Yaklaşık bir saattir üzerimdeki yükü atmak için yatağıma yatmıştım ama uyuyamıyordum. Beni rahatsız eden bir şey vardı. Ayağa kalktım ve şu içtim. Odama geri girdiğimde telefonum titredi. Telefonu elime aldım. Saat gece bir olmuştu. Demek ki bir saatten fazla zamandır uyumaya çalışıyordum. Gelen mesaj bilinmeyen numaradan gelmişti.
Annenin katili kim?
Yada nerede demek daha iyi.
Belki de doğru soru sana ne kadar yakın olduğudur.Okudum. Bir kere daha okudum. Bir kere daha. Sonra bir kez daha.
Ne demek oluyordu bu?
Yani annemin katili bana yakın birisi mi?
Kafamı hayır der gibi salladım. Aklıma tek gelen isim Ayaz. Ya da babası. Yapmaması için bir sebep yoktu aslında. Ama yapması için sebep yok diyemezdim.Yere bakan kafamı kaldırdım. Tavana dik dik baktım. Kafamı telefona çevirdim ve bana mesaj atan numarayı aradım.Aradığınız numara kullanılmamaktadır.
Birisi ya benimle dalga geçiyor ya da katilin kim olduğunu gerçekten biliyordu. Bu mesajdan sonra uyumam biraz daha zorlaşmıştı.
Yatağa oturdum. Telefonu sehpanın üzerine bıraktım.Hayatıma nasıl girdiği hakkında pek bir bilgim olmayan adam. Karşıma çıktı. Bana hem düşman hemde dost gibi davrandı. "Ayaz Karaca"
Kerem Karaca'nın babamın şirketinin batmasına sebep olduğu ünlü iş dünyasından bir adamın oğlu. Gözünü kırpmadan adam öldürebilen birisi. Korumalarımı katletti. Ama bilmiyorki onlardan bazılarının ailesi var. Hayır biliyor. Neden yaptı öyleyse. Benden çıkaramadığı siniri o adamlardan çıkardı. Yanlış soru!
Öfkesini neden benden çıkarmadı?
Kızım diye mi? Yada acıdığı için mi?
Ayaz hakkında bir çok bilmediğim şey vardı. Peki benimle anlaşma yapmak için o gece beni çağırdığı ev?
Ajanı olmamı istemesi?
Peşime takılmasına ne demeli?
Karşıma çıkma sebebi babası olmalı. Babası annemi öldürmedi ama intikam almak istiyor belki de.
Ya ablama yada babama zarar verirse?Kafamı silkeledim ve pencereye baktım. Ayağa kalktım ve pencereye yaklaştım. Sokağı aydınlatan sokak lambaları ve ayın yaydığı ışık inanılmaz güzeldi.Hiç düşünmeden üzerime ceket aldım ve dışarı çıktım. Evden sessizce çıktım .
Sokak terk edilmiş gibi hissettirdi bana. Yanlız hissettim. Arada esen hafif rüzgar tenimi cekete rağmen okşuyordu. Sokağın sonuna kadar biraz yürüdüm.Gittikçe daha üşüyordum. Sağıma soluma bakarak gidiyordum. Bir an kendimi çaresiz hissettim. Çocukluğuma verdiğim bir söz vardı ve sözümde duramıyordum.
Annemi kim öldürdü?
"Ayaz dan kurtulmam lazım"
Bir süre daha yürüyerek düşüncelerim arasında boğuldum. Kafam ağrımaya başlayınca geri döndüm. Arkamda gördüğüm kişi ile irkildim. Şaşkınlık ile derin bir nefes aldım. Aslında neden şaşırdığıma şaşırmıştım.Ayaz'ın burada olması pek de değişik bir şey değildi. Değişik olan şey düşüncelerimdi. Eğer benim ile babasının intikamı için görüşüyor ise benden çekeceği vardı. Bir süre ikimizde sustuk.
Sokak konuştu. Rüzgar konuştu. Ay konuştu.
Bize birbirinizden uzak durun dediler sanki. Ayaz'ın bakışları gözlerimde benim bakışlarım her yerde. Sokağı dinledim, rüzgarı dinledim, ayı dinledim hepsi aynı şeyi söylediler. Uzak durun!
Ayaz'ın gözlerine baktım bir anda. Gözleri onlara ters bir şekilde konuşuyordu. Biraz daha bakışmaya dayanamamış olmalı ki gözlerini aya çevirdi. Sonra sokağı inceledi. Sonra ise sokak lambalarını.
"Bu saatte ne işin var burada? "
Soğuk sesi rüzgar ile birlikte olunca tenim daha da ürperdi. Bir süre konuşamadım. Bir kaşını havaya kaldırdı. Gözlerim gözlerinden ayrıldı ve yere bakmaya başladı.
"İyi misin? "
Şimdi ise sıcak gelen sesi beni ısıtmıştı. Yere bakan kafamı yavaşça kaldırdım.
"Değilim"
Ona doğru bir kaç adım attım. Tek ihityacım olan şey kucaklamak gibi geldi o anda. Ona sarıldığımda şaşırmıştı. Vücudunun kasıldığını hissettim. Neden kucakladığımı bende bilmiyordum. Kalbim ayrı beynim ayrı çalışıyordu. İkiside birbirinin tersi yönüne gidiyordu. Genellikle beynimi dinlerdim. Ama şimdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA GÜZELİ
Short Story"Madem bu kadar seviyorsun-" Sözümü yarıda kesti. "Seviyorum" "Peki bir aydır kiminlesin ve neredesin" Sustu. Ama kelimelerinin yerini gözleri tutmuştu...