23

210 14 12
                                    


7 yıl önce... Taehyungun ağzından.

Güzel zamanlar...

3 arkadaşımla geçirdiğim o muhteşem zamanlar. Bir mum misali sönüp kayboldu.

Başta her şey güzeldi fakat her şey mahvolana kadar.

...

Namjoon hyung, hoseok hyung, jimin ve ben okul çıkışı sahile doğru yürüyorduk.

Namjoon ve hoseok hyung ikizlerdi. Ve bugün ikisininde suratı bir hayli asıktı. Nedenini jimin ile sorsak da, sahilde anlatacklarını söylüyorlardı.

Merak içindeydim.

En sonunda namjoon hyungun yere oturması ile hepimiz durduk. "oturun." dedi. İtaat ettik.

Derin bir nefes aldı, namjoon hyung söze başlamak için kendini zorluyordu. Bu belliydi.

"bakın. Sizi çok seviyorum. Size çok değer veriyorum."

Jimin ile ben şaşkın şaşkın bakıyorduk. Bu bir vedamı?

Hoseok hyung kafasını eğmiş ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

"biz taşınıyoruz."

...

Hoseok hyunglar taşınalı bir ayı geçmişti. ve onları çok özlüyordum.

Jimin son zamanlar bir değişikti. Sanki...

Sanki bana karşı eskisi gibi değildi. Bana karşı artık soğuk davranıyordu. Bu öyle bir soğuktu ki tir tir titriyordum.

Okuldaydım. Sırama kafamı koymuş jiminin gelmesini bekliyordum.

Okulu sevmiyordum. Okuldaki insanlardan nefret ediyordum ki onlarla duygularımız karşılıklıydı.

Orta okuldan kalma zorbalrım yüzünden tüm okul bana karşı nefret besliyordu.

Hak etmiyordum.

Orta okulda da hoseok hyung ile tanıştıktan sonra zorbaların baskınlığı üzerimden azda olsa kalkmıştı.

Ama artık onlar yoktu. Ve jiminin kendi yeni arkadaşları vardı.

Berbat hissediyordum.

Kafamı sıradan kaldırıp kantine gitmek için ayaklandım. Kapıdan çıkarken yakamdan tutulup yere atılmam bir oldu. Acı ile inledim.

Hesongdan nefret ediyordum. Dünyada bu çocuktan daha zorba biri olamazdı.

"vay, vay kim taehyung!" yerde yatan bedenime baktı. Yüzüme doğru eğildi. "nereye?" kahkaha atmaya başladı. Yanındaki zorba şahıslar da ona katıldı.

"ah, jiminde artık yok değil mi?! Ama ben sana diyordum 'taehyungie geçici arkadaşlar yapma, ben varım' diye."

Piç gülümsemesini ortaya koydu. "ah, jiminde ne akıllı çıktı..." ayaklandı. "götürün." dedi. Gözlerimi bağladılar.
Canımı acıtarak çekiştiyorlardı.

En sonunda dedikleri yere gelmiş olacağız ki durduk. Şaçımı çekerek diz çöktürdüler.

Canım acıyordu...

Üzerimdeki okul üstlüğümü çıkardılar. Direnmeye çalışıyordum fakat beşten fazla oldukları için boşa çıkıyordu.

Ansızın yüzüme yediğim yumruk ile inledim. Kim olduğunu bilmediğim biri yüzüme yaklaştı. "şu öpülesi dudaklarına bak." dudaklarımı ağzımın içine çektim.

İstemiyordum...

"çürük vişne rengi gibi narin ve sert dolgun dudaklar..." gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.

Sunrise | Tk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin