LOTUS
E.B.G.
𖥸
Daha kötü ne olabilir dediğinizde evren bunu sitemden ziyade bir soru olarak algılar ve size cevabı vermekte gecikmez.
Hattın diğer ucunda onun sesini işittiğim anda başıma daha fazla ne gelebilir diye düşünmedim bu yüzden. Çünkü son birkaç gündür hayat bana beterin beteri olduğunu fazlasıyla tecrübe ettiriyordu.
Dudaklarımı aralayıp ona bir cevap vermedim. Daha doğrusu veremedim çünkü içinde bulunduğum durum benim için oldukça beklenmedikti. Ahuzar hanımın beni farklı bir şekilde kaydettiğini biliyordum peki o bu numaranın bana ait olduğunu nereden biliyordu?
"Adın ne zamandan beri Gündelikçi Ayşe?" imalı sesi ve sorusu yutkunmama neden oldu.
Evet, Ahuzar hanımın telefonunda Gündelikçi Ayşe diye kayıtlıydım.
Ona yine cevap vermedim zaten o da bir cevap beklemiyor olmalı ki konuşmaya devam etti.
"Aslında sormam gereken asıl soru ne zamandan beri babaannemle görüştüğünüz."
Kalbim panikle kuşatılıp hızla çarpmaya başladığında anlık bir kararla telefonu kulağımdan çekip aramayı kapama tuşuna bastım. Elimdeki telefonla bakışırken sanki telefon elimi yakıyormuş gibi bir hisse kapıldım ve telefonu koltuğun benden en uzak kısmına fırlattım.
"Nil ne oldu?" Nesrin'in tedirgin sorusu kocaman gözlerle ona bakmama neden oldu. İkimizde birbirimize aynı şaşkın ve panik ifadeyle bakmaya başladığımızda Nesrin beni omuzlarımdan tutarak sarsmaya başladı. "Konuşsana." Mahfuz uyuduğu için bağırmıyordu ama Nes fısıldarken de bağırmayı başarabilen bir kadındı.
"Arayan Polat'tı." Nesrin omuzlarımdan çektiği ellerini ağzına kapatarak bana baktı.
"Yırtık dondan fırlar gibi her yerden çıkıyor gıcık herif." diye homurdandı öfkeyle. Polat'tan nefret ediyordu. "Eee, ne dedi? Her şeyi taksit taksit anlatma orta yerimden çatlayacağım şimdi Nil." hızlı hızlı konuşup bana laf yetiştirirken ben hâlâ şaşkınlığımı üzerimden atabilmiş değildim.
"Adımın Gündelikçi Ayşe olduğunu öğrenmiş." dedim fısıltıyla boşluğu izlerken.
Nesrin yüzüme adeta bir salağa bakar gibi baktı. "Ne?"
Ne dediğimin farkına anca vardığımda gözlerimi yumup ofladım. Önüme düşen saç tutamlarını geriye atarak Nesrin'e baktım. "Ahuzar hanımla ne zamandan beridir görüştüğümüzü sordu." ben ondan kurtulmaya çalıştıkça ona bulanıyordum. Adeta bir bataklıktı ve beni içine çekiyordu.
Evet ben bir Nilüfer çiçeğiydim. Benim yerim bataklıktı ama daha önce onun bataklığına kök salarak en büyük hatayı yapmıştım. Onun bataklığında ben çürümeye mahkum bir çiçektim.