Bana sorulan soruya vermek istediğim cevap her zaman hayır olacaktı. Ben evimden, yurdumdan, mahallemden, hiçbir şeyimden ayrılamazdım.
Yanımda birileri olmadan hep gerilir korkardım. Çocukken ki benden kalan bir huyum daha. Yinede hemen reddetmek istemiyordum.
Sonuçta eğer herkes kendi çocuğunu alacaksa bunu dedem ve babaannemde istemişti. Kendi torunlarını tanıyıp ona sahip çıkmak istiyorlardı. Bu çok normaldi. Hayatları evlatlarını kaybetmeleriyle bir kişiye yönelmişti.
Bu kişi için hep çabalayacaklardı. Eğer ben değilsem de onları kimseden ayıramazdım.
Her ne olursa olsun kimseye güvenemezlerdi. Akılları hep o kızda kalacaktı. Arafta kalmadıkları tek bir an bile olmayacaktı. Sürekli korkup düşüncelere dalacaklardı. Tanırdım onları. Bunu yapmak bencillik olurdu. Ben kimseyi kimseden ayıramazdım.
Reddetmek istesemde bunu yapamazdım. Ama kabul etmeyede korkuyordum. Tanımadığım bir aileye, evlerine gitmek hiç ama hiç kolay değildi.
-Kararı çoktan almadınız mı?
-Senin de fikrin önemli
-O zaman bir şey söylemek istemiyorum, sen cevap ver demiştim yanımdaki kıza. Onun hayatımızın ne yönde değişeceğine karar vermesini istiyordum. Az önce bana yaptığı gibi bir şey yapamazdım.
Bu iyiliği birilerine borçluydum. Ama yapacak kadar da güçlü değildim. Kumsal nerede kalmak isterse orada kalacaktı. Onun isteği her şeyi belirleyecekti.
-Öz ailemin yanına gitmek istiyorum, demiş ve dedemin yanına doğru gitmişti.
Doğru seçimi yapmıştı. Ama yinede benim için o kadar da basit değildi. Onlar nasıl bir aileydi bilmiyorum ve ben hiçbir zaman bir yerde kimsesiz kalmamıştım.
İlk defa kimsesiz kalıyordum. Bunun nasıl başlayıp biteceğine dair tek umudum bu aileydi.
2 Gün Sonra
Bu gün artık yeni aileme gidiyordum. Onlarla yaşamaya başlayacaktım. Sonradan öğrendiğim bir bilgi ise aslında Mardinli oldukları ve orada yaşadıklarıydı. O yüzden toparlanmam için biraz süre istemiştim.
Bir sürü eşyam vardı. Hepsini almam gerekiyordu. Her şeyim benim için özeldir. Hiçbirini bir yerde bırakamazdım. Tüm elbiselerimi, ayakkabılarımı, takılarımı, kemanımı her şeyleri almıştım. Geride sadece ders kitaplarım babaannemin odama koyduğu birkaç eşya falan kalmıştı.
Yatağı falan almadım ha. Şimdi aklınıza öyle bir şey gelir.
Odadan çıkarken üç bavulum, kemanım ve iki sırt çantam vardı. Fazla gelebilir ama her şeyinizi alınca az bile kalıyor.
Odadan çıkarken yanıma Banu'yu da aldım. Kendisi çiçeğim olur. Lavantaları severim ben.Aslında lavanta kokusundan rahatsız olurum. Ama annemin mezarına ektiğim bir tohumdu lavanta. Sonra yeşerdi, bende saksıya ekip yanıma aldım. Annem her an yanımda olduğunu hissediyorum bu sayede.
Bugün Mardin'e gideceğimi bildiğim için dün mezarlarına gitmiştim. Eminim bu durumu onlar önceden biliyordur. Çokta özlemişim kendilerini. Hep özlüyorum ama yinede bu sefer bir başka. Ben bu sefer hiçbir şeyim olmayan birini doyasıya özledim.
Mezarlıktan sonra kankalarımla buluştum. Her şeyi anlattırdılar. Gideceğim için üzgün de olsalar moralleri bozmaya gerek yokk
Sanki ölüme gidiyoruz
Oyun oynamaya gidip eğlendik. Mahallede sevdiğim kişilere de veda ettikten sonra ayrılmaya hazırdım.
Değildim. Hemde hiç değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Başka Hayat
RastgeleHastanede bir hemşirenin dikkatsizliği yüzünden karıştırılan iki genç kız Biri ailesinin tek çocuğu ve tatlı kızları, evlerinin neşesi ve biricikleri Diğeri ailesinin üçüzlerinden biri ve evin uyumsuz küçüğü Birbirlerinin hayatını yaşamış iki farkl...