-9-

1.9K 137 18
                                    

✨Öztürk erkeklerinin geldiği zamandan Eylül'ün anlatımından devam✨

Arkamdan gelen seslerle asıl olayların başlayacağını anlamıştım. Yine de umursamayıp duamı bitirip seccademi toplamaya başladım, o sırada da Leyla hanımlar oğullarına şaşkınlıkla bakmaktan başka bir şey yapmıyorlardı.

"Oğlum? S-Sizin ne işiniz var burada?" Leyla hanımın titreyen sesiyle bir şeylerin ters gittiğini anladım, ama hala çaktırmamam gerektiği için seccadeyi elime alıp ayaklanıp Miraç'a döndüm.

"Haydi kalk bakalım Pikachu." Diyerek elimi uzattım, oda benim yapmaya çalıştığım şeyi anlamış ve bana uyarar gülümseyerek elimden tutarak ayağa kalktı.

"Ablaa!" Eymenin sesiyle ona dönüp kollarımı açtım. Ben ona cevap verene kadar kollarımın arasına girmiş ve kafasını boynuma sokmuştu. Benden ayrılmayacağını anladığımda kucağımda yatan eymenle ayağa kalkıp biyolojik abiler döndüm.

Bismillah

Tövbe bismillah

Yani bir Murat Tunç ve Kunt Tunç yakışıklılığı olmasa bile az çok yakışıklıydılar.

Valla Eylül şu cakır gözlüye ben talibim

Verdim gitti Nuriye

Onlara baktığımda biri hariç hepsinin bana nefretle bakıyordu, tabi aralarında akın şerrisu da dahil.

Aman götümün kenarı!

"Merhabalar ben Eylül Tun-" diye kendimi tanıtırken bir anda az önce Leyla hanım ve Azat beye seslenen adam öne çıktı ve benim üzerime yürümeye başladı.

"Kapa çeneni seni sürtük! Ben seninle değil ailemle görüşmeye geldim." Diyerek bağırdı. Şuan korkunç gözüküyordu ve bunu kendiside biliyordu, sırf beni korkutmak için böyle yapıyordu ama bilmediği çok şey vardı.

Ben Taner Tunçla (üvey babası) da büyüdüm Alpaslan Tunçla da büyüdüm Duha Sancaroğluylada büyüdüm Taner Bulut ile de büyüdüm.

İki asker bir aşiret ağası ve bir manyak piskopat ile büyümüştüm.

Senin atarın kime gardaş?

Nuriye bu olmadı ya azucuk daha yaratıcı ol lütfen!

Yüzümdeki korkusuz ifadeyi görünce üzerime yürümeyi bıraktı.

Bir zahmet bıraksın biraz daha yürüse içime girecek, tövbestağfirullah.

"Sen bana ne dedin?" Diye sordum sert ve soğuk sesimle.

Siz Eylül'e Eylül gibi yaklaşırsanız, Eylül'ü görürsünüz.

Lakin siz Eylül'e it gibi yaklaşırsanız Tunç sizi çok güzel ağırlar.

"Bu kadar geri zekalılıkla nasıl hayatta kalıyorsun acaba?" Diye güldü aralarından biri. Karşımdaki it de bana hala dik dik bakıyordu.

Ne bakıyon yapram?

Nuriye senin ağzın iyice bozuldu ha

Ayol ne alakası varr

Tamam tamam sus.

"Sen nasıl o kafayla hala yürüyebiliyorsan bende bu kafayla hayatta kalıyorum Ayaz Öztürk." Diyerek onun için son noktayı koydum.

İsmini hatta isimlerini bilmem onları şasırtmıştı, daha doğrusu biri hariç.

Tarık

Tarık Öztürk

Oda benim gibi beni araştırmaya çalışmıştı demek ki. Ama eminim ki benim bulduğum kadarını bulması imkansızdı.

 Eylül-Gerçek Ailem Vakası-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin