HELLOOOBÖLÜMÜ BEĞENMEYİ VE ARALARDA YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN ⭐ ⭐
BENİ TAKİP EDERSENİZ SPOİLERDE HABERDAR OLURSUNUZ.
Sınırımız 100 beğeni lütfen tabii bunu da geçin.
KEYİFLİ OKUMALAR...
"KANLI BALO"
~
Hep beraber içeriye doğru ilerledik, içerisi baya kalabalık ve resmen ben yürüyen parayım diyen insanlarla doluydu, daha fazla kimseyi göz ucuyla süzmeden alp'in yönlendirmesi ile bize ayrılan büyük yuvarlak masaya geçtik. Herkesin yerine oturması ile gözlerimi iç mekanda gezdirdim. Sarayın içinde yine gold detayı çok hakimdi bu detaya gözlerimi devirmeden edemedim, bu insanların gold aşkı neydi böyle? Masalar yuvarlak seçilmiş, beyaz ipek örtüler ile süslenmişti. Masanın ortasında birbirimizi görmeye engel olmayacak büyüklükte altın özel yapım güller ile dizayn tamamlanmıştı. Tabaklara kadar her şey gold ve bu artık göz yoruyordu. Kapının giriş kısmında iki başlı yılan heykeli tavana kadar uzuyor ve onlar şükür gold yerine siyah tercih edilmişti. Harika bir hava katmıştı saraya.
Daha fazla incelemek istemediğim için başımı yanımda oturan alparslana çevirdim. Dikkat ile beni izliyoreken bulacğaımı düşünmemiştim, "Neden buradayız?" Sorum ile derin bir nefes aldı. "Burada ufak bir görevimiz var, tehlikeli olmadığı için sizi de getirdim." Gözlerimi kısıtım ve yerimde dikleştim.
"Buraya benim için geldiğimizi düşünmüştüm." Evet öyle sanıyordum ama meğerse görevi için gelmişiz.
"Güzelim hayır, kendimi bir türlü doğru açıklayama fırsatım olmadı. Bak mert ile kavga ettiğim gece geldi bu görev, iki gün o yüzden yoktum. Aksi halde buraya senin için geldik. Biraz kendini iyi hisset diye geldik."
"Keşke iki gün benden kaçacağına bana bunu anlatsaydın. O zaman kendimi terk edilmiş hissetmezdim." dediğimde bazı şeyleri daha yeni fark ediyormuş gibi irkildi. Onda olan bakışlarımı salonda dans eden insanlara çevirdim.
"Bebeğim... Özür dilerim amacım bu değildi asla. En yakın zamanda telafi edeceğim söz veriyorum." Gözlerimi tekrar ona çevirdim ve sanki hiç birini duymamış gibi davrandım.
"İstanbul'a dönmek istiyorum bu gece." dememi asla beklemiyordu, bedenin gerildiğini fark ettim.
"Mihriban..."
"Alparslan, kendimi çok açık ifade ettiğimi düşünüyorum." sert ve tok sesim ile omuzları yenilgi ile düştü. Daha fazla burada kalmak istemiyorum, dönüp amcam ile yüzleşmem gereken konular vardı. Daha fazla erteleyip kendime eziyet etmeme gerek yok, artı olarak bu tatil zaten çok uzamıştı. Bitse artık iyi olur.
"Peki." Bundan sonra ikimiz de konuşmadık. İkimizin de konuşacak çok konusu vardı ama sessiz kalarak kendi halimize durmaya devam ettik. Bazı şeyler dile gelmese de anlaşılırdı. Ben boş bakışlar ile etrafı süzdüm sıkıldım ve insanları incelemeye başladım. Kadınların elbiseleri özel üretim olduğunu fark etmiştim, hepsinin yüzünde maske vardı ve hepsi farklı farklıydı. Beyler ise çoğunluğu takım elbise giymişti. Bazı istisna yaparak yine özel üretim olduğu belli olan kostümler giymişti. Dakikalar sonra salonun başında olan sahneye yaşlı bir çift çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECRÛH
Fiksi UmumİLK BİR KAÇ BÖLÜM KİTAP FİNAL VERİNCE DÜZENLENECEKTİR. İLK KİTABIM YAZIM YANLIŞI VEYA CÜMLEDE HATA OLURSA KUSURA BAKMAYIN DİKKAT ETMEYE ÇALIŞIYORUM ELİMDEN GELDİĞİNCE. ~ Kucağındaki kızı daha sıkı tuttu küçük kolları ile bahçenin bir köşesine geçti...