X anlatımıyla
Bir süre yatağımda dinlendim. Yusuf tekrar odaya girdi.
"Kızın numarasına ulaştık efendim"
Telefonumu uzattım. O da kızın numarasını kaydetti.
"Hadi işine devam et"
Beni başı ile onayladı ve oradan çıktı.
Bende Yusuf'un bana kızın numarası dediği numarayı aradım.Birinci çalış, açmadı...
İkinci çalış, açmadı...
Üçüncü çalış, telefon açıldı."Alo"
Cevap vermedim.
"Alo kimsiniz"
Cevap vermedim.
"Bir şey söylemeyecek iseniz kapatıyorum"
Tam cevap verecektim arkadan o çocuğun sesini duydum.
"Kim o"
"Bilmiyorum gizli hayran galiba"
"Hemen o çocuktan uzaklaş"
Ses yok...
Ses yok...
Telefon kapandı. Galiba beni tanımıştı. Telefonu kapatıp yerine koydum. Bir süre sonra Yusuf içeri girdi."Yine ne var"
"Efendim kız evine döndü"
Bunu duyunca arsızca sırıttım.
"Demek döndü"
"Evet ama... "
"Ne ama"
"Atakan denen o çocukta kızın evinde"
Tüm keyfim bozulmuş yerini öfke almıştı. Yumruğumu o kadar çok sıkmıştım ki kızarmıştı.O çocukta beni rahatsız eden bir şeyler vardı.
Öfke ile kudururken Yusuf odadan çıktı. Keşke heceleyerek söyleseydim. O zaman anlardı.
Kızı tekrar aradım.Aradığınız kişi şu anda meşgul lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
Kız telefonu meşgule alıyordu. Bende tekrar tekrar arıyordum. O açmadıkça daha çok sinirleniyordum. Telefon neredeyse kırılacaktı. Son bir kez daha aradım açmazsa evine gideceğim. Bir kez çaldı ve telefonu açtı.
"Ne istiyorsun benden"
Ses vermedim. Ama öfkem nefes alış verişimden belli oluyordu.
"Orada mısın? "
"Sana o çocuktan uzaklaş demiştim"
"Eeee"
Cevabı gayet sinir bozucuydu.
"Ne demek eee kızım beni çatlatma"
"Sen kimsin de bana emir veriyorsun"
Derin bir nefes aldım.
"Ya yaparsın ya da... "
"Ya da? Ne yaparsın öldürür müsün?"
"Seni öldürmem"
Dedim ve telefonu kapattım. Eğer o Atakan denen oruspu çocuğu evden gitmezse onu öldüreceğim.
İçeri yine giren Yusuf ile bağırdım.
"Yine ne var"
"Atakan, Ferhatmış. Hani bir ara sana karışan adamlarımızı öldüren"
Önce şaşkınlık geçirdim. Sonra sinirle ayağı kalktım. Ferhat'ın ne işi vardı o kızla.Ezgi Anlatımıyla
Yediğim tehtit yüzünden şok içindeydim. Atakan'dan bahsediyordu. Evet Atakan'ı öldüreceğini söylüyordu. İyi ama neden? Bu soruyu kendime sordum ve cevabını kendim verdim. "Benim kimseyi sevmeye hakkım yok"
Odamda kendi kendime mırıldanmıştım.
"Neden olmasın"
Atakan kapıya yaslanmış beni izliyordu. Yüzünde alaycı bir ifade vardı. Acaba ne kadarını duymuştu. İnşallah telefon konuşmamı duymamıştır.
"Neden öyle dedin" Yanıma doğru geldi ve yatağıma oturdu. Bu yakınlığı beni şok etmişti. Sırf o adını bilmediğim şahısa inat onu buraya getirmiştim.
"Hiç öylesine"
Göz göze geldiğimizde gözleri yüzümü inceledi ve sonra dudağıma kaydı. O an nefesimi tuttum. Sonra yağa kalktım hızlıca.
"Ne oldu"
"Hiç, susadım"
Hızlıca mutfağa yöneldim. Onun yanındayım diye ölüm ile tehdit eden birisi onu öpersem gerçekten öldürür.
