Past

877 73 12
                                    


"Sessizlikte bile birbirimizi buluyoruz, ama aramızdaki mesafe, söyleyemediklerimizle daha da büyüyor."

Işık hüzmeleri kapalı gözlerimi rahatsız ederek açılmaya zorlarken başımdaki rahatsızedici ağrı yüzümü buruşturmama neden oldu. Aralanan gözlerimle etrafı incelerken görüş alanımdaki silüet yavaş yavaş netliğini kazanmaya başlamıştı.

Jeon Jungkook, benim eski sevgilim ve yeni patronum tam olarak karşımda oturmuş beni izliyordu.

Kolumdaki serumu farkettiğimde bulanık olan hafızamı zorladım. Görüntüler yavaş yavaş zihnime dolmaya başladı: en son Jeon Jungkook bana haddimi bildirirken bilincimi yitireceğimin farkındaydım. Bedenimi bu kadar iyi tanımaktan nefret etsem de çoğu zaman bana avantaj sağlıyordu.

Mesela bir panik atak krizine gireceğim günün sabahı bunu hissedebiliyordum. Ve o günü genellikle evde geçirmeyi tercih ediyordum.

Yerimde yavaşça dikeldim, kolumdaki serumu çıkarmaya yeltendiğimde otoriter sesi kulaklarıma doldu.

"Daha bitmedi."

Bir an duraksasam da onun gözlerinin esaretinde daha fazla durmak istemiyordum. O da benimle aynı ortamda bulunmaktan hoşlanmıyordu zaten, ilgili doktor rolünü kesse iyi olurdu.

" Bu kadar yeterli, kendimi iyi hissediyorum."

"Yeterli olup olmadığına ben karar veririm. Serum bitene kadar buradasın."

Sinirbozucu tavırları beni çileden çıkarırken onu dinlemek gibi bir niyetim yoktu. Koluma takılan kateteri bir çırpıda çıkardığımda eline alköllü pamuk alarak hızla yanıma yaklaştı. Parmaklarıyla kanayan yere bastırırken kaşlarını çatık bir şekilde yanıma oturdu.

Sinirli gözükse de kolumu tutuşu, parmaklarının baskısı bile incitmekten korkar gibi yumuşak ve kontrollüydü. Bir an için karşımda eski Jungkook var gibi hissettim. Bana asla kıyamayan Jungkook.

"Eskisi gibi yine kendi bildiğini okuyorsun, Kim Taehyung. "

"Eskisi gibi yine boşuna inatlaşıyorsun Jeon Jungkook."

"Boşuna değil."

"İyiyim diyorum."

"İyi değilsin. Değerlerinden haberin var mı?-"

"Sorun yok, son zamanlar beslenmeme biraz dikkat etmedim o kadar. Büyütülecek bir şey değil."

Son bir kaç yıldır.

"Verdiğin tüm sözleri tek tek çiğnedin Taehyung, en azınden bir tekini tut. Sağlığına dikkat et."

Keskin bakışları irislerimi hedef alırken söylediği kelimeler kalbimin eskisi gibi cam kırıklarıyla çevrelenmesine sebep oldu. Her atışta batan cam kırıkları. Bir süredir sivri uçlarını yitirmiş o kırıklar yeniden aynı sivrilikte yerlerini aldılar.

Bir tepki veremedim. Gözlerimi gözlerinden çekemedim bile. Öylece durduk. Saniyeler dakikalara evrildi, ama hiçbirimiz bu göz temasını bitirmeye cesaret edemedik. Yılların özlemini çıkarmak istercesine baktık en derinlerimize. Ta ki kapı tıklatılana kadar.

Gözlerimi kırpıştırırken Jungkook hiç bir şey olmamış gibi ayağa kalkarak yerine geçti. Daha sonra tok bir sesle konuştu.

"Gir."

James, oldukca aceleci bir tavırla içeri geçerken yerinde duramıyor gibiydi.

"Hocam, Bayan Clara'nın test sonuçları çıktı."

SUSPENDED LOVE《Taekook》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin