LOTUS
Yine yeni bölüm yeni yine ben
♡
Bölüme hoş geldiniz efendim başlamadan önce limonlu suyumuzdan ve şekerimizden almanızı şiddetle tavsiye ederim malum tansiyonların tavan, şekerin taban olacağı bir bölümle karşınızdayım :)
Gergin bir PMS dönemi o yüzden kurguda katliam çıkartabilirim... Bilemiyorum Altan, bilemiyorum.
Boşu kısa kesip bölüme geçiyorum. Oy ve yorumlarınız benim için çok önemli lütfen desteğinizi esirgemeyin.
Bölüm Şarkıları:
Emre Fel/Yar Bensiz
Çağan Şengül/Sevdanın Rengi
Dedublüman, Cem Adrian/Aşk
Tom Walker/ Leave a Light On
Huzurlarınızda LOTUS evreni
E.B.G.
𖥸
Geçmişten bir gün...
Mevsimlerden kış, aylardan aralıktı. Hava hiç olmadığı kadar soğuktu zira sokaklar beyaza boyanmış binaların çatılarından buzdan kazıklar sarkmıştı. Camın hemen önünde duran kanepede yavru kedi gibi kıvrılarak yatan Nilüfer'in en sevmediği mevsimdi kış. Havanın soğuğunun insanların kalbini dondurduğuna inandığından soğuktan zerre hazzetmezdi. Yattığı yerden gördüğü beyaza çalan mavi gökyüzünden pamuk parçaları gibi dökülen kar hoş bir görüntü oluşturuyor olabilirdi ama güzel görünmesi beraberinde soğuğu getirdiği gerçeğini örtbas etmeye yetmiyordu.
En çok da sokak hayvanlarına üzülüyordu. Küçük büyük tüm kuşların yemeklerini barındıran toprağı örten kar kütleleri masum canları yemeğinden ediyor üstüne üstlük onları üşütüyordu. İmkânı olsaydı Nilüfer'in, dünyadaki tüm sokak hayvanlarını evine tıkıştırır onların karnını doyurup sıcak kalmalarını sağlardı.
Karnına saplanan sancıyla dudaklarından iniltili bir nefes döküldüğünde düşüncelerine ara vermek zorunda kaldı. Regl dönemi yaklaşıyor olmalıydı çünkü ilk regl olduğu günden bugüne istisnasız her ayı katlanılamaz bir sancıyla geçirirdi. Kadın olmak zor, diye geçirdi içinden. Dudaklarından bıkkın bir nefes verirken üzerindeki pikeyi boğazına kadar çekiştirip top gibi kıvrıldı iyice. Şu an tek istediği sevgilisi Polat'ın yanında olmasıydı. Belki biraz tatlı da fena olmazdı... Evet, şu an kucağında bir tabak dolusu profiterol olsa bütün dertlerini unutabilirdi. Yoktu ama. Ne Polat vardı yanında ne de profiterol. Dudaklarını büzerek camdan dışarıyı izlemeyi sürdürdü.