Musluğu açtım ve şu içtim. Şu içerken omuzumda bir el hissettim. Suyu içtim ve arkama döndüm. Atakan arkamda duruyor bana bakıyordu. Biraz daha öyle bakarsa 'imdaat sapık var'diye bağıracaktım yada onu öldürecektim.Sonra birden düzeldi normal bakmaya başladı.
"Ben evime gidiyorum bir işim çıktı akşama biter istersen akşam film izleyebiliriz"
Teklifi benim nefesimi tutmama neden oluyordu. Akşam bide. Hah geleyim de adını bilmediğim şahıs onu öldürsün.
"Akşam işim var"
Gülümsedi ve mutfaktan çıktı. Bende hızlıca odama çıktım.Odaya çıktığımda telefonum çalıyordu.İsimsiz şahıs
Onu böyle kaydetmiştim. Neden arıyordu. Yine ne vardı acaba. Gitti işte.
"Bu siktiğimin telefonu neden açılmıyor"
Gözlerimi devirdim. Sanki görüyordu.
"Sanane"
Derin bir of çekti ve sinirli olduğu belliydi.
"Atakan ile ilişkini bitiriyorsun"
"Hayır"
"Ne demek hayır. Kızım bak benim yüzümden başına bir şey gelsin istemiyorum"
Dediklerinden bir şey anlamamıştım.
"Hayır"
"Ne istiyorsan yaparım! "
Bu dediği işin ciddi olduğunu öne vuruyordu.
"Beni bir daha arama"
Ses yok...
Ses yok...
"Tamam"
Böyle demesi gerektiğini biliyordum. Kendimi bir zafer kazanmış gibi hissediyordum. Telefonu o kapattı.
Şimdi ben Atakan ile ilişkimi nasıl keseceğim.Akşam olmuştu.Ne yapacaktım ben şimdi. Atakan ile ilişkimi nasıl keseceğim. Yatağımdan kalktım ve odamın içinde gezerek düşünmeye başladım. Telefonum çaldı. İlk açmadım. Kim arıyor diye de bakmadım. Sonra mesaj geldi. Atakan değildir inşallah diyerek telefona baktım. Adını bilmediğim şahıs yazmıştı.
Aç şunu.
Telefonu tekrar aradı ve bende açtım.
"Aradı mı seni? "
"Hayır"
Telefonu yüzüme kapattı.Sonra evin kapısı çaldı. Ya babam ya da Atakan. O adını bilmediğim ela gözlü şahıs olsaydı pencereden girerdi. Aşşağı hızla indim ve kapıyı açtım. Karşımda Atakan vardı.
"İçeri geçebilir miyim? "
Gülerek konuştu. Nedense gözüme çok mutlu gelmişti.
Odaya geçtik ve oturduk.
Sonra gözleri gözlerimi buldu.
Sustu. Sadece bakmakla yetiniyordum.
"Niye bu kadar güzelsin ya"
Güldüm. O da güldü.
Rahatlamış gibi bir nefes verdi. Ben arkamı döndüm. Benden bir şeyler söylememi bekliyordu. Tekrar ona baktım.
"Sende fena de-"
Cümlemi tamamlamadan silah sesi duyuldu. Kendime baktım yaşıyordum. Sonra korkuyla Atakan'a baktım. Yaşıyordu. Aklıma ilk adını bilmediğim şahıs geldi. Hatta emindim .Sonra Atakan'a baktım.Silah sesini duymamış gibi bakıyordu. Sonra bir kez daha silah sesi geldi.
"Korkma sadece silah sesi"
Sonra burnuma bir şey tuttu.
Uykum geldi.Yoksa öldüm mü?
Gözlerim buğlu bir şekilde etrafa bakıyordu. Sonra kapandılar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA GÜZELİ
Krótkie Opowiadania"Madem bu kadar seviyorsun-" Sözümü yarıda kesti. "Seviyorum" "Peki bir aydır kiminlesin ve neredesin" Sustu. Ama kelimelerinin yerini gözleri tutmuştu...