldüğümde Ayaz'ın yanına giden bir kadın gördüm. Boğazımı temizledim. Umursamamaya çalışarak işime devam ettim. Ben bir bardak içmiştim ama Erdal içki, şampanya herşeyden içmişti. Nihayet sarhoş olduğunu anladığımda ayağa kalktım.
"Nereye gidiyorsun"
"Lavaboya"
"Bende geleyim mi"
Çapkınca bir bakış attı. Gülümsedim ve yoluma devam ettim. Lavaboya gittiğimde aynaya baktım kırmızı ruju tazeledim ve geri çıktım. Çıktığımda kapıda bekleyen Erdal'ı gördüm. Ayakta zor duruyordu. Gerçekten gelmişti ve biraz daha orada olsaydım belkide girecekti. Bu hareketi beni güldürmüştü.Ben gülünce o da güldü. Masaya geri döndüğümde beni takip ettiğini gördüm. Masadaki eski yerimi aldım ve onun oturmasını izledim.Sallantılı bir şekilde oturdu. Sonra beni izledi. Bir küre birbirimize baktık. Sonra gözüm Ayaz'a kaydı. Yanında oturan kadın ona sırnaşıyor o ise bana bakıyordu. Göz göze geldiğimizde ona nefretle baktım o ise bomboş bakıyordu. Sonra yanındaki kadın kulağına bir şeyler dedi. Ayaz'ın dudağı kıvrıldı ve kadına döndü. Bende Erdal'a döndüm.Erdal bana bakıyor gözleri üzerimde geziyordu. Birazdan ne teklif edeceğini bildiğim için rahat olmaya çalışıyordum. Kalktım ve biraz daha yakınına oturdum. Bana bakan gözleri biraz daha anlamlı bakmaya başladı.
Her kadına böyle baktığını bilmesem aşık olurdum ama her kadına böyle bakıyordu. Yanına oturmam hoşuna gitmişti galiba. Üzerime eğildi ağzı iğrenç kokuyordu ama alışmıştım. Gözleri gözlerime bakarken dudağıma kaydı. Çok rahat bir tavır ile bende onun dudağına baktım.
"Öpebilir miyim? "
Çapkınca hareketleri ve konuşması hoşuma gitmişti.
"Burada olmaz"
Sonra gözü yukarıda odalara giden merdivene kaydı.Sonra bana baktı.
"Nerede olur"
Gülerek ayağa kalktım ve merdivenlere yöneldim. Sonra arkamdan gülerek geldiğini duydum. Arkama baktığımda Erdal bana doğru geliyor Ayaz ise ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi bakıyordu. Bir kaşı çatık bir şekilde. Erdal yanıma gelince beni kucağına aldı. Ses etmedim. Ama bana keşke bir sorsaydı. Yukarı gittiğimizde odanın birine götürdü beni. Kapıda yavaşça indirdi. Kapıyı açtı ve içeri girdik. Ben odayı inceledim bir şeyler aradım.
Sonra kulağıma gelen ses ile irkildim.
"Oraya ne için gittiğini unutma"
Bana laf atıyordu sanki bu işi benden daha iyi biliyor. Çok kolaysa sen gel yap dememek için kendimi zor tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA GÜZELİ
Short Story"Madem bu kadar seviyorsun-" Sözümü yarıda kesti. "Seviyorum" "Peki bir aydır kiminlesin ve neredesin" Sustu. Ama kelimelerinin yerini gözleri tutmuştu...