Kapım çalındığı sıralarda saat 10.34'du. 2 saattir keman çalıyormuşum.
İçeriden gel diyince kapıdan Tuncay Bey girdi. Odanın içine bakıp göz gezdirdi. Ardından konuşmaya başladı.
-Hala yerleşmemişsin.
-Uğraşmak istemedim.
-İstersen birini çağır yardım ederler sana.
Bunu derken yüzüme bakıyordu. Bende ona bakınca gözlerini kaçırıyordu. Utanıyor gibi de korkuyor gibi de yaklaşıyordu bana.
Kumsal bu aileye ciddi hasarlar vermişti ki bu yüzden beni istemiyorlardı. Benim de iğrenç biri olabileceğimi düşünüyorlardı.
-Hallederim bir ara, siz neden gelmiştiniz?
-Aşağıya indiğinde duyduklarını bak ne duydun bilmiyorum ama takma. Sende bizim ailemizin bir parçasısın. Şu an iki gün önce gördüğün bir adam olabilirim ama babanım ben senin. Hemen baba falan demene gerek yok. Hatta süründür beni seni daha önce bulamadığım için. Senden sadece anneni kırmamanı istiyorum. Hassastır o, bu konuşmayı yapmak istemezdim ama onu kırdığın bir şey olursa affedemeyiz seni. Kimse edemez.
Bunları tane tane ve o kadar yavaş söyledi ki buraya geldiğinde ne için bile geldiğini bilmediğini düşündüm. Bana gelmiş karısını kırmamam için yalvarıyordu. Ben ona kıyamazdım ki zaten. Her ne kadar kabul de etmesem ben oydum işte.
-Eşiniz neden bana fazla iyi davranıyor? Tanımıyorken bile kaç yıllık kızıymışım gibi.
Zaten 17 yıllık kızısın salak
-Annen hassas bir kadındır, fazlasıyla. Öyle hemen duygulanıp ağlar, sürekli kırılır. Bir nevi psikolojik olarak, bak ben konuşma işlerinde kötüyüm. Bir gün anlatabileceğim bir zaman sana anlatırım.
Güvenemiyorsunuz ki bana, beni sadece bu evde tutmak istediniz. O kızdan kurtulmak için, o da sizden. Kurbanda ben seçildim. Karakteri falan öyle değil. Bir şey olmuş işte anneme.
Bunları yüzüne söyleyemedim tabii.
-Bu kadar mı? Söyleyeceğiniz şeyler
-Kimliğini vermeye geldim, yeni kimliğini. Bir de al şu kartı.
Kimliği elime almıştım ama karta dokunmadım. Beni kabul etmiyorlardı hala. Neyine bir şeylerini alacaktım ki.
-Gerek yok.
-Bu senin paran, benim ya da başkasının değil. Kartı al ve istediğin her şeyi al. Hakkın olan bir şey bu.
Bu sefer almıştım. Bir şeyleri tekte kabul etmemem şaka mı?
Teşekkür ettiğimde kapıya gitmişti ve çıkarken"çok güzel çalıyorsun yani kemanı" deyip gitmişti.
Öyle mi gerçekten. Çok teşekkür ederim ama.
Elimdeki kartı cüzdanıma koyup kimliğime bakmıştım.
Eftalya Alin Saruhan, güzel soyisim.
İkisinide cüzdanımda koyup cüzdanı masanın üzerine koymuştum. Sonra bilgisayarımı çıkarıp oyuna girdim. Göksu ve Gökalp'te oyuna girince bir şeyler oynadık. Arada takıma birlerini aldık. Laf dalaşına girdik.
Saat 12. 57'idi.
Sonrasında ikiside yorgun düşünce bende oyunu bıraktım. Odayı yarın hallederdim. Bu yüzden üstümü değiştirip direkt alarmı kurup yattım.
Sabah alarmdan önce uyandım. Saat daha 5 olmamıştı. 5 dakikam daha vardı. Odanın içinde esneme hareketleri yapmıştım. Ardından barım olmadığı için masayı bar olarak kullanmıştım. Kendimce çalışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Başka Hayat
CasualeHastanede bir hemşirenin dikkatsizliği yüzünden karıştırılan iki genç kız Biri ailesinin tek çocuğu ve tatlı kızları, evlerinin neşesi ve biricikleri Diğeri ailesinin üçüzlerinden biri ve evin uyumsuz küçüğü Birbirlerinin hayatını yaşamış iki farkl...