¹⁰ᴛʀᴜsᴛ

78 16 5
                                    

❛17.03.24-22.03.24❜

❛That I want and I'm needing everything that we should be❜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❛That I want and I'm needing everything that we should be❜

🝮

Koşturarak Riki'nin evine giderken, kendine atılan şaşkın bakışları görmezden geliyordu Sunoo.

Gidip sımsıkı sarılmak istiyordu Japon ördeğine!

Sonunda soluk soluğa geldiği kapıya dayanmış, fakat kapının açılması ile karşısındaki kişinin üstüne çullanmıştı.

"Sunoo?"

"Riki-ya?"

"İyi misin? Ne yapıyorsun burada?"

"Bir soluklanayım." dediğinde, hâlâ daha Riki'nin kolları arasından çıkabilmiş değildi Sunoo.

"Kollarımda mı?" deyip gülmeye başlamıştı bunun üzerine Riki.

Koşmaktan olsa gerek, Sunoo'nun yanakları kızarmış, saçlarından bir kaç tel alnına yapışmıştı ve bu Riki'ye pek iyi gelen bir görüntü değildi.

"Ha? Ay. Pardon."

Hemen geri çekilmeye yeltenmiş, fakat isteğini yerine getirememişti. Zira Riki tarafından etrafına daha sıkı sarılan kollar, buna büyük oranla engel olmuştu.

"Şaka yapıyorum Sunoo."

"Çok güldüm, bir daha olmasın."

Bir cevap vermek yerine kıkırdamış, Sunoo'nun alnındaki saçları eliyle itmiş ve bedenini kendinden uzaklaştırıp sorgular bakışlar atmıştı.

"Neden geldin? İyi olmadığını söylemiştin."

"Sen nereye gidiyordun?"

"Yürüyecektim biraz."

"Çıkalım o hâlde."

Tam arkasını dönüp çıkacağı sırada, Riki'nin elini tutmasıyla arkasına dönmesi ve kendisine dönen üzgün bakışları görmesi bir oldu.

"Bir şey sordum Sunoo."

"Yürürken konuşalım olur mu?" derken istifini hiç bozmamış, Riki'nin elinden çekip yürümeye başlamıştı ve her ne kadar belli etmeseler de, bu durum ikisinin de hoşuna gitmişti.

"Sabah pek iyi değildim evet, ama nedenini inan bende bilmiyorum. Kimseyle konuşmak istemiyordum, halsizdim. Ama abimle konuşunca biraz daha iyi hissettim ve seni terslediğim için kendimi kötü hissettim. Bende sana ufak bir sürpriz yapıp buraya geldim işte."

"Yalan söylüyorsun?"

"Ha? Elbette senin için geldim Riki, neyi kastediyorsun?"

"Onu demiyorum... Kötü hissetmenin bir nedeni vardı ve sen bunu çok iyi biliyordun. Belli Sunoo. Yalan söylüyorsun. Peki neden?"

"Riki... Ne yalanı Tanrı aşkına?"

"Gözlerini kaçırıyorsun Sunoo. Ne oluyor? Bana güvenmiyor musun yoksa?"

"Saçmalama! En güvendiğim insanlardansın sen. Nasıl bunu söyleyebilirsin?"

"O zaman sorun ne?"

"Riki..."

"Arkadaş değil miyiz biz?"

"NE? SAÇMALAMA RİKİ."

Gerçi, arkadaş kalmak isteyen kimdi...

Her gün dakikalarca Riki'nin kolları arasında olmak, sürekli öpmek ve elini tutmak varken, öylece hayalini kurmak pekte hoş değilmiş meğer.

"Seni cidden anlayamıyorum Sunoo," demiş ve ellerini ayırıp ilerlemeye başlamıştı Riki.

Sinirlenmişti.

Kendisi ona karşı böyle güçlü duygular beslerken, en güvendiği insan oyken; Sunoo için bu böyle değildi. Kendisine güvenip, sorunlarını bile paylaşmıyordu!

Sunoo onun adımlarına yetişirken, dakikalar önce Riki'nin yaptığını bu sefer o yaptı ve ellerini birleştirip onu kendine çevirdi.

"Bana güveniyor musun?"

"Sunoo, ciddi misin? Tanrı aşkına ne âlâka?"

"Riki cevap ver."

"Elbette güveniyorum."

"O zaman bir sorun olmadığı konusunda da bana inan olur mu? Gerçekten bir sorun olsaydı, ilk geleceğim kişi sen olurdun. Sen benim mutluluğumu, öfkemi, kırgınlığımı, her anımı paylaştığım tek kişisin Riki. Sen benim için çok değerlisin ve benim gözümdeki değerinden asla şüphe etme lütfen."

Sunoo tebessüm ederek cümlesini bitirirken, beklentiyle Riki'nin yüzüne bakmaya başlamıştı.

O an ise Riki'nin aklından geçen tek şey onu sarıp sarmalamak ve öpmekti.

Belki biraz yanaklarını da ısırabilirdi.

Öpemeyeceğini fakat diğer iki isteğini yerine getirebileceğinin farkındalığıyla onu kendine çekip sımsıkı sarıldı, ardından Sunoo'nun hiç beklemediği bir anda yanaklarına hücum etti.

"Yah! Hayır ama. İmdat! Adam yiyorlar!" derken oyuncu bir tavırla Riki'nin kolları arasından çıkıp ondan uzaklaşmıştı.

"Ne?"

"Ne, ne?"

"Adam yiyorlar?"

"Evet."

"Sen daha adam yemek neymiş görmemişsin bence," derken Sunoo'nun üstüne yürümeye başlamıştı Riki.

"Yaaa, öyle mi?"

"Hmhm."

Sunoo, kaçmaya çalışırken az daha düşecekken, Riki'nin onu yeniden sarmalamasıyla son anda kurtulmuştu.

"Tuttum seni."

"Bırakma hiç."

"Bırakmam, asla." demişti Riki burunlarını sürterek.

İşlerin birazcık kızışmaya başladığının her ikisi de farkındaydı, fakat buna son vermeyi ikisi de pek istemiyordu.

Riki artık kendine daha fazla engel olamazken, Sunoo'ya biraz daha yaklaşmıştı. Dudakları yavaşça birbirlerine temas etmeye başladığı an, ikisinin de istediğini alamamasına neden olan o telefon sesi duyuldu ve aldıkları haberle, bir kaç dakika öncesi bir rüya gibi geçip gitti...

⋮ ✉ ⋮
┊Uzun zaman sonra, merhaba. Kontrol etmeden atılmış bir bölümdü. Eğer gözünüze çarpan bir şey olursa, belirtirseniz çok mutlu olurum. Öpüldünüz, kendinize iyi bakın‹𝟹┊

♫♪➮ Taylor Swift - Teardrops On My Guitar

𝐈 𝐇𝐚𝐭𝐞 𝐘𝐨𝐮, 𝐈 𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐘𝐨𝐮| 𝐉𝐀𝐊𝐄𝐇𝐎𝐎𝐍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